𝑊𝑖𝑛𝑡𝑒𝑟 𝐿𝑜𝑣𝑒

"Kapalıyız Beyefendi."

"Neden sürekli benim dükkanımda buluşuyoruz ?"

Stemle önlüğümü giyiyordum. Her zamanki gibi benim dukkanımda buluştuğumuz için erken açtığımı sanan müşteriler dışarı da sıra oluyordu. Bunda Seungminin payı büyük tabi. Ne olacak başkasının mekanında kurabiye yiyip kahve içsek ?

"Bu kasabada kimse senin kadar güzel kurabiye yapamıyorda ondan."

Gülümseyerek yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu.

Felix anlattığı hikayeye devam ederken bir yandan kahve yapmaya bir yandan da felixi dinlemeye devam ettim.

Dükkanın kapısı şıngırtıyla açıldığında üçümüzde oraya döndük.

"Kapalıyız Beyefendi."

"Ah üzgünüm!"

Adam eğilerek ve utançla karışık bir tebessümle girdiği hızda geri çıktı.

Seungmine dönerek derin bir nefes verdim. Seungmin elinde tuttuğu kahveyi bırakarak hızla dışarı kaçtı. Ben ise arkasından elimdeki boş karton kahve bardağını fırlattım.

"Bu gün ağaç süsü almaya çıkıyorum,sende gelmeye ne dersin ?"

Felixin tatlı tatlı sorduğu hiçbir soruya hayır diyemiyordum.

"Chaeryeong tek başına dükkana bakmayı kabul ederse neden olmasın."

"Asla kabul etmez ki !"

Felix dudağını büzüp bir süre düşündükten sonra gözleri parıldadı.

"Yeji ile bakarsa kabul eder. Ve ben Yejiyi ikna edebilirim.Sonuçta en yakın arkadaşı"

"Bana uyar."

Dükkanın kapısına gidip "close" yazısını tersine çevirdim. Çevirmek ile mesaim başlamış, müşteriler içeriye girmişti.

...

Dükkanın kapısını kilitledikten sonra Felixin koluna girdim. Birlikte Noel arifesi telaşında olan kasabanın en işlek caddesinde yürümeye başladık. En işlek dediğime bakmayın burası az nüfuslu bir kasaba burada herkes birbirini tanır ve sever.

"Önce Jeonginin çalıştığı yere gidelim. Bu gün çok işi olduğu için yanımıza gelemedi."

Kafamı sallayarak Felixi onayladım. Felix gülümseyerek önüne döndü ve yürümeye devam ettik.

"Yıl bitmek üzere Jisung ve sen hala aşkı bulamadın.

"Aşk arayıp bulabileceğim bir şey değil Felix. Elbet karşıma çıkacaktır."

"Sen bir çaba göstermeden aşık olabileceğini düşünmüyorum."

"Aşk için çabalanır ama aşkı bulmak için çabalanmaz bana kalırsa."

Bu sohbet birbirimize karşı çıkarak devam ederken Jeonginin çalıştığı yere çoktan gelmiştik.

"Hoşgeldiniz~"

"Hoşbulduk Jeongin."

Sarıldıktan sonra Felix yolda yaşanan çekişmeyi hararetle anlatmaya başladı. Bende bu sırada fırsattan istifade ederek kütüphaneyi dolanma kararı aldım. Açıkçası aradığım bir kitap yoktu ama ilgimi çekecek bir kitap olmayacağı anlamına gelmiyor. Romantik kitap bölümüne geldiğimde kitaplar ile oldukça ilgili birini gördüm. Güzellik ile kutsanmış yüzüne bakakaldım. İçimden bir his onu tanıdığımı söylüyor,kalbim hızla çarpıyordu. Derin bir nefes alıp yanında kitapları incelemeye başladım. Elime bir kitap alıp arkasını çevirdim ve okuyor gibi görünmeye özen gösterdim. Heyecandan titreyen ellerimle kitabı sıkı sıkı tuttum. Göz ucuyla izlediğim adam usul usul kasaya ilerledi. Peşinden yavaş adımlarla ilerledim. Kasada duran Jeongine garip hareketlerle olayı anlatmaya çalıştım.