bölüm 7 - Bu duygu ne böyle?

51 4 5
                                    

Bıkkın bir bakış attım. Ben daha cevap veremeden o beni dışarıya çıkardı.

Law elimi tutarken kalbinin hızlandığını hissettim ama yüzüme herhangi bir duygu yansıtmadım.

Bu duygu neydi böyle?

Ben kendi içimde küçük bir tartışmaya girmişken Law çoktan beni arabasına götürmüştü. arabaya yavaşça bindim. O da sürücü koltuğuna geçti.

Dalgınca camdan dışarı bakıyordum. Law konu açmak ister gibi konuştu. "Gratise falan gitmek ister misin?" açıklama yapma gereği duymuş gibi konuşmaya devam ederken ben ona baktım. Law hala yola bakarken konuştu. "Kızlar genelde o tür yerlere gitmeyi severler"

Kaşlarımı çattım ve bir kaç saniye düşündüm. "gratis de ne?" Law gülmemek için zor duruyor gibiydi. "Ah pardon." dedi gülmeyi bırakırken. "Bir an senin öyle bir yere gitmeye imkana sahip olmadığını unutmuşum... Ama istersen seni götürebilirim." 

Aslında o malzemeleri kullanmadan sadece sabunlu suyla yüzümü yıkamamda bana yetiyordu. ayıptır söylemesi yüzüm bebek poposu gibidir. Bazen kirlenir ama çok hoştur.

Onun bunu demesiyle hafif ama heyecanlı bir gülümsemeyle baktım. Bu benim ilk defa yaşıtlarım gibi davranma şansımdı. sonra aklıma gelen şeyle beraber güldüm. "İyi de ben o tür şeyleri kullanmayı bilmiyorum ki!"

Law iç çekti. Sanki benim bu normal kızlar gibi olmamama hala alışamamış gibiydi. "Bir kaç kız tanıdığım var..." Bir an gözlerini bana çevirdi ama sonra yola tekrar baktı. Arabayı kenara çekti. Sanki benimle konuşması gerekli gibiydi. "istersen onlarla seni tanıştırabilirim."

"vay be, Law'un bile kız tanıdıkları var"

"hey, konuyu değiştirme." Law kaşlarını çattı ve bana baktı. o soğuk ifadesini takınmıştı. Yine

"peki peki..."

Önüne döndü. arabanın camından dışarıyı izlemeye başlarken konuştu. "Peki..." dedi meraklı ses tonunu gizleyemezken. "Seni onlarla tanıştırmamı ister misin?"

birkaç saniye sessizce bekledik. Şaşırmıştım. Law oldukça ciddi gibi görünüyordu. en başta dalga geçtiğini zannetmiştim ama şimdi ciddi olduğunu görüyordum. "Evet" Hiç düşünmeden bunu derken gülümsedim.

belki de ilk defa gerçek bir arkadaş edinebilme şansım olacaktı. Law bana baktı. içten bir şekilde gülümsedi hafifçe ama sonra tekrar o soğuk ifadesini takındı ve önüne dönüp telefonunu çıkardı. Telefon rehberinde belirli bir kişiyi bulmaya çalışırken konuştu. "İsimleri Robin ve Nami. Aslında doğrudan arkadaş değiliz. ortak arkadaşımız var." bıkkın bir ifade takındı. "eğer Luffy'e katlanabiliyorlarsa sana hayli hayli katlanırlar" Ben hafifçe güldüm

Tamam anlamında kafamı salladım. Sonunda arkadaş edinebileceğimi hissettim. Heyecanlanmıştım çünkü şimdiye kadar sayılı arkadaşlarım olmuştu ve onlarda genelde beni kullanmışlardı. Çünkü bir arkadaş için her türlü şeyleri yapabilecek kadar saftım...

Şimdi ise durum farklıydı. Law telefondan bir numarayı arayıp konuşmaya başladı. "Robin-Ya? AVM de buluşabilir miyiz?.. sadece Nami-ya ile sen gel..." bir saniye durup bana baktı. hafifçe gülümserken bakışlarını camdan dışarıya kaçırdı ve onun yüzünü göremeyeceğim bir pozisyondaydı artık. 

Law konuşurken onu dikkatle dinliyordum. "Evet önemli. benim için çok önemli..." heyecanla dinliyordum. 

"ne diyor?" diye sordum. Law bana baktı. Anlaşılan sesim telefonun diğer tarafına gitmişti. Karşıdaki bayan bir şeyler derken Law biraz utangaç bir tavırla sinirlenmiş gibi kaşlarını çattı. "Hayır öyle bir şey yok!" sonra sesini kıstı ve konuştu. "var ama daha değil... ilerde... ya uzun hikaye bu... geldiğinizde anlatırım..." Ben şaşkınca baktım. Neden utanmıştı? telefondaki bayan ona ne demişti de utanmıştı? 

EN BAHTSIZ - Trafalgar Law x okuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin