Knockout

5. bölüm

Yumruk torbamın canını çıkartmaya yemin etmiştim sanki, bileklerim sızlayana kadar devam ettim. İki sikik hafta olmuştu, hiç bir yerde yoktu. Öfkemin en büyük hedefi Kuduz olsa da, arada yeni birileri de geliyordu kafese.

Bugün kırklı yaşlarında olan bir eski boksör vardı karşımda, emekli sayılırdı. Saygı duymamı gerektirecek kadar iyi maçlara çıkmıştı ama sakatlanmıştı, o günden beri hiç bir maça çıkmamıştı.

Duşa girip terimden arındım ve her zamanki gibi gri bir eşofman ve siyah bir tişört geçirdim üstüme. Çantama yedek kıyafetlerimi koyup arabama yöneldim, aklımda o minik gencin dokunuşları dönüp duruyordu.

Kafese girmem için yapılan duyuruya kadar, ellerimi sararken bile onu düşündüm. Neredeyse üç haftadır seks yapmıyordum ve sayısız kez elimle rahatlamıştım, bu yavan tatmin beni kesmiyordu artık.

Anons gelince sert adımlarla kafese yürüdüm, adam ciddi anlamda iriydi. Hevesle sırıttım, böyleleri iyi dayanıyordu ve benim dayanıklı birine ihtiyacım vardı. Maçın başlamasıyla gardını alıp yumruklarını kaldırdı, bense sokakta gezer gibiydim.

Bir iki yumruk yiyip kuvvetini tartmak istiyordum, ani atılışıyla gözlerim parladı. Karnıma sağlam bir yumruk sallamıştı, acı gövdeme yayılıp beni ateşlerken dilimi ağzımdaki dişlikte gezdirdim.

Deli gibi sırıtıyordum ve bu rakibimi bocalatmıştı, acıdan zevk alan bir psikopatın karşısında olduğunu yeni yeni idrak ediyordu. Hızla suratına bir yumruk sallayıp yerimde zıpladım, hareketlerime anlam veremiyordu.

İçimdeki enerji yumruklarıma yönelirken sırıtmamı kesip suratımı ifadesizleştirdim. Gevşek yumruklarım adamın vücudunun rastgele bölgeleriyle buluşurken sadece savunma yapabiliyordu.

Yaklaşık beş dakika boyunca yumrukladığım adam savunmasını bozup suratıma bir yumruk daha salladı. Kafam yana döndüğünde bana iri gözlerle bakan, lila renkli elbisesiyle zincirlere tutunan genci fark ettim.

Nefesim hızlanmıştı, buradaydı...

"Çıkışta seni istiyorum." Yüksek sesimle gerilse de, başıyla onayladı.

Keyfim yerine gelmişti ve kahkaha atmak istiyordum. Adamı ardı ardına yumruklarken bile yüzümde aynı gülümseme vardı.

Hakem yere düşen adamın nakavt olduğunu duyurduğunda yine aynı tezahürat ve ıslıklar mekanı inletiyordu. Herkes aynı tempoda 'EX, EX, EX' diye haykırırken kafesten çıkıp genci yakaladım belinden.

Ellerini yanaklarıma koyduğunda etrafta bir sessizlik oluştu, dudaklarıma uzanıp minik bir öpücük kondurduğu zaman ise fısıltılar başladı. Kimse sikimde değildi, yanağımı okşayan genç hariç.

"Aferin sevgilim, çok uslu durdun." Sesi kulağıma ulaştığında dişlerimi sıktım. Sertleşmeye başlayan aletimi ona sürtüp sertçe öptüm onu.

Bir hamlede omzuma attığım gençle duşlara doğru ilerlerken insanlar önümüzden kaçar gibi çekiliyorlardı. Onu kendimle birlikte, bana ait olan soyunma odasına soktum.

Duşa ilerleyip soyunduğumda bile göz hapsimdeydi, bir an bile başka yöne çevirmiyordum bakışlarımı. Beni büyük bir dikkatle izliyorken hızla sabunlanıp durulandım ve havlu bile sarınmadan duştan çıktım.

"Daha fazla delirmeden dokun bana, ellerini hissedeyim." Minik adımlarla sular süzülen bedenime yaklaştı, ayağındaki topuklularla boyuma yaklaşamıyordu bile.

Ellerini önce göğsüme yasladı, minik parmakları tenimde dolaştıkça sakinleşiyordum sanki. Boynuma doğru uzanan elleriyle otomatik olarak eğildim, beni ensemden kavrayıp minik cüssesine inat bir kuvvetle dudaklarına çekti.

Uzun zaman sonra birleşen dudaklarımızın verdiği hazla yüksek sesle inledim. Ellerim ince belini bulduğunda onu kucağıma çekmek için bir hamle yaptım ama beni iterek buna engel oldu.

Gözleri hala ıslak olan vücudumda gezinirken dudaklarını yaladı ve geri geri köşedeki koltuğuma doğru ilerledi. Deri koltuğa oturduğunda ince bacaklarını iyice ortaya çıkartmak ister gibi bacak bacak üstüne attı.

Parlayan teni gözlerime bayram ettiriyorken elini sallayıp konuşmaya başladı. Her kelimesiyle kulaklarıma kuş cıvıltıları doluyordu sanki.

"Bu pis odada senin olacak değilim sevgilim, daha nezih bir yerde birlikte olmaya layık olduğumu düşünüyorum. Daha azına layık görüldüğüm yerde durmam." Çantama uzanıp temiz kıyafetlerimi giyinirken dudaklarım kıvrılmıştı, haklı egosunu sevmiştim.

"Seni hakettiğin yerde benim yapacağım." İkimizin gözleri birbirine kenetlenmişken aynı anda ve aynı duygularla dudaklarımız kıvrıldı.