Gece saat 23:55 idi doğum günüme son 5dakkaydı çevrem yoktu benim tek arkadaşım güneşti en yakın arkadaşım ve herseyim olan güneşti.
Ailem mi? Ailem yok babam beni satmıştı fakat kaçmıştım. Kaç aydır peşimdeler.
Son 1 dakka kalmasıyla göz yaşlarımı sildim.
Ve saat 00:00 dı. Tam gözlerimi kapattım ki telefonuma gelen mesajla geri açtım.
Güneş bu saatte uyurdu o yazamazdı.Ekrana gelen mesaja tıkladım.
Bilinmeyen numara: Doğum günün kutlu olsun ay çiçeği, bana ölmek için yalvaracağın günlere bir yıl daha eklendi.
Mesaja baktım, Numara mı nerden bulmuştu? O olamazdı değil mi?
Etrafıma ve camlara bakmaya başladım.
Alt kattan gelen meşale sesiyle kulaklarım çınlamaya başladı.Hayır,hayır o gelmiş olamazdı, masanın üstündeki vazoyu alıp yavaş adımlarla aşşağıya inmeye başladım.
Gittikçe yaklaşan seslerle kalbim küt küt atıyordu, yavaş yavaş ölümüme gidiyordum resmen.
Adımlarım son bulunca masanın üstündeki pastaya baktım. Pastanın üstüne saplanmış kanlı bir bıçak vardı.
Etrafa bakındım o buralarda yoktu.
Masanın önüne gelip üstündeki notu aldım."Bu bıçak en kısa sürede kalbinde olacak küçük ay çiçeğim."
Kalbimin hızlanmasıyla elimi kalbime götürdüm.
Derin derin nefes almaya başladım.
Pastanın üstündeki bıçağı elime aldım.Bıçağın üstündeki kana elimi sürüp kokladım.
Allah'ın ruh hastası gerçek kandı bu.Bıçağı yere fırlatmamla sert zeminde "tok" sesi çıktı.
Hemen buradan çıkmak istiyorum, tam adım atacağım sırada ensemde hissettiğim sesle ayaklarım bir çiviyle yere çakılmış gibi durdu.
"Ay çiçeğim, neden bıçağı yere attın hiç sevecenli değilsin?"
Nefesini boynuma daha da üflemesiyle bedenim kasılmaya başladı."Hediyelere böyle mi yaklaşıyorsun?"
Sertçe yutkundum.Belinden çıkardığı kelebeği boynuma yaslamasıyla nefesimi tuttum.
Keskin metali yavaşça boynuma bastırırken nefesim kesiliyordu.
Masanın üstündeki vazoya değdi gözlerim.
"Nefesini ver ay çiçeğim acı çekerek ölmeni istiyorum boğularak değil."
Vazoyu bir hırçıda alırken bıçak boynumu çizsede umursamadan kafasına fırlattım.
"Siktir git artık adi herif!"
Kendimi kapıya atıp kulpu açmaya çalıstım.
"NEDEN AÇILMIYOR AMINA KOYAYIM.!"
Açılmayacağını anlayınca vücudumu kapıya yasladım.
Tam yerdeki kelebeğe koşacağım sırada ayağımdan tutup kendine çekmesiyle yere düştüm.
Acı içinde çığlık attım. Yerden kalkıp üstüme yatar pozisyona gelmesiyle yutkundum.
Yerdeki kelebeği alıp karın boşluğuma dayadı.
Yavaşça saçlarımı geriye atıp kulağıma dudaklarını yaklaştırdı.
"Çok cesursun ay çiçeğim bu tavrını yataktada beklerim."
Sertçe yutkundum Bıçağı karnıma daha da bastırmasıyla inlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH HASTASI +18
ChickLitKafamı kaldırıp karşımdaki adama öylece bakıyordum hiç bir şey olmamış gibi sırıtması beni çıldırtıyordu. "Güzel avım ölmek için bana yalvaracaksın." "Çok beklersin adi Köpek." Oturduğum koltuğa elektrik vermesiyle acı içinde gözlerimi kapadım ve ba...