❄🎄❄

41 6 0
                                    

Masaya dökülen sınav kağıtlarını okumaya devam ediyordu. Köpeği Vivi koltukta yatmış televizyondaki şömine resmine bakarken uyuyakalmıştı. Yeni yıla yarım saat kadar kalmıştı. Arkadaşlarının tekliflerini reddedip bu sene evde kalmayı tercih etti, sevgili eşi Junmyeon evde değildi.

Proje gereği öğrencileriyle birlikte İngiltere'ye gitmek zorunda kalmıştı. İkisi üniversitede öğretmendi. Junmyeon İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde öğretmendi, Sehun da Biyoloji bölümünde.

Telefonu çaldığında bira şişesini masaya bırakıp televizyonun sesini kıstı.

"Merhaba tatlım~" Junmyeon parlak gülümsemesiyle konuştu.

"Merhaba~ Ne yapıyorsun?"

"Otele geri dönüyoruz, asansöre bineceğim şimdi. Burası birden karardı elektrikler kesildi. İşimiz yarıda kaldı." Sehun başını sallayıp boştaki elini çenesinin altına koydu. "Neden yalnızsın, gitmedin mi?"

"Sınavları ve kalan ödevleri kontrol ediyorum. Hem tek başıma gitmemin anlamı yok, sen yoksun. Ne yapacağım ki? Bir süre sonra herkes bir köşeye çekilecek ve sohbete devam edecek bende tek başıma sap gibi kalacağım." Telefonu eline alıp koltuğa oturdu.

"Onun yerine Vivi'yle birlikteyiz. Bak..."

"Vivi-yah~" Kabarık tüylü köpek Jun'un sesini duyduğunda doğrulup telefona yaklaştı, burnunu kameraya kadar soktu.

"Bende seni özledim oğlum..." Sehun yalandan öksürdü. "Tamam seni de özledim hemen kıskanma. En çok seni özledim, biliyorsun."

"Bende seni özledim." Sehun kıkırdayıp koltuğa iyice yaslandı, ayaklarını sehpaya uzattı. Vivi kucağına yattığında telefonu köpeğe yasladı.

"Ne zaman döneceksin daha bitmedi mi?"

"Bilemiyorum tatlım.. muhtemelen uzatacaklar gibi gözüküyor çünkü bir haftadır hiçbir yere gidemedik yollar kardan açılmıyor, trafik kilit."

"Ama ben seni özledim." Oflayıp gözlerini kapattı Sehun. Neredeyse iki ay olmuştu, iki aydır kocasından ayrıydı ve bu şimdiye kadarki en uzun ayrı kalma süreleri olmuştu.

"Bende seni özledim Sehun ama biliyorsun, bu hem benim hem de öğrencilerim için önemli bir gezi. Hepsi başarılı çocuklar, gelecekleri de gayet parlak."

Sehun iç çekerek başını salladı yine. "Ben mi gelsem?"

"Pasaportunu yeniletmedin Sehun, unuttun mu?"

"Hay aksi şeytan... Neyse bekleyeceğiz o zaman." Junmyeon gülüp başını salladı.

"Elektrikler geldi, şimdi gitmem gerekiyor tatlım, seni yeniden ararım. Yeni yılın kutlu olsun seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum bebeğim mutlu yıllar."

Diğer tarafta Junmyeon, telefonu kapatıp ellerini cebine koydu, iç çekti. Onun için seni seviyorum, seni özledim gibi şeyler söylemek zordu, Sehun ile tanışana kadar.

Onunla okula ilk geldiği zaman tanıştılar, Sehun o zamanlar yeni göreve başlamış bir öğretmendi. Okulu pek bilmiyordu ve yanlışlıkla Junmyeon'un sınıfına girmişti. Bütün öğrenciler ona pür dikkat bakarken Sehun korkmuş ve hemen yanında duran sırayı devirmişti. Junmyeon onun bu hâline gülmüş sonra da sınıftan çıkarmıştı. Sehun okula ilk kez geldiğini, taşınma telaşı yüzünden okulu gezme fırsatının olmadığını söylemişti. Junmyeon da zaten biten dersi bitirip eşyalarını alarak sınıftan çıktı. Onu fakültesine, hattâ odasına kadar bıraktı. Sehun teşekkür mahiyetinde öğle yemeğini birlikte yemeyi teklif etti, Junmyeon da kabul etti.

New Year Present/ hunho ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin