Bigem Süleyman Han'ın odasına girdi hafifçe eğilip odada olan Hürrem Sultan'a baktı
"Hünkar Babam, Sultanım...İzninizle Babamla görüşeceğim"
"Ne konuşacaksan onun da dinlemesini istiyorum"
"Peki...Baba dün Validemiz'in gönderdiği hekim kadın'ın Söylediğine göre Zehirlenmişim beni güden güne yiyip bitiriyormuş...İlacını Hekimbaşı Abdülaziz Efendi bulabilirmiş bende bu yüzden kendilerini Payitaht'a getirilmesini emrettim"
Sultan süleyman kızının yüzünü okşadı
"İpek Kızıl saçlı, Deniz gözlü kızım iyileşeceksin,Tüm Cihanda ki hekimleri önüne sereceğim"
"Allah anlıma yazdığı kaderi yaşarım Hünkarım iyileşeceksem iyleşirim, ölec-"
Kızına sarıldı sultan Süleyman
"Hayır!Ölmek yok ben yaşadığım sürece kimse senin kılına dahi zarar veremezler"
"Öyleyse ben nasıl zehirlendim Hünkarım kim yaptı bunu veyahut kim emir verdi bulunsun"
"Bulacağım,Sana haber edeceğim sana bunları yapanı akıbetini sen belirleyeceksin"
"Sizden bir isteğim var Valide sultanımız ve hiç kimsenin duymasını istemiyorum bunu konuyu "
Bigem Sultan Babasından ayrıldı
"Sultanım Allah'ın izniyle iyileşeceksiniz"
"Umarım umarım Hürrem...Kardeşim nasıl? "
"İyiler sultanım sizi de beklerim"
"Akşam Geleceğim ve sizden de isteğim kimseye bu konuyu anlatmamanız şimdi mektepe gitmeliyim izninizle"
"Alâ izin senin güzel kızım"
Bigem sultan odasına gelmişti
20 TEMMUZ
İki gün sonra Bigem Sultanım dersleri bitmiş ve Taşlığın önüne gelmişti
"Destur!!Velihat Banuhan Bigem Sultan hazretleri!!"
Tüm cariyeler işlerini bırakıp sıraya girdiler fark etmeden ona bakıyordular
Tüm Cihan'ın sevdiği küçük yaşına rağmen büyük işler yapmıştı ,Babası'nın yanında divana katıldığı ve kararlar verdiği, Sultan Süleyman sefere gittiği vakit devlet işleriyle ilgilendiği bile olmuştu, Halktan bazıları onun Şehzadelerden bile üstün görülmesine dayanmıyordu ne kadar Devlet-i Aliyye'nin evladı ve geleceği olsa da...Taşlıktan geçtiği sırda Güzel sultanını gözleri kararmış ve ağzından gelen değişik tatla yere yığılmıştı, Sümbül ağa koşarak Küçük Sultanının yanına geldi
"Sultanım!! Hekim kadını çağırın aman yarabbi!!"
Küçük sultanın ölüme yürümüştü ama asıl hikâyesi burda başlayacak anka kuşu gibi yeniden küllerinden doğacaktı...
....
"Hekim Kadın Torunum nasıl? "
"Sultanım..."
"Söylesene Hatun! "Mahidevran sultan
"Kendileri Zehirlenmişti güden güne kötüye gidiyordular... Vücud'u bu zehri artık kaldıramadı maalesef ölüme yaklaşıyorlar Hekimbaşı Abdülaziz Efendi'nin getirilmesini emrettiler ama Hekimbaşı daha gelmedi Bu olayı hünkarımız da bilmekteler... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Osmanlı'nın Tek Kadın Veliahtı
Ficción histórica"Ben Bigem Sultan Selim Han'ın Torunu Sultan Süleyman Han'ın Kızı Şehzade Süleyman'ın kalbini fetheden Hülya hatudan olan Devlet-i Aliyye'nin gözbebeği Bazıları Rakibi görür bazıları ise Dostu.. Sultan Beyazıd'ın Cennet bahçesi Sultan Selim'in Den...