"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)

"AŞK EŞİTTİR BİZ" (147. BÖLÜM/4. SEZON)

(3 AY SONRA)

Aradan 3 ay gibi bir süre geçmiştir. Bu 3 ay içerisinde her şey çok güzel geçmiştir. Ayşe'nin babası olduğu ameliyat sayesinde kurtulmuştur. Ayşe ise bu 3 ay içinde derslerinde ciddi bir ilerleme kaydetmiştir... Ali odasında çalışırken içeriye Merve girer
Merve: Ali bey
Ali: Efendim Merve
Merve: İmzalanması gereken bazı evraklar vardı onları getirdim
Ali: Tamam Merve (Merve evrakları masaya bırakır) işin var mı
Merve: Şimdilik yok
Ali: O zaman ikimize bir kahve yap, abi kardeş sohbet edelim seninle
Merve: Peki Ali abi
Merve odadan çıkar Ali ise çalışmaya devam eder, o sırada Ali'nin telefonu çalar Ali arayanın ismine bakar ve hiç bekletmeden telefonu açar
Ali: Nazlım
Nazlı: (tatlı bir şekilde) Aşkııım
Ali: Bir daha desene
Nazlı: Yoook öyle her zaman söylemem
Ali: (gülerek) Diyorsun
Nazlı: Dedim bile
Ali: Ne yapıyorsun Masal ne yapıyor
Nazlı: Bir şey yapmıyorum, kızımızda uslu uslu yemeğini yiyor
Ali: Tatil için heyecanlı mısın
Nazlı: Çok heyecanlıyım. Üçümüz birlikte tatile çıkacağız tâbi ki heyecanlıyım
Ali: Bende heyecanlıyım
Nazlı: Hem belki bir şeyler yaparız orda (alt dudağını ısırır)
Ali: Şu an dudağını ısırdın öyle değil mi (gülerek)
Nazlı: Nerden anladın
Ali: Eee seni tanıyorum
Nazlı: Ne kadardır yapmıyoruz
Ali: Ben senin için tutuyorum kendimi
Nazlı: Aslında kendini bana bıraksan çok güzel olacak da, inat ediyorsun işte (gülerek)
Ali: O zaman kendini tatile hazırla derim
Nazlı: (alt dudağını ısırır) Sabırsızlıkla bekliyorum
Ali: Seni seviyorum Nazlı Vefa
Nazlı: Bende seni seviyorum Ali Vefa
Görüşme biter Ali ise çalışmaya devam eder. O sırada Merve elinde kahvelerle içeri girer
Merve: Ali abi
Ali: Gel Merve (Merve Ali'nin kahvesini masaya bırakır) otur otur çekinme (Merve koltuğa oturur) anlat bakalım var mı bir sıkıntın
Merve: Yok Ali abi zaten her şeyime koşturuyorsun, daha ne yapacaksın ki
Ali: Sen bana ailenin ve Orhan'ın emanetisin Merve, seni koruyup kollamak benim görevim
Merve: Bu dünyada hala böyle güzel insanlar var mı diye düşünüyorum sürekli. Öyle güzel, öyle temiz bir kalbin var ki Ali abi, bazen şaşırıyorum bir insan nasıl bu kadar güzel kalabilir diye düşünmeden edemiyorum
Ali: Artık ülkemiz öyle bir hal aldı ki, kadınlarımız akşamları dışarı çıkmaya korkar oldu artık, istedikleri gibi gezemez oldular istedikleri gibi dışarı çıkamaz oldular
Merve: Ama bu devirde iyi niyetli insanlar zor bulunur... Ki bunun bir örneği de sensin Ali abi. Gerçekten çok güzel bir kalbin var, büyük küçük demeden herkese yardım ediyorsun. Bu senin nasıl bir insan olduğunu gösteriyor Ali abi.
Ali: İlk iş gününü hatırlıyor musun
Merve: Hatırlamaz olur muyum hiç. Bazı önemli evrakları sisteme girmeyi unutmuştum. Açıkçası o zaman daha ilk günden işten çıkarılacam diye çok korkmuştum, bana kızacağını düşünmüştüm ama hiçte düşündüğüm gibi olmadı. Bana öyle güzel saygı ve sevgiyle yaklaştın ki Ali abi, korkmamı gerektirecek bir durum olmadığını anladım
Ali: Herkes hata yapar Mervecim. Kimse annesinin karnında öğrenmiyor bu işleri, senin daha ilk günündü tecrübesizdin, öyle bir şey için sana kızmam hen doğru olmaz hem de yakışık kalmazdı. Her şeyden önemlisi sen bir kadınsın Merve, ben bu zamana kadar ister yabancı ister tanıdık olsun, bir kadına bırak ses yükseltmeyi, kötü bir söz bile söylemem (buruk bir şekilde gülümser) böyle diyorum ama aslında yaptım bu hatayı
Merve: Neyi
Ali: Bu hayatta hiç yapmak istemediğim şeyi yaptım Merve (gözleri dolmuştur)
Merve: Ali abi iyimisin
Ali: Bir kaç ay oldu. Yine bir gün toplantıdayız sen o gün erken çıkmıştın. Neyse toplantı esnasında karşı taraf sunduğumuz önerileri kabul etmediler, daha doğrusu beni sinir etmek için ellerinden geleni yaptılar
Merve: Sonra ne oldu
Ali: Sonra toplantı bitti Doruk'la beraber eve döndük, ben sinirli bir şekilde eve girdim tabi Doruk beni sakin tutmaya çalışıyor ama yapamadı. Neyse evdekiler bizim sesimize geldi, Nazlı ne olduğunu sordu
Merve: Sonra
Ali: (gözlerini kapatır o günü düşünmek bile Ali'yi perişan etmeye yetiyordu) Bende o anlık sinirle hiç yapmak istemediğim şeyi yaptım. Nazlı'ya bağırdım (bağırdım demesiyle Ali'nin gözünden bir damla yaş düşer)
Merve: Ama bunu bile isteye yapmamışsın ki Ali abi, sende diyorsun bir anlık sinirle bağırmışsın
Ali: Bir anlık deyip geçme Merve, ben bu zamana kadar Nazlı'ya bırak kötü bir söz söylemeyi, öyle bir şeyi aklımın ucundan dahi geçirmemiştim. Ama o gün Nazlı'ya bağırdım
Merve: Ama Nazlı seni affetmiştir
Ali: O beni hemen affetmişti ama ben kendimi affedememiştim, kaç gün bunu düşünüp durdum
Merve: Nazlı'yı çok seviyorsun değil mi Ali abi
Ali: Sesi... Sesi o kadar güzel ki, o konuşunca sanki kulağımı okşuyor. Sonra saçları, saçlarının verdiği o koku bana her şeyi unutturuyor. Sonra gözleri, bana baktığı zaman dünya duruyor, o an hiç bir şeyi düşünmüyorum, sadece o gözlere bakıyorum. Elleri, pamuk gibi elleri var, çok özel, çok narin, dokunmaya kıyamazsın... Ama bunlar bir cevap değil, Nazlı'yı tanımadan bilemezsin, benim içim ısınıyor onu görünce o bana gelince. Benim Nazlım bana gelir, benim Nazlım bana hep gelir (Nazlı'nın fotoğrafının olduğu çerçeveyi eline alır ve Nazlı'nın olduğu yeri sevmeye başlar) Nazlı beni kabuğumdan çıkardı Merve, beni bambaşka biri haline getirdi. Aşk ile arama ördüğüm o duvarı Nazlı kırmıştı, iyiki de kırmış biliyor musun Merve. İyiki de Nazlı ile tanışmışım, iyi ki ona aşık olmuşum onu sevmişim
Merve: Allah mutluluğunuzu bozmasın Ali abi (gözleri dolmuştur)
Ali Merve'nin neden üzüldüğünü anlamıştır, hemen oturduğu yerden kalkar ve Merve'nin yanına gelerek Merve'ye sarılır
Ali: Özür dilerim Merve çok özür dilerim
Merve: Önemli değil Ali abi ben aşkımı yaşayamadım, siz doya doya yaşıyorsunuz
Ali: (Ali ve Merve birbirine sarıldıktan sonra ayrılırlar) İyimisin
Merve: Daha iyiyim Ali abi
Ali: İstersen bugün izin yap dinlen
Merve: Yok Ali abi iyiyim ben
Ali: Peki
Merve: (kahvesini bitirir) Ben artık işimin başına geçim
Ali: Tamam Mervecim
Merve odadan çıkarak kendi masasına geçer, Ali'de kendi işinin başına döner... Gel zaman git zaman akşam olmuştu herkes işlerini bitirmiş ve eve dönmüşlerdir herkes yemek masasına oturmuş yemek yiyorlardı.
Ali: Benim kızım ne yaptı bugün
Nazlı: Valla bugün uslu uslu durdu, hiç annesi yormadı
Ali: Kimin kızı
Nazlı: (Ali'nin kulağına fısıldar) Tatil için sabırsızlanıyorum
Ali: (Ali'de Nazlı gibi fısıldar) Yapma şunu Nazlı
Açelya: Siz ne fısır fısır konuşuyorsunuz öyle
Ali: Yok bir şey canım
Açelya: Kıvırcık sence ben bunu yermiyim
Ali: Aaa şuna bak ya bana inanmıyor
Açelya: Baktım ne olacak
Ali: Bak bu sefer Demir'e gerçekten yapmadığımı bırakmam. Bu sefer şaka falan da yok
Açelya: Beni inandıramazsın kıvırcık
Ali: Emin misin (Demir'e döner) Demir
Demir: Abicim aman deyim ha (Açelya'ya döner) güzellik yapma bak arada kaynayan ben oluyorum ama
Açelya: Sen merak etme aşkım, bir şey yapamaz
Ali: O kadar emin olma Açelyacım
Doruk: Sana şimdiden geçmiş olsun küheylanım (gülerek)
Demir: Sana da eğlence çıktı haa (gülerek)
Doruk: Beni bilirsin abicim
Ferda: Doruk uğraşma Demir'le ya. Hem (kızını Doruk'a uzatır) Çiçek'e yemeğini sen yedir
Doruk: (Çiçek'i kendi kucağına alır) Memnuniyetle
Ekip güzel bir şekilde yemeklerini yerler, yemekler yendikten sonra masayı toplarlar ve hep birlikte bahçeye çıkarlar, Çicek Doruk'un kucağındayken, Masal da Ali'nin kucağındaydı
Ali: Hazır herkes burdayken söyleyim, yarın Nazlı ve Masal ile birlikte tatile çıkacağız. Bir kaç gün tatil yapıp geleceğiz
Adil: İyi yapmışsın oğlum gidin siz eğlenmenize bakın
Açelya: Ordayken bana bol bol fotoğraf atıyorsun Naziko onu bunu anlamam ben
Nazlı: (gülerek) Senin şu fotoğraf merakına hayranım Açi ya. Daha tatile gitmeden fotoğraf peşine düştün
Açelya: Valla onu bunu bilmem atacaksın
Ali: Allah'ın izniyle gittiğimiz zaman atar Açi tamam, Nazlı'mı sıkma
Açelya: Ay ay hemen de Nazlı'yı savun zaten
Ali: Onu ve kızımı savunacam tabi ki, başka kimi savunacam
Açelya: Tamam canım bir şey demedim (gülerek)
Ekip biraz daha sohbet ettikten sonra bahçeden çıkıp kendi odalarına çıkarlar, AlNaz birlikte odaya girer. Ali dikkatli bir şekilde kucağında uyuya kalan Masal'ı beşiğine yatırır sonra Masal'ın alnına çok nazik bir öpücük kondurur. Nazlı ise o sırada giyinme odasına giderek üstünü değiştirir ve giyinme odasından çıkar ve yatağa girer. Ali'de kendi üstünü değiştirir ve oda yatağa girer. AlNaz birbirine sımsıkı sarılarak huzurlu bir uykuya bırakırlar kendilerini
(SABAH)

AlNaz bu sabah biraz daha ekren kalkmıştır çünkü tatile gideceklerdir. Ali her şeyi dünden hazırlattığı için rahatlardı. Nazlı kahvaltısını yaparken Ali'de hem Masal'a yemeğini yediriyordu hem de kendi kahvaltısını yapıyordu. Kahvaltı yapıldıktan sonra AlNaz eşyalarını alarak evden çıkarlar, Nazlı önce arabaya biner ve Masal'ı kucağına alır, Ali'de eşyaları arabanın bagajına yerleştirdikten sonra kendisi de şoför koltuğuna geçer
Ali: Ailece ilk tatilimize hazır mıyız
Nazlı: (büyük bir heyecanla) Eveeeettttt
Ali: O zaman yolculuk başlasın mı
Nazlı: Başlasın Alim başlasın
Ali arabayı hareket ettirerek tatil için yola çıkarlar.....