shameless | taekook

☬ 42 ☬

Bu bölümü pek kontrol edemedim :'( yanlışlarım vardır illa, kusura bakmayın :'(

İyi okumalar ♡

Bölüm: 42

Yoonsung Ormanı, gece olduğu kadar gündüz de güzeldi. Yeşil ağaçlar yapraklarını gökyüzünden çekerek her yeri aydınlatmıştı. Yerde çiçekler açmış, mantarlar çıkmış, meyveler ağaçları renklendirmişti. Herkes gibi kahvaltı yapmış, etrafı gezmiş, Jeongguk ve Taehyung herkese kendisini tanıtmıştı. Hiç kimse onlara yargılayan gözlerle bakmıyordu ve herkes gelecek için heyecanlı, mutluydu.

Hoseok bilgin cadılardan birisine Eunbin ile birlikte Taehyung ve Jeongguk'u götürdüğünde, bir ağaçın köküne ineceklerini düşünmemişlerdi. Ağaçın altı, toprağın altı genişti ve büyük bir oda gibiydi.

Yaşlı bilge cadı, uzun gri saçları açık bir kadındı. Yuvarlak masasında oturmuş, önündeki küçük kaselere bakıyordu.

"Bizi yalnız bırak oğlum."dedi cadı kadın. Hoseok onu onaylayıp saygı göstermek amaçlı eğilmiş ve gitmişti. Üçü birer sandalye kapıp Taehyung ortada olacak şekilde cadının karşısına oturdular. Kırmızı renkli örtüsü olan masanın üstündeki kaselere ve bıçaklara baktılar. Gerginlerdi. Eunbin bilge cadılarla baş başa kalmamıştı ve ne yapmasını gerektiğine de emin değildi.

Cadının koyu kahverengi gözleri onların yüzünde tek tek durdu. Taehyung, cadının burnunun seğirdiğini de fark etti. "Eşsiz."dedi cadı ilk önce. "Hepinizin eşsiz feromonları var."

"Gerçekten tanrı ve tanrıça çocukları mıyız?"diyerek direkt sordu Eunbin.

Cadı ise aceleci tavrına güldü. Yaşlı, kırışık yüzüne rağmen gülüşü tatlıydı. "Prensesim neden bu kadar sabırsızsın?"

"İsyancıları yalnız bırakamam Bilge Cadı Astrid. Uzun süre ayrı kalmak istemiyorum."

"Tamam prensesim. O zaman hemen büyümüzü yapalım, olur mu?"dediğinde Eunbin kafasını salladı.

"Peki nasıl anlayacaksınız?"diye sordu Taehyung. Cadının gözleri ona döndü. "Küçükken annemin tanıştırdığı bilgin cadılar bana baktığı anda farklı olduğumu anlar, güçlerimi kontrol etmem için hep bana yardım ederlerdi. Sen de yardm edecek misin?"

"Şuna bakın."dedi cadı gülerek. "Meraklı ve istekli bir omega. Hem de çok eşsiz. Gördüğüm herkesten çok daha enerji dolu." Eunbin'e yandan bir bakış attı. "Senden bile."

"Yani doğru mu?"dedi Eunbin. "Toprak Tanrıçası'nın kızı mıyım?"

"Bir sakin ol güzel prenses." Kadının gözleri Taehyung'u süzüyordu. "Adın ne omega?"

"Taehyung."

"Annenin adı ne Taehyung?"

"Aecha."dediğinde Taehyung, kadının gözleri açıldı.

"Su halkından cadı Aecha mı?"dedi kadın emin olmak ister gibi.

Taehyung'un ise kalbi hızla çarpmaya başladı. "Annemi tanıyor muydunuz?"

"Elbette tanıyordum! Onu herkes tanır. Annen bir gezgindi, gezmeyi ve yeni kişilerle tanışmayı severdi. Her yerde cadı kulübesi, her yerde bir arkadaşı, ona borçlu birisi olurdu. Ama... Ama söylentilerin doğru olduğuna inanmamıştım."

"Ne söylentisi?"diye sordu Taehyung anlamak için.

"Tanrıça Hira'nın-" Üçünün de gözleri kocaman açıldı, cadının Su Tanrıçası'nın ismini öylece söylediğine inanamıyorlardı. "-çocuğunu taşıdığı ve doğurduğu, onu cadıları kurtarmak için eğittiği söylentisi."