Hani sokaklar geceleri güzel olur ya, işte o zaman başladı bizim de hikayemiz..
O zamanlar mahallede güzel bir kızı seviyorum. "Hala sevmiyor musun?" gibi sorular gelir akla. Orasını da hikayenin devamında görelim. Her neyse kendimi tanıtmadım ben Çağkan. Birde canım gibi sevdiğim 2 dostum var yanımda. Biz deli dolu eğlenceli birbirimize bağlı dostlarız. Aslında kardeşiz desek daha doğru olur.
Bunlardan birisi de Harun'dur. Harun benim mahalleden ve okuldan arkadaşımdır. Beraber büyüdük biz Harun ile. Fakat Harun biraz fazla büyümüş. Harun, temiz kalpli, yufka yürekli, heyecanlı bir o kadarda arkamdan iş çevirmesini seven bir insandır. Kimi zaman bir şeyler söylesem, bir şeyler anlatsam gidip o işi yapmaya çalışır ama nafile... Neyse, bir ara, Harun canım kardeşim gitmiş sevdiğim kıza onu sevdiğimi söylemiş. "Yahu benden habersiz iş niye çevirirsin ki be adam!" heh işte bunu bile demeye fırsat kalmadan gitmiş söylemiş. Kardeşim dedim sesimi çıkartmadım. Kıyak çocuktur. Az çakallık yapmadık zamanında. Okul günlerinde kızlara güzel bile diyemiyordum hep bu Harun yüzünden. Çünkü, Harun gidip hemen çakallık yapıp söylediklerimi iletmeye gidiyor. O gün bugündür Harun'u hep bu şekilde övmeye devam ederim. Nasıl mı övüyorum? Orasını boş verin.
Bir gece sokağımız yine cıvıl cıvıl. Hani Harun kardeşimiz dedik ya onun gecesi işte. Kısacası "Bu sefer ettik" dediğimiz bir gece. Siz anladınız orayı. Yaşımı söylemeyi unuttum sanırım. Yaşım 25. Yaz gecelerinde bisiklet sürmeyi severiz, mahallemiz olarak. Benim manitam da çok sever. Pardon yani "sevdiğim" diye nitelendirdiğim kız. Mahallede birbirimize rastladık bisiklet sürerken. Ne güzelde bisiklet sürüyor demeye kalmadan direğe çarptım oracıkta. Kız gülmeye başladı. "Ben onun gülümsemesini varyaaa..." Her neyse bisikletten inip, "Bir şeyin var mı Çağkan?" diye seslendi. Ne kadar kalçamı hissetmesem de, "Bir şeyim yok sağol iyiyim ben Iraz" dedim. Keske demeseydim kız, "tamam o zaman" deyip gitti. Ahh... Harun! Ahh... hepsi bu gergedan suratlı yılan boyunlu kardeşimin yüzünden. Kızla sevgili bile değilim fakat kız sanki bildiğin bana trip atıyormuş gibi davranıyor."Trip attı kesin beni seviyor." bile diyemiyorum.
Arkadaşlarımdan birisi de Kavun Necati. Soracaksınız belki neden "Kavun Necati" diye. Necati de tıpkı Harun gibi küçüklüğümden beri arkadaşımdır. 15 yaşlarında iken bir gün Necati, manava gitti. Manavın kızını seviyordu oda. Bu çocuk her gün, o manavdan sırf kızı görmek için Kavun alıyordu. Çocuk bildiğin kavun gibi şişti. O gün bugündür Kavun Necati deriz. Necati, dürüst, temiz, yürekli, atılgan bir çocuktur.
Olanları, Necati'ye anlattım. Necati, "Harun'u bilmiyor musun? Ulan bu çocuk, yağmurlu günde bahçeyi bile suluyor sen gidip, Harun'a anlatıyorsun be kardeşim." dedi. Aslında doğru dedi. Olsun ya biz hep beraber büyüdüysek, ben her zaman anlatırım kardeşlerime. Tabi biraz Harun'un ağzının sıkı durması gerekir.
Necati ile gezmeye çıktık. Telefonla, Harun aradı. "Oğlum acil, kasabın oraya gelin." dedi. "Noldu?" demeye kalmadan telefonu kapadı ve bizde acil bir şekilde Harun'un yanına gittik. Harun yine yapmış yapacağını...
Facebook grubumuz; Entrikalılar Wattpad
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entrikalılar (Kitap Oldu)
ChickLitAz biraz üzgün, dertli, günü kötü geçen, ileri ki günleri için endişelenen, okul derdi olan, kafası karışık olan, umutları yıkılan, ağlayan, kendini yalnız hisseden, hasta olan, topluma kapanık, mutlu olan, sevinçten ağlayan kısacası bu hikaye hepim...