Merhaba evet evet... Tamda orası burası hoşgeldin çok eğlence dolu maceracı ve cesaretli bu kitabı beğeneceğine inanıyorum...Elenanın kuzeni lina efe'nin okulunda okuyor ders notları çok iyidir sınıfın zekisi olarakta tanınır
Lina efe'den hoşlanıyor sürekli efe'yi Elena'ya anlatır Elena bir haftalığına Türkiye'ye gelir ve o sırada lina'nın okuluna misafir öğrenci olarak gelir efe elena'yı görür görmez sırıl sıklam aşık olur sanırım buna yıldırım aşkı deniyor. Elena sınıfa girer ve herkes gözlerini onun üzerinden alamaz daha sonra öğretmen'leri boş biryere oturmasını söyler e tabiki efe dururmu hemen atlar "benim yanım boş"elena efe'nin yanına oturur ve ders boyunca efe onu izler *zil çalar efe bir anda kendine gelir ve arkadaş'ları ile dışarıya çıkar. Tüm okul elena'yı konuşuyor. Elena'da lina' ya sorar"efe dediğin çocuk bu mu?"lina heyecanla:evett diye bağırır elena:hmm yakışıklı gibi der nerden bilsin onun kendini sevdiğini *ders zili çalar efe ders'te elena'ya sorar" kaç gün kalıyorsun"elena cevap verir:1 hafta efe bir sürü soru yağdırır elena sıkılır ama yine de cevap vermekten kaçınmaz efe kendini tanıtacakken elena araya girer"biliyorum"eee...şey yani elena lafı geveler ve hoca soru sorar elena parmak kaldırır ve tahtaya çıkar herkes onu izlerken utanç içinde soruyu çözüp yerine oturur
1 hafta sonra:elena kuzen'i ile vedalaşır o sırada efe gelir ve birden elena'ya sarılır elena şaşkınlık içerisinde lina'ya bakar lina
'nın yüzü düşer ve elena uçağına biner...Uçağa bindi... Derken efe arkadan "Elena" diye bağırdı elena arkasına döner dönmez koşup numarasını istedi elena'nın iç sesi:"eevveetttt sonunda hiç sormayacak sanmıştın"biraz vermek istemiyor gibi yaparak verdi. O sırada kuzeni lina çok kırıldı ve sınıfa koşarak ağlamaya başladı"lina,lina"sesi yükseldi lina aldırmadı elena üzülerek uçağı kaçırmaması için binmek zorundaydı lina'ya mesaj attı ama cevap yok...Almanya'ya geldiğinde çok yorulmuştu kendini yatağa attı ve saatlerce efe'yi düşündü annesi daisy:kızım! Elena yemek hazır demeseydi elena dalıp gitmişti bir an ürkek haliyle "tamam geliyorum" dedi.heyecanla yemeğe oturdu yemeğini hızlıca yedi ve odasına fırladı efe'yi aradı ama açan mert'ti
Aaa... Mert demişken ben size anlatmayı unuttumEfenin yakın arkadaşları:Efe'nin en yakın arkadaşı mert ve ayaz'dır mert kısa boylu,esmer kahverengi gözlü birisidir. Mert ise Tam tersi eğlenceli,uzun boylu, kumral,ela gözlüdürNerde kalmıştık... Mert telefonu açtı efe hastanede demez mi elena endişeli endişeli sordu "noldu efe'ye" kaza yaptı yarış motoru ile durumu nasıl diye keşke sormasaydın ki yoğun bakıma almışlar elena en yakın uçakla Türkiye'ye geldi hastanede ağlarken arkadaşları onu teselli ediyordu... Hemşire odadan çıktı herkes durumunu sordu:hemşire hanım efe'nin durumu nasıl?"hemşire:malesef durumu çok ağır nabzı yavaşladı elena çıldırdı tabi bu durumdan lina'nın haberi yok. Efe'yi cihaza bağladılar ve kalbi durdu..." kalp masajı yaptılar ve... Efe kalp masajı ile kendine gelmişti elena çok sevindi ama hala yaraları çok fazlaydı yinede hayata tutunabilmişti efe 2 gün yoğun bakımda yattıktan sonra taburcu oldu 5 günde normal hastanede kaldı ve sonunda eve döndü hastaneden çıkarken elena efe'nin kollarına atıldı boynuna sarıldı ve herşey o zaman başlamıştı
Lina'nın bundan haberi olmaması lazımdı çünkü çok üzülürdü ama elena efe'yi seviyordu gerçekten hiç olmadığı kadar..."
Efe kalp masajı ile kendine gelmişti elena çok sevindi ama hala yaraları çok fazlaydı yinede hayata tutunabilmişti efe 2 gün yoğun bakımda yattıktan sonra taburcu oldu 5 günde normal hastanede kaldı ve sonunda eve döndü hastaneden çıkarken elena efe'nin kollarına atıldı boynuna sarıldı ve herşey o zaman başlamıştı
Efe kalp masajı ile kendine gelmişti elena çok sevindi ama hala yaraları çok fazlaydı yinede hayata tutunabilmişti efe 2 gün yoğun bakımda yattıktan sonra taburcu oldu 5 günde normal hastanede kaldı ve sonunda eve döndü hastaneden çıkarken elena efe'nin kollarına atıldı boynuna sarıldı ve herşey o zaman başlamıştı
Lina'nın bundan haberi olmaması lazımdı çünkü çok üzülürdü ama elena efe'yi seviyordu gerçekten hiç olmadığı kadar... "