(Yazardan)
[1 ay sonra]
Bulutların gökyüzünü kapladığı kasvetli bir Pazar günüydü. Yağış yeni durmuş ve yağmur kokusu tüm ormanı etkisi altına almıştı. Yağmur damlaları yapraklar üzerinde hâlâ gözüküyordu.
Sarışın kadın artık kazmaktan yorulduğu için derin nefes aldı. Ama bırakmamalıydı. Çünkü acelesi vardı. Elindeki küreğe elleriyle sıkıca sarılıp kazmaya devam etti. Duyduğu sesle arkasına döndü. Ama kimse yoktu. Tekrar önüne doğru döndüğü an kafasına yediği darbeyle kazdığı çukura düştü.
[Günümüz]
(Yazardan)
Eve girdikleri gibi Chaeyoung, Mina'ya doğru döndü.
Chaeyoung "Sen, iyi misin?"
Mina, Chaeyoung'a bakmadan ceketini çıkarıp askılığa astı. Bıkkınlıkla Chaeyoung'a döndü.
Mina "İyiyim."
Chaeyoung "Neden kendine bunu yapıyorsun?"
Mina "Neyden bahsediyorsun?"
Chaeyoung "Yine içine kapanıp tek kelime etmiyorsun. Bu bize hiç yardımcı olmayacak. Bunu bildiğini varsıyorum."
Mina, eliyle başını ovalar. "Chaeyoung, yine başlama olur mu?"
Chaeyoung güler "Ne? Yani suçlu ben mi oldum?"
Mina "Kimseyi suçlamadım. Sadece hiçbir şey olmadığı halde bir şey olduğu konusunda ısrarcısın. Hep bir sorun olmasını mı istiyorsun!? Aaa, tabii. Chaeyoung, hemen çözer."
Chaeyoung, Mina'ya yaklaşır ve gözlerinin içine bakar. Kollarını birbirine bağlayarak bir adım daha yaklaşınca durur. "Eşinden bir şeyler gizleyen kişi ben değilim, Mina."
Mina duyduklarıyla donar.
Mina "N-ne saçmalıyorsun?"
Chaeyoung kaşlarını çatar. "Mina, Jihyo kim? Jihyo gerçekten kim?"
Mina korkmuş bakışlarını gizleyemez "Arkadaşım dedim ya."
Chaeyoung "Şöyle bir araştırdım. Can sıkıntısı." omuzlarıyla umursamaz bir tavır takınır. "Bir de ne göreyim. Park Jihyo, üvey babamın yeğeni." Chaeyoung güler. "Ve sen bana bundan hiç bahsetmedin. Şimdi kesinlikle onu davet etmeliyim."
Mina, derin bir nefes alıp elini kalbine koyar.
Mina "Benimde haberim yoktu."
Chaeyoung "Bak sen şu Park Jihyo'ya. Gong Yoo amca da hiç bahsetmedi."
Chaeyoung, mutfağa yönelip dolaptan suyu çıkardı. Bardağa doldurup bir yudum aldı. Mutfak salona bağlı olduğu için Mina'yı görebiliyordu. Alttan bakışlarıyla Mina'yı süzdü. Elindeki bardağı havaya kaldırıp Mina'ya baktı.
Chaeyoung "Soğuk su ister misin? Zor bir gündü."
Mina "Hayır. Ben çok yorgun hissediyorum. Çocukları yatırıp uyuyacağım."
Chaeyoung "İyi geceler, hayatım." gülümser.
Mina "İyi geceler."
Mina, hızla yukarı çıkıp çocukların odasına girer. Youngseo uykuya dalmışken Hari, camdan dışarı bakıyordur. Mina yavaşça yanına yaklaşıp arkadan sarılır ve yanağına minik bir öpücük kondurur.
Mina "Balım, hâlâ niye uyumadın?"
Hari "Anne bizi seviyor musun?"
Mina "Güzelim o, nasıl bir soru öyle... Tabii ki de sizi çokkk seviyorum. Siz benim her şeyimsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
korku (michaeng)
AcakRahat ve korunaklı bir yaşam süren saygın bir kadın, sekiz yıllık evliliğinden sıkılmış, burjuva dünyasının kozasından çıkarak kendini genç bir sanatçının kollarına atmıştır. Ancak bu gizli ilişkiden haberdar olan bir şantajcının ansızın zuhur etmes...