Hastane-2

297 22 20
                                    


———

Kuzey

Uyuklamaktan düşen başım ile sarsılarak uyandım. Annem karşı tarafta Karan'ın ağlayan annesi, Melis ablayı, motive etmeye çalışıyor; babam ise Karan'ın babası, Halil abinin yanında duruyordu. İkiside konuşmuyordu fakat psikolojik olarak birbirlerini anlayabildiklerini biliyordum.

İlk okul, orta okul, lise ve üniversiteyi birlikte okumuş resmen hayat arkadaşlarıydı babam ve Halil abi. Askere aynı yerde gitmiş, aynı anda evlenmiş ve aynı anda ilk şirketlerini açmışlardı. Mezarlarını da yan yana yaptıracaklarından emindim.

Oturduğum yerden kalktım ve sallana sallana tuvaletlerin olduğu yere girdim. İçeride bir kaç kişi benim gibi uykulu bir şekilde sohpet ediyordu. Saat gece yarısını geçmiş, üç buçuk civarıydı.

Yüzüme vurduğum soğuk su ile hızlanan kan dolaşımım, beni uyandırmaya yardımcı oldu. Yavaş yavaş kendime gelirken aynada çökmüş göz altlarıma baktım. İki gündür buradaydık ve yorucu olmaya başlıyordu.

Banyodan çıktığımda annem ile bakışlarımız buluştu. Ayağa kalkıp elini omuzuma koydu ve, "Annecim sen eve geç istersen, çok yoruldun." Dedi hafifçe kolumu okşarken.

Kafamı iki yana sallayıp reddettim. "Siz burada, bu haldeyken eve gidip uyumayı vicdanıma yediremem." Dediğimde gülümseyip saçlarımı okşadı. Dünyadaki en düşünceli insanlardan biriydi annem.

"Tamam bebeğim. Gel yanıma otur." Dediğinde birlikte hastane koridorundaki koltuklara geri döndük.

Telefonumda gezindiğim sırada açılan ameliyat odasının kapıları ile hepimizin bakışları oraya döndü. Önde doktor, arkasında sedye olacak şekilde çıkan grup ile bakışlarımız o tarafa döndü.

Hemşireler sedyesi hızlı bir şekilde götürürken Karan'ın annesinin bakışlarını gördüm, yıkılmıştı. Bu sefer kendim sedyeye baktığımda gördüğüm yarısı sargılı yüz, yutkunmamı zorlaştırdı.

Hepimiz doktorun başına toplandığımızda yalvaran bir ton ile, "Oğlum yaşıyor mu doktor? Lütfen yaşıyor deyin. Yalvarırım yaşıyor deyin." Dedi Melis abla.

Doktor rahat bir gülümseme ile kolunu okşayıp, "Merak etmeyin Melis Hanım. Ameliyat gayet iyi geçti. Sadece kan kaybı beklediğimizden fazla olduğu için sıfır pozitif kan grubuna ihtiyacımız var. Temin edebileceğiniz birileri var mı, yoksa hastaneden getirteyim mi?" Diye sordu.

Duyduğum kan grubu ile bir adım öne çıktım, "Ben sıfır pozitifim." Dediğimde herkes bana döndü. Annem bir kaç saniye düşündükten sonra onayladı.

Doktor gülümseyip, "Harika, o zaman beni takip edin lütfen." Diyip ilerlemeye başlayacağı sırada Halil abi bizi durdurdu.

"Karan'ı ne zaman görebiliriz?" Diye sordu. Doktor saatine baktıktan sonra, "Yarım saat kadar sonra bütün işlemler tahminen tamamlanır. Hemşirelerimiz sizlere haber verirler zaten." Dedi.

Herkes rahatlama ile birbirine sarılırken, biz kan verme odasına doğru yolumuzu aldık.

Sedyeye oturmuş beklerken, içeriye giren sarışın kadının önlüğünden hemşire olduğunu anladım. Tüpleri hazırlarken beni fark etmemişti ama sıkı lastiği koluma takarken gözlerimiz buluştuğunda şaşkınlıkla durdu.

AY GÜZELİ-BXB|Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin