Yn: Bir daha olursa yine atlarım. Hiç acımadı ama
şu an çok acıyor.Wong: Sığınağa gidince iyileştireceğim.
Wong: Bak sana ne göstereceğim.
Telefonunu çıkarttı ve meyve suyu içerken çektiği komik fotoğrafları gösterdi.
Kolundaki yara bandını da çekmişti.
Fotoğraflara bakarken gülüyordum.
Yn: Acıdı mı kan alınırken?
Wong: Yoo.
Wong: Bu arada birazdan senden de kan almaya gelecekler. İğnesini gördüm. Kocamandı.
Baya kalın. Tetanoz aşısı için kullanılan hissettirmiyor bile, ama bu acıtır.Yutkundum.
Yn: Gerizekalı niye korkutuyorsun?!!
Wong: Benden kan aldıkları iğneden daha kalındı.
Yn: Valla mı?!
Wong: Şaka yapmıyorum. Ciddiyim.
Yn: WONG BENİ SAKLA ÇABUK!
Wong: Hareket edemezsin. Yaralısın.
Dikişler açılır.Yn: Korkutmasaydın keşke.
Yn: En azından bu kadar korkmazdım.
Wong: Korkacak bişey yok. Azıcık acıyacak o kadar.
Wong: Hem sen 9 yerinden vuruldun. Bundan mı korkuyorsun?
Yn: FOBİM VAR FOBİM!
Wong: BAĞIRMA LAN ANLADIK!
Yn: İyi. Anla. Ve götür beni.
Wong: Götürmüyorum.
Hemşire geldi odaya. İğne cidden çok kalındı.
Kalkmaya çalıştım ama canım yandığı için hareket edemedim.
Yn: Sıçtım.
Wong: Abartma.
Hemşire yanıma geldi.
Yn: Abla, elin hafif değil mi?
Hemşire: Damar patlatmışlığım var. Hafif değil.
Yn: BUNU BANA NİYE SÖYLEDİN?!
Wong kolumu tuttu.
Wong: Üstünü çağır. Senin yapmanı istemiyorum.
Hemşire: Şaka yapıyordum. Hafiftir elim.
Wong: Dikkatli ol.
Hemşire Wong'a sinirlenmişti.
Wong elini kolumdan çekti.
Diğer elimi tuttu yine. Kafamı göğsüne yasladı.
O tarafa bakmamı engelliyordu ama kendisi bakıyordu.Kolumda bir acı hissettim.
Hemşire: Özür dilerim.
Oraya baktım. Damarımı patlatmıştı.
Yn: Özür dileme. Siktir git.
Manyak karı. İğneyi kolumda bırakım gitti.
Wong: Şuna bak ya. Şikayet edeceğim bunu.
Yn: Etme boşver. İlla ki birisi şikayet eder.
Wong kolumdaki iğneyi çıkarttı.
Yn: Acıyor.
Wong: Dur bekle.
O küçük yarayı iyileştirdi.
Bu sefer doktor geldi.
Doktor: Az önce sorun çıkmış sanırım.
Ben hallederim.Yine aynı pozisyona geçtik.
Hızlıca halletmişti.
Doktor: Geçmiş olsun.
Odadan çıktı.
Yn: Eli hafifmiş. Hiç acımadı.
Wong: İyi bari.
Yn: Diğerlerine bakar mısın?
Wong: Yee-jae bakıyor. Uyanırlarsa haber verir.
Yn: Yee-jae burda mı?
Wong: Valla çok yardımcı oldu.
Yn: Şu kafamdaki yarayı iyileştirsen farketmezler bence. En çok orası acıyor.
Wong yarayı iyileştirdi.
Wong: Umarım farketmezler.
Yn: Dizi izlemek istiyorum. The Walking Dead.
Wong: Bu arada o gelmiş geçmiş en iyi dizi.
Yn: Bazı insanlar onu All of us are dead ile karşılaştırıyor. Sadece gülüyorum. Bir de
All of us are dead tekledi diyenler var.Wong: Twd izlememişler. Boşver.
Wong bana telefonunu verdi.
Wong: Al izle.
Yn: Teşekkür ederim.
Bir süre onu izledim.
Telefon kapandı.
Yn: Yaa şarjı bitti.
Wong: Ne ara bitti ya?
Yn: Bilmiyorum.
Yee-jae odaya geldi.
Yee-jae: Bayan Chu ve Motak uyandı.
Wong: Sen Yn ile kalır mısın? Ben onlara bakayım.
Yee-jae: Tabii.
Wong çıktıktan sonra Yee-jae yanıma geldi.
Yee-jae: Daha iyi misin?
Yn: Acıyor. Ama onun dışında iyiyim.
Yee-jae'nin telefonu çaldı. Guwon arıyordu.
Yee-jae: Efendim oğlum?
Guwon sessizce konuşuyordu.
Guwon: Baba. Evde birileri var. Çok korkuyorum.
Yee-jae: Korkma sakın. Sakin ol. Gelip alacağım seni. Dolaba saklan.
Guwon: Oradayım zaten.
Çığlık sesiyle birlikte telefon kapandı.
Yee-jae: Alo!
Yee-jae: GUWON!
Yee-jae: Benim acil gitmem lazım. Guwon tehlikede.
Yn: Koş kurtar çocuğu.
Yee-jae hemen gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncanny Counter Evreni 2
Novela Juvenilİlki çok uzun olduğu için sezon finali yaptım kaldığımız yerden devam ediyoruz.