⚜
"Jungkook aç gözlerini! Aç gözlerini delirtme beni aç!"Jimin çıldırmış gibiydi.Şu anda arabanın arka koltuğunda,alfasının başı dizleriniz üzerindeyken hastaneye yetişmeye çalışıyorlardı.Kendi ülkelerinde olmamaları onları yavaşlatmıştı.Navigasyonla en yakın hastaneye ulaşmak ilk akıllarına gelen şeydi.
"Taehyung daha hızlı sür! K-kanaması çok fazla"
Hoseok ön koltukta yön tarifi yaparken ara ara arkayı kontrol ediyordu.Küçüklüğünden beri Jungkook'un çok fazla acısına şahit olmuştu.Ama bugünkü farklıydı.Jungkook gözlerini kapatırken eşine seni öpemeyeceğim demişti.Çok fazla heveslendiği bir şeyin olmayacağının hüsranıyla kendinden geçmişti.Hala nefes alıyordu,vazgeçmemişti ama ne yazık ki kanaması her dakika daha da artıyordu.
"NEREDE BU SİKTİĞİMİN HASTANESİ!"
"Geldik,Taehyung şuradan sağa dön"
Jimin kanamayı azaltmak için yaranın olduğu yere bası uyguluyordu.Bunu yaparken de gözyaşları deli gibi akıyor ve burnundan damlıyordu.Mühürlü oldukları için alfasının acısını o da hissediyordu.Ama bu önemli değildi,Jungkook'un uyanması lazımdı.Kendine gelip gözlerini açması lazımdı.Bu yüzden duymadığını hissetse de onunla konuşmaya devam ediyordu.
"Bunu duydun mu? Geldik,hastaneye geldik iyi olacaksın"
Ani bir manevrayla acilin önüne yanaşmıştı Taehyung.Hoseok ise o daha durmadan atlamıştı arabadan.Saniyeler içinde sedye ve görevliler gelmiş ve Jungkook'u içeri almışlardı.
"Sie können nicht teilnehmen, bitte warten Sie hier" (Giremezsiniz burada bekleyin lütfen)
Sedye ile birlikte acil müdahale odasına girmeye çalışan Jimin,görevli bir hemşire tarafından durdurulmuştu.Olayın tazeliği ve anın sıcaklığıyla birlikte Jimin'in mavi gözleri çok daha ürkütücü görünmüştü.Omegasının kontrolüne geçmişti ve şu an bu karşısındaki hemşire için çok tehlikeliydi.
"ÇEKİL ÖNÜMDEN O BENİM ALFAM!!"
Kapanmak üzere olan kapıyı tutup yeniden açmıştı.Aslında bunun bir yararı yoktu Jimin şu an sadece işleri zorlaştırıyordu.Ama bu onun da kontrolünde olan bir şey değildi.Hem kendi hisleri,hem de omegasının hisleri çıldırmasına neden oluyordu.Durumun ciddiyetinin farkında olan Hoseok,Almanca bilmese de içeri girilmeyeceğinin farkındaydı.Hemşirenin üzerine yürüyen Jimin'i durdurmak oldukça zor olacaktı.
"Jimin,içeri giremezsin,bırak da işlerini yapsınlar"
"Bırakamam! Anlamıyorsun Hoseok bırakamam..."
"Bak,biliyorum ama bunun Jungkook'a bir yararı yok.Geç olmadan müdahale etmeliler.Alfanın iyi olmasını istiyorsun değil mi?"
Hiç istemese de başını sallayarak onaylamıştı.Normal bir zamanda olsa o da mantıksız davrandığını farkedebilirdi ancak şu anda mantığı tarafından değil kalbi tarafından yönetiliyordu.Saniyelik dalgınlığından yararlanıldığında,kapı kapanmış ve gergin bekleyiş başlamıştı.Jimin,omzunda hissettiği elle başını kaldırdığında Yoongi'nin onu teselli etmek istediğini anlamıştı.
Jungkook'un vurulduğu an ve sonraki öylesine kaotikti ki Jimin çevresine dikkat edememişti.Yoongi'nin onlarla birlikte olduğunu bile hatırlamıyordu.Odaklandığı tek şey Jungkook'tu.Jimin'in dibinden ayrılmayan Yoongi de onlarla birlikte hastaneye gelmişti.Ve şu an dostunun acı çektiğini görmek onu da mutsuz ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Untamable | Jikook
Fanfictionİtaatkâr omega mı istiyorsun? Sana göstereceğim kuçu kuçu~ Jikook|Omegaverse Jk-Alfa Jm-Omega Mpreg Hafif Toxic ilişki