BENİ NASIL HATIRLAMAZSIN?

12.6K 156 112
                                    

"Bana bir yabancının gözleriyle baktığında ve o gözlerde kendime dair bir parça bulamadığımda ödeştiğimizi anladım.
Durum eşitlendi,ey sevgili.Çok geç olmadan hatırla artık beni"

Gözlerimi açtım. Bu uyanışım diğerlerinden farklıydı çünki ilk kez korkuyla aralanmıştı göz kapaklarım. Evet,yaşıyordum. Dün gece,butona tam vaktinde bastığım için beni bulmuşlardı. Lakin yattığım yerde bile içimi acıtan sıkıntım yerini koruyordu. Dün gece olanların etkisinden bir türlü çıkamıyordum. Başımda dikilen doktorlar,bana durumum hakkında ayrıntılı bilgi verirken ben onları duymuyordum. Yataktan çıkıp sevdiğim adamı görmek istiyordum ama onlar buradayken yan odaya gidemezdim. Dün geceki yetersizliğim aklıma geldikçe kendimden nefret ediyordum. Benim yerimde Drew olsaydı,o odadaki her kesten kolayca kurtulup beni korurdu. Ben ise olanları izlemekle yetinmiştim. Ona bir çip takıp serumla zehirlemişlerdi fakat ben sadece izlemekle yetinmiştim.

Evet,o kadar korkmuştum ki onu zehirlemelerine seyirci kalmıştım. O hiçbir şeyden korkmazken ben kendi gölgemden bile ürkecek kadar korkaktım. Her yönden birbirimize zıttık ve ona muhtaçtım. Şimdi ise artık hayatta olup olmadığını bile bilmiyordum.

İçeriye giren Lisa'yı görünce. Bedenim gerilirken hemen arkasındaki Erich'i görünce gözlerim dolmuştu. Amcam beni görmenin mutluluğuyla "Tanrı'm,Yeşil,"diye fısıldayıp hemen yanımıza geldi ve yatağıma oturup bana sımsıkı sarıldı."Nicholas deliye döndü."Sadece benim duyacağım bir ses tonuyla konuşuyordu.Kollarımı ona sımsıkı dolayıp ağlamaya başladım.Burada olması bana iyi gelmişti.Drew'e yaptıkları şeyi düşününce daha çok ağladım.

Diğerlerinin odadan çıkmasıyla odamda sadece Erich ve Lisa kalmıştı.Erich gözyaşlarımı sildikten sonra çenemi tutarak ona bakmamı sağladı."Buraya yine neden geldin?" Bu soruyu Lisa yanımdayken cevaplayamazdım çünki Lisa artık yanımda değil,karşımdaydı.

"Beni çok korkuttun,hayatım." Lisa'nın sahte ilgisine buruk bir tebessümle karşılık verdim.Belkide hep böyleydi,hep bu kadar kötüydü.Tabii ben yalnızlığımdan ona sığındığım için hiç fark etmemiştim.

"Erich ile biraz yalnız konuşabilir miyim Lis?"
Hiçbir şey olmamış gibi ellerimi haraket ettirince söylediklerimi anladı."Tabii ama büyük krizin eşiğinden döndün.Kendini çok yorma, lütfen." Bende herhangi bir terslik olmadığına ikna olarak odamdan çıktı.

Kapanan kapının ardından Erich cebindeki telefonu çıkardı."Nicholas'ı arıyorum.Gelip seni buradan çıkarsın," dediği an elini tutarak ona engel oldum.Bu yaptığımla kaşlarını çattı. "Yeşil,bildiğin gibi bir yer değil. Onlar mahkumların organlarını gizlice satıyorlar!" diyerek beni azarladı. Keşke sadece bu kadarıyla yetinselerdi.

Amcam burasının ne kadar tehlikeli olduğuna beni ikna etmek istercesine, "O gün lanet cehennemden istifa etmememin tek sebebi sendin!" dedi sert bir sesle. "Kahretsin, sen eve dönünce işten ayrılma planlarını yaptığım esnada ortadan kayboldun. Kellsey gidişinden kendisini suçladığı için fenalaştı. Sürekli 'Onun annesi gibi olamadım', deyip suçluluk çekiyor. Chloe yine eskiye döndü ve herkesle kavga çıkarmak için sebep arar oldu. Vanessa ise ailesini üzdüğün için sana öfkeli olsada senin için korktuğunu biliyorum. Ve baban..." dediğinde babama bir şey olma ihtimali beni korkutmaya başlamıştı.

"Nicholas havaalanlarının kamera görüntülerine ve uçak biletlerine kadar her şeye ulaştı. Türkiyeye gitmediğini biliyor. Seni bulması an meselesi. Onları bırakıp yeniden buraya dönerek ne yapmaya çalışıyorsun?" Onlarım üzdüğüm için bana kızgındı. Ben de kendime kızgındım. Ancak başladığım işi bitirmeden buradan ayrılamazdım. Eğer hala yaşıyorsam diğerleri için küçük de olsa bir şans var demektir. Bir şekilde ajanlara yardım edip okulun karanlık yüzünü ifşa etmeliydim.

Ötanazi okulu 4.kitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin