7.Bölüm Part 12 - Büyümek-

487 25 159
                                    

Bölümü Müzikle Okursanız, Ve Satır Aralarında yorum yaparsanız sevinirim 😌

Okudukları, ufak bir şok etkisi yaratmıştı bünyesinde Veysel'in. Abisini bu kadar paramparça eden şey tam anlamıyla oydu. Abisinin içindeki o zar zor ayakta duran küçücük binayı yerle bir etmişti söyledikleriyle, ve şimdi o binayı yeniden inşa etmek zorundaydı. Daha sağlam, daha güçlü bir şekilde yapmak zorundaydı bunu, o temelleri, abisine olan sevgisi oluşturmalıydı. İlmek ilmek işlemeliydi her şeyi, en ince ayrıntısına kadar..

Fazla zamanı yoktu, abisini tedaviye ikna etmesi gerekiyordu. O yüzden elini olabildiğince çabuk tutmak zorundaydı, artık büyümek zorundaydı..

"Büyümek.."

Bu kelime aklına düştüğünde ufak, buruk bir tebessüm oluştu yüzünde.. O gün, babasını toprağa verdikleri gün söylemişti abisine "Çocuklar babaları öldüğünde büyür, ben bugün büyüdüm." demişti.

Ama şimdi tüm berraklığı ile görüyordu ki küçüktü hâla, büyümemişti. Küçücüktü hâla. Hâla ne yapacağını bilemeyen, hatalar yapan , korkan o çocuktu. Abisinin küçük kardeşiydi o. Büyümemişti..

Gözlerine hücum eden yaşları sildi hemen. İçini yakan ufak bir kor oturmuştu sanki göğsüne, her nefes alış verişinde bir bıçak gibi batıyordu. Anlamsız bakışlarla elindeki kağıda bir  süre daha baktı, sonra içini yakan o derin nefesten sonra yerinden yavaşca kalktı ve çıktı ağıldan..Ama hâla aklı okuduklarındaydı.

Abisinin ona olan güveni sıfırlanmıştı, ve Veysel bu sonu kendine kendi elleriyle hazırlamıştı..

"Ne yapacaksın şimdi? Nasıl gönlünü alacaksın abinin ?" dedi sıkıntılı bir şekilde.. Birden aklında parlayan fikirle gülümsedi.

"Tabii ya " dedi kendine güvenen ses tonuyla. Telefonu cebinden çıkarıp tanıdık bir numarayı tuşladı.

"Hah! Amcaoğlu, konuşmamız lazım hem de hemen!" dedi Veysel sabırsızca. Karşısında da neredeyse kendisiyle aynı heyecanla kendine seslenen kuzeni Taner vardı.

"Ben de tam seni arayacaktım. Biz ağılda toplanacaz, sen de oraya gel, konuşuruz orda." dedi Taner heyecanla. Veysel o an onu heyecanlandıran şeyin ne olduğunu merak etse de irdelemedi.

Zaten oralarda olduğu için yavaş adımlarla ağılın yolunu tutmuştu. Bozkır'ın delici soğuğu bile işlemiyordu sanki, hissizleşmişti iyice. Hiçbir şey hissetmemek istiyordu bazen, ne soğuk ne sıcak, ne acı, ne korku, ne keder .. Hiçbirini.

Ağılın kapısını açıp girdiğinde diğerlerinin çoktan orada olduğunu görmüştü.

"Taner, bak apar topar çağırdın yengem, evde bir sürü iş var, çocukları da anneme bıraktım geldim, ne diyeceksen de artık." dedi Cemile isyan edercesine.

"Hah! Gel amcaoğlu gel. Biz de tam süprizden bahsediyorduk" dedi Taner heyecanla.

"Ne süprizi?" dedi Cemile ve Veysel aynı anda merakla.

"Ben diyorum ki, Selma'ya süpriz yapalım, doğum günü ya ." dedi Taner mutlu bir şekilde.

"He ya, ne güzel olur dimi ?" diye ekledi Ramazan yandan. Veysel alayla karışık histerik bir gülümseme ile tepki verirken Cemile'nin de yüzü düşmüştü.

"Siz ciddi misiniz ya?" dedi birden ciddiyetle.

"Amcanızı toprağa koyalı ne kadar oldu ? " dedi yeniden.

"Ya hadi, onu geçtim de utanın biraz ya." dedi sesi her cümlesinde sinirle biraz daha yüksek çıkarken .

"Sizin amcaoğlunuz kanser! Farkında mısınız bilmiyorum ama , tedavi olmazsa ölecek adam!" dedi bu sefer sinirle.

Tek Bölümlük VeyKen HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin