6.Bölüm "Sen onlar gibi değilsin"

1.1K 76 16
                                    

Sabah yaşadıklarımdan dolayı yorgun düşmüştü bedenim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabah yaşadıklarımdan dolayı yorgun düşmüştü bedenim. Fiziksel olarak mı yoksa psikolojik olarak mı bende bilmiyorum. Bildiğim tek şey yorgun olduğumdu. Bazen sadece uyusam diyorum. Uykum gelmese bile hiçbir şey düşünmeden uyusam. İnsan sadece uykusu geldiği zaman mı uyur?. Ve bazen her şeyi unutmak için uyumak gerek. Rüyaları hesaba katmadan....

Uykuya dalmıştım herşeyden habersiz. Akşam yemeklerini kaçırmamak için sürekli alarm kurardım. Telefonumun kapandığınından habersiz güzel bir uyku çekiyordum. Ta ki kapım çalınana kadar. Yataktan sıçrayarak kalktım. Başım çok fena ağrıyordu ve bir yandan kapım sürkekli tıklatılıyordu. Daha ne olduğunu anlamadan kapının dışından "Seyran hanım orda mısınız?" diye bir ses geldi. Ses Latif beyin sesiydi. Hemen kalkıp üstümdeki elbiseye çeki düzen verdim ve kapıyı açtım.

"Bir şey mi oldu Latif bey?"

"Herkes masada. Halis ağam dahil. Siz gelmeyince size bakmam için yolladı Halis ağam"

Akşam yemeğine geç kaldığım yetmiyormuş gibi birde İfakatın gazabına uğrayacaktım. Ama masaya geç kalan ilk kişi ben olmamışımdır dimi? İllaki birileride geç kalmıştır. Halis ağa iyi bir insan bence bu seferlik çok kızmaz. Yani umarım kızmaz. Öyle umuyorum.

"Ben çok özür dilerim hemen iniyorum"

"Lüzumu yok. Halis ağam yemeğinizi odanıza göndermemizi söyledi. Yemekten sonra sizinle konuşacak. Ben size haber ederim"

Şuan ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Halis ağa kesin çok kızacak, azarlayacak. Neyse en azından yalnızken azarlasın. ifakatın yanında azar işitemezdim. Yemeğimi odama getirdiler. Denizin yorgunluğundan aç olsamda pek yemek yiyesim gelmedi. Yemekten sonra Latif bey geldi. Halis ağanın odasına gittik. Bedenimin titremesini hiçe sayarak kapıyı çaldım. İçeriden "gel" komutunu duyunca kapıyı açıp içeri girdim. Başımı her zamanki gibi öne eğdim.

"Otur Seyran"

Dediğini yaptım ve oturdum.

"Bu gün bu yaptığın saygısızlık affedilemez elbette ki. Biz seni kendi kızımız bildik, soframıza buyur ettik. Sen bizim yaptığımız yardıma saygsızılık yaptın. Şimdi söyle bakalım. Sofraya gelmemenin sebebi nedir? Birde senden dinleyelim"

Birde senden dinleyelim derken? Başka kim ne söylemişti ki.

"Efendim size karşı yaptığım saygızılık için çok özür dilerim. Biliyorsunuz bu gün Ferit beni dışarıya çıkardı. Eve geldiğimizde çok yorgundum, farketmeden uyuya kalmışım. Ben aslında telefonumda geç kalmamak için alarm kurardım ama telefonumun kapandığını bile farketmemişim. Gerçekten çok özür dilerim"

"Yeni ev, yeni aile, alışma süreci zor olur diye görmezden geliyorum bu seferlik ama sadece bu seferlik. Yıllar boyu bu masaya benden sonra kimse gelmedi. Biz adet ve örflerine son derece bağlı bir aileyiz. Eğer sende bu ailenin çatısı altında yaşıyorsan bizim kurallarımıza ayak uydurmalısın" - dedi.

Amiyàne | SeyFerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin