One

1.6K 45 13
                                    

"Tadic on fire !"

"Tadic on fire!"

"Tadic on fire !"

Stadyumdan gelen seslere eşlik ediyor zıplayıp duruyordum .

Beşiktaş karşında öne geçmiştik geçen sene ki kötü bir galibiyet sonrası bu resmen ilaç gibi gelmişti.

" Kızım rahat dursana enerjini takım otobüsün de harcarsın ."

" Duramıyorum abi duramıyorum !"

Selim abi ve diğer Fenerbahçe'de çalışan ekip çalışanlar bana gülmüştüler.

Şuan Tadic ile olan röpartajımı nasıl ilerletsem diye kırk takla ediyordum.

Fenerbahçe de çevirmendim.

Ne kadar Saruhan abi kadar çok dil bilmesem bile İngilizce ve İspanyolca vardı.

" Hiç kusura bakma Saruhan abi tadic ile ben konuşucağım ."

Halime kahkaha atmış kafasını sallamıştı .

Seviyordum bu adamı , seviyordum bu takımı.

Henüz 19 yaşımda olsam bile hem okuyor hemde çevirmenlik yapıyordum.

Zordu ama bir o kadar da eğlenceliydi.

Tüpraş stadyumundan galibiyetle ayrılmıştık.

Tüm takım otobüse biniyordu bende arkalarından " tadic on fire" diyerek geliyordum.

Otobüs kalkmasıyla birlikte Hande Yener'in Sebastian şarkısını açmış syzmanski 'ye bakarak şarkıyı açmıştım .

"Are you ready for this wonderful celebration, team!"

Mert Hakan herkesi gaza getirerek ,

" We are ready Asena !"

" Let's go !"

Mutluydular

Mutluydum

Mutluyduk.

Sıra tadic ile röportaja gelince Saruhan abi bana bakarak gel demişti .

Bende tabii ki gitmiştim.

Karşım da Dusan Tadic vardı ?

Gitmiyeceğimi düşünmediniz heralde ?"

Tadic'in yanına geldiğimde bana gülümsemiş elini yumruk yaparak bana çevirmişti.

Bende yumruk yaparak ona karşılık vermiştim.

Ve sıra dediklerini çevirmeme gelmişti.

Hadi bakalım Asena

Kollarını sıva kızım.

Can Bartu tesislerine gelince derin bir nefes almış içeriye girmiştim.

Yorulmuştum bir an önce eve gidip güzel yatağıma yatmak istiyordum.

Tabii telefonum çalana dek .

Baktığımda arda görüntülü arıyordu.

Gülümseyerek telefonu açtım.

" Efendim bebişim?"

" Tebrik ederim abla !"

Ne kadar sesi kötü olsa bile bana mutlu görünmeye çalışıyordu bunu anlayabiliyordum.

Ancelotti oynatmıyordu bir türlü adamı dövesim geliyordu.

Evet , üşenmeden İstanbul'dan Madrid'e gelip sırf o adamı dövebilirdim.

" Teşekkürler efenim ! Benim bebek nasıl bakalım ?"

" Oturuyoruz işte ."

Bana brahim ,modric , Bellingam 'ı göstermişti.

Onlara elimi sallayarak selam vermiştim.

Tabii ki modric hemen benimle konuşmaya başlamıştı.

Bu adamla saatlerce konuşup durabilirdim.

Çok tatlı bir adamdı.

" Saat geç olmuştur abla , olmasa bile senin uykun gelmiştir biliyorum seni ."

Gülümsemeden edemedim beni çok iyi tanıyordu.

" Hey ağlama !"

Ağlamasam bile gözüm dolmuştu .

Geçen sene Fenerbahçe formasıyla yanımdayken şuan Real Madrid formasıyla kilometrelerce uzaktaydı benden.

Hiç kardeşim olmadığı için onu kardeşim gibi görmüştüm bu zamana kadar .

Şimdi benden uzak olması üzüyordu beni.

Gülümseyerek dolu gözlerimi sildim.

" Bak ağlamıyorum , hadi takım arkadaşlarını orada başı boş bırakma sana ihtiyaçları var !"

Gülümseyerek telefonumu kapatmıştım.

Şuan tek isteğim o güzel yatağıma girip uyumaktı.

Şuan tek isteğim o güzel yatağıma girip uyumaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim çocuklar 😌

Bu da minik şebek 🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu da minik şebek 🥺

Evettt sözümü tuttum sonunda Bellingam fici.

İnşallah silmezsem güzel bir fic olucak gibi hadi hayırlısı.

 Translator &Jude BellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin