8

507 17 7
                                    

O olayın üzerinden yaklaşık iki hafta kadar geçmişti ve biz keremle hiç konuşmamıştık. Ön yargı gibi olmasın ama bence çok egoist birisi. Hep ben biliyorum ben yaparım havası var.

Yine odamı düzenlerken müzik dinliyordum "duman-aman aman" Bu şarkı nerden önüme düştü de ben bunu ezberleyip ciyaklayarak şarkı söyleyecek kıvama geldim? Günlerden perşembeydi ve ablam markete gitmişti tabii ultra mega yeni model ciks arabasını goturmemisti. Ablam iki üç parça birşey almaya gitse bile yıllık alışveriş yaparcasına her yeri poşetle doldurur stok yapar resmen






"Konuşmuyor musun?" gelen soruyla kafamı kaldırdım. Bana ağlayan gözlerle bakan bir kişi dahaydı. Bu ne zaman bitecekti peki? "Ne anlamda?" diye sordum önce yüzüme baktı sonra yanıma oturdu. Tanıdık bir simaydı ama ben onu tanıyacak halde değildim. "Hangi anlamda anlamak istersen." Bacaklarım birbiriyle yapışmış, kollarımı da bankın tahtasına atmıştım. "Anlamak istemezsem?" yüzüm hala aynı yerdeydi. Gözlerinde... "Pekala sen nasıl istersen." Gözlerim kapandı kapanacaktı çünkü akla yutulur şeyler yaşamamıştık bugün ve aşırı halsizdim önüme tekrar döndüm. "Evine götürmemi ister misin?" sol kulağıma gelen sıcak hava ile soluma döndüm.

Kerem...

O bana şuan destek olan, beni iyi hissettiren tek kişiydi, ablamın aksine.

Cevap verecek halimde yoktu. Daha sonra kolumda hissettiğim sıcak el ile gözlerim hafif açıldı. Emin ellerde hissediyordum kendimi ilk defa. Kerem cevap vermemi beklememis ve beni evime götürmeye çalışıyordu. Fark ettim de çok tatlıydı şuan...

Ben ilk defa bunu söylüyorum ama onun gerçekten bu hareketi aklımda çok iyi yer almıştı

"Kerem..."

"Hmm?"

"Çok iyisin biliyor musun?"

"Sende çok güzelsin biliyor musun?"

Dur kerem öyle bir anda yapma kalbimize inecek


" Ablamın arabasıyla gideceğimiz yere varmıştık. Sarpların eviydi burası. Daha önce geldiğim için buraları az çok biliyordum. Kapıyı çarpıp siteden içeri girdik. Aslına bakarsanız benim bir sürü işim vardı ama ne yaparsınız ablanız işte...

Ablamla emir tüm gün burada olacağımız için markete gittiler. Ben koltukta öyle oturuyordum halıdaki desenleri inceliyordum. Çünkü ablam dışında sarpla pek konuşamazdım. Utangaçım kardeşim maalesef. Sarp yanıma geldi

"Başka bir gün tekte beklerim seni."

"Anlamadım?"

"Anlarsın onu da anlarsın."

"Saçma salak konuşma sarp defol git başımdan ya."

"Gitmiyorum sen git evimden?"

"Aptal mısın?"

"O günler de gelecek yavrum"

"Ne yavrumu sarp deli misin sen ya?"

"Sen farkında değilsin galiba?"

"Neyin?"

"Sana olan aşkımın..."

"Senin aşkına ihtiyacım yok sarp."

"Ama sen illa zoru kullan diyorsun."

"Ne zoru be?"

"Anlarsın gülüm anlarsın..."

Abla Allah belanı vermesin ya nerden çıkardın bunu şimdi? Çantamla birlikte oradan ayrıldım. Ablamlar gitmemem için arayıp yalvardılar ama artık sarp ne anlattıysa inanmadılar. Klasiğe kaçmak gibi olmasın da sahile indim. Telefonuma baktığımda tonlarca mesaj ve arama vardı. Galiba ablam kereme de soylemisti çünkü defalarca aramisti beni. Az köşede oturdum sonrası malum zaten

"







"Sence kaç kaç biter?" Yunusun sorduğu soruyla birlikte başımı kaldırdım. "3-1 siz alırsınız bence." Yüzüme eklediğim tebessüm ile yunusa bakıyordum. O da aynı şekilde bana. "Kim atar? Seninki yedek galiba bugün, okan hocayla baya kavgalılar." Allah Allah ne olmuş olabilir ki diye başımdan geçirirken yunusun 'seninki' demesini de atlamamıştım tabii ki de.

Karşıda elinde telefonu ve matarasıyla keremi gördüğüm anda duruşumu düzeltip o yöne baktım. "Sende az değilsin ha." Yunus sende ortalığı karıştırma be abicim? "Eee gençler ne yapıyorsunuz?" Hiç öyle konuşuyorduk kanka kaç kaç biter diye. "Ben oynamayacağım." Bakışlarını yere çevirince bende; "O zaman izlenmez maç falan." dedim. Bu dediğime sevinmiş olacak ki kocaman bir gülümseme yüzünde yer etmişti bile. "Ase sende olmasan..." diyen keremi izliyordum. "Vay kerem bey öyle olsun beni çoktan silmişsin." Ben çantama telefonumu koyarken kerem bana döndü, bende bana birşey söyleyecek sandım. "Aşk olsun!" demişti kerem. Ama sanki bana der gibiydi çünkü gözlerini asla ayırmadı bennden. "He he aşk olsun bence aşk olmuş bile ama neyse." Yunusun ortalığı karıştırmaya çalışması çok trajikomikti açıkçası. "Ne demeye getiriyorsun sen?" Kerem sorgular ifadeyle yunusa döndü. Yunus kaçmak için yanına barışı çağırdı. "Al işte ase görüyor musun? Koskoca adam ne hareketler yapıyor. Boş boş konuşur o takma sen."

Taktığımı kim söyledi canım?

"Sıkıntı yok her zamanki yunus işte."

"Eee gelecek misin maça? Seni tribünde görmeyi çok isterim."

"Gitsem de gitmesem de beni tribünde görebileceğini sanmıyorum."

"Neden ama?"

Sonra aklına jeton yeni düşmüşcesine.

"AH!"

O Beni Anladı || Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin