-Bölüm şarkısı: Hayloft II-Tarih: 5 Kasım 2019
Konum: BelirsizKoşuyordu. Canı pahasına koşuyordu çünkü korkuyordu. İzini kaybettirmeliydi, yaşamak için sakin kalmalıydı ama peşinde ki ne olduğu belirsiz varlıklar bunu kolaylaştırmıyordu.
"Diğerleri nasıldı acaba? Eve ulaşmışlar mıydı?"
Arkasından gelen sesler sayesinde düşüncelerinden kurtulup daha hızlı koşmaya başladı. Birkaç dakika daha koştuktan sonra izini kaybettirdiğini anladı, yavaşça çimlere doğru dizlerinin üzerine çöktü ve nefeslenmeye başladı. Aradan geçen dakikalar ona saatler gibi geldi. Yavaşça çömeldiği çimlerden kalktı, her gün yürüdüğü yolu tekrardan yürümeye başladı. Adımları sessiz ama hızlıydı. Kaldığı binaya doğru yaklaştığını fark edince adımlarını hızlandırdı.
"Ya diğerleri başaramadıysa? Ya evde kimse yoksa?"
Binanın demir kapısına doğru yaklaşınca aklındaki düşünceleri rafa kaldırmak zorunda kaldı. Boynuna astığı anahtarla asma kilidi yavaşça açtı, sessizce binanın içerisine doğru ilerledi ve tekrardan asma kilidi astı ve kilitledi. Anahtarı tekrardan boynuna astı ve merdivenleri adımlamaya başladı. İkinci katta bulunan dairesine gitmek için sakince merdivenleri adımlamaya başladı, her ne kadar sakın görünsene düşünceleri çok karışıktı. Korkuyordu.
Dairesinin bulunduğu kata geldi. Titreyen eliyle yavaşça demir kapıya vurdu. Olabilecek her olasılığı düşünmeye başladı."Kimse kapıyı açmazsa ne olacak?"
Elinde; büyük mutfak bıçağıyla kapıyı açan kızı görünce düşünceleri hızla kayboldu. Yavaşça sarışın kıza yaklaştı. Hızlıca kolları arasına aldı ve sıkıca sarıldı. Aradan geçen dakikalar sonra sarışın kız konuştu.
"İyi misin? Asena hala gelmedi onun için endişeleniyoruz."
"Siktir. Ne demek hala gelmedi, Buğlem? Onun benden önce gelmesi gerekiyordu!"
"Biliyorum ama hala gelmedi. Yarım saat önce Venüs onu aramaya çıktı, gidebileceği her yere baktı ama yok."
"Deniz hangi cehennemde? Onunla konuşmam gerek."
"Salonda. Sana söylemem gereken bir şey va-"
Sarı saçlı kızı dinlemeden hızlıca salona doğru adımlamaya başladı. Tüm bunlar yaşanırken Deniz nerdeydi? Salona girdiğinde gözleri Denizi aradı. Beklediği gibi bulmamıştı onu, yerde sol ayak bileği bandajla sarılı bir şekilde otururken bulmuştu. Hızlı adımlarla kahve saçlı kızın yanına yaklaştı.
"Siktir! Nasıl oldu bu?"
"Önemli bir şey değil. Bileğimi burktum sadece."
"Ne demek önemli değil! Nasıl yürüyeceksin böyle?"
"Boşver şimdi onu. Asena'yı gördün mü? Seninle birlikte değil miydi?"
"Hayır. O benimle birlikte değildi."
"Hangi cehennemde bu kız. Hiçbir yerde yok. Buğlem'e söyle, Venüs'ü çağırsın bana."
Yavaşça Deniz'in yanından kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Kapının dışarıdan başkası tarafından açıldığını fark edince olduğu yerde durdu. İçeri tanımadığı bir kız girince şaşkınlıktan hareket edemedi.
Aralarında ki oluşan gergin sessizliği hızlıca bozdu."Sen kimsin. Nasıl içeri girdin!"
Hırlar gibi çıkan sesiyle beraber kızın üstüne doğru yürümeye başladı. Hızlıca kızın yakasından tuttu ve duvara çarptı.
"Cevap ver bana!"
"Sen kimsin asıl, kafana göre bana saldırıyorsun!"
Karşısında ki kızın yüzüne yumruğu vuracağı sırada yüzüne yediği yumruk dengesini sarstı, Yumruğu kimin attığına bakmak için kafasını kaldırdığında karşısında Deniz'i görmeyi beklemiyordu. ikisinin arasına giren Deniz yüzünden yumruğu havada kalmıştı, havada ki yumruğunu hızlıca sert bir şekilde duvara vurdu. Deniz'in çatlamış sesini duydu.
"Ne yapıyorsun sen kafayı mı yedin? Neden kıza saldırıyorsu-"
Deniz lafını bitiremeden karşısında ki tanımadığı kız üzerine yürümeye başladı. O sıra aralarına giren Buğlem yüzünden durmak zorunda kaldı.
"Durun artık!"
Dudağı kanayan arkadaşına doğru yürümeye başladı.
"Bak dudağın kanıyor dur artık!"
"Buğlem çıkar onu burdan, Ceyda'ya yaklaşmasın Asena gelene kadar."
Adının Ceyda dolduğunu öğrendiği kıza son bir kere iğrenerek baktı. Buğlem'le beraber odadan çıktıktan sonra kendi odasına doğru yürümeye başladılar.
"Nerden çıktı bu kız biliyor musun Buğlem?"
"Deniz getirdi. Sen yokken yolda bulmuş, peşinde bir sürü varmış onlardan kurtarmış onu Deniz. Onu kurtarırken de ayak bileğini burkmuş. Ceyda getirdi Deniz'i buraya."
"Aptal kız, Asena'yı bulmak yerine başkalarına yardım etsin."
Dudağının kenarına sürülen tentürdiyotlu pamuk yüzünden daha fazla konuşmadı. Karşısında ki arkadaşı patlamış dudağını daha iyi temizleye bilmesi için susmayı tercih etti. Aradan geçen gergin dakikalar sonunda dudağına yapıştırılan küçük yara bandıyla son buldu.
"Teşekkür ederim..."
"Önemli değil-"
Buğlem'in sözü açılan kapıyla yarıda kesildi. Karşılarında ter içinde kalmış Venüs'ü görmeyi beklemiyorlardı.
"Deniz sizi çağırıyor, acil bir konu"
"Sorun ne? Her şey yolunda mı?"
"Değil. Asena'yı bulduk galiba, ama bir sorun var."