Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hyung-ah!" Yukarıdan gelen seslerle ellerimin arasındaki kitabı koltuğa koyarak ayağa kalktım. Basamakları ikişerli bir şekilde çıkarak odanın kapısını açtım. Chan, sabah özenle topladığın yatağının üzerine seni yatırmış, kendisi de senin üstüne çıkmış seni gıdıklıyordu.
Chan, beni kapıda görünce üstünden inerek yatağın kenarına oturdu. Gülmekten yaşarmış gözlerini kırpıştırarak kocaman gülümsemenle bana baktın.
Dudaklarımı aralayarak ikinize baktım, tam o sırada zil çaldı. "Yemekler geldi. Aşağı inin." Yataktan kalktın, dağılan üstünü düzelterek kapıya ilerledin. "Şimdi geliyoruz Jeongin."
Yere adeta çakılan ayaklarımı hareket etmeye zorlayarak tekrar aşağı indim. Dış kapıyı açıp pizzaları getiren kuryeye parayı ödedim, paketleri elime aldım ve salona geçtim.
Salonun ortasındaki masaya gelen yemekleri koyup mutfağa ilerledim, üç bardak alıp masaya koyduğumda Chan ve sen aşağı gülerek indiniz. Onunlayken sebepsiz fazla gülüyordun.
Yan yana olan iki sandalyeye oturdunuz, bu sırada gözlerin bana bir kez olsun değmedi. Soğumaya başlayan yemekleri poşedinden çıkarıp masaya koydum. Yemek boyunca sohbet ettiniz, sanki ben yokmuşum gibi, bu süre zarfında da sessiz kalıp sohbetinizi dinledim.
★
Chan gittiğinde hâlâ okuduğum kitabımı yarıda bırakıp kendi odama ilerledim. Saat on buçuğu gösteriyordu ve hiçbir şey yapmasam bile günün yorgunluğu üstümdeydi.
Odamda bulunan banyoya girdim, dişlerimi fırçalayarak üstümü değiştirdim. Şuan üstümde olanın aksine rahat, bol şort ve tişört giydim. Yatağa oturarak telefonumu elime aldım, gelen mesajları ve e-mail'leri kontrol ettim.
Odamın kapısı tıklatıldı, sonra içeri sen girdin. Üstündeki pijamalarınla yanıma gelip yatağıma kıvrıldığında ses etmedim, her gece yanımda yatardın ne de olsa.
Saçlarımı karıştırarak odanın ışığını kapadım, yorganın altına girdim ve sana sırtımı döndüm. Kısa bir süre sonra belimde kollarını hissettim. "Jeongin. Neden konuşmadın bugün Chan hyungla? O kadar yol geldi bizim için." Ensemde hissettiğim dudaklarınla iç çektim.
