22

60 5 18
                                    

İyi okumalar...

🖤🖤🖤

Koşarak jin'e yetiştiğimde elimi omzuna koydum. Aniden bileğimden tutup elimi ters çevirdiğinde acıyla inledim, kolumun çevrilmesiyle kendimi yana eğmiştim. Jin kim olduğumu gördüğünde bileğimi bırakıp, gitmeyen siniriyle bağırdı "Ne sikim yapıyorsun sen!!"

"Yanında olmak istedim" sakince kurduğum cümleyi kaşlarını çatarak dinledi, sorun şuydu ki sanırım ondan hoşlanıyodum, peşinden gitmemin, yanında olmak istemem, onun kusurlarını bile güzel bulmamın başka açıklaması olamazdı, üstelik o benim düşmanımdı.

"Saçmalıyosun, defol git"

Sinirliydi, üzgündü, en yakın arkadaşı ona ihanet etmişti ve üstüne bide düşmanı yanına geliyordu, onu anloyordum bana kızmakta haklıydı. Ama ondan gidemiyordum, sebepsizce yanında olmak istiyordum.

"Yanında olmak istememin nesi saçma?" Tamam saçmaydı evet, sonuçta o duygularımı bilmiyordu, beni hâlâ düşmanı olarak görüyordu. Nasıl gerçekleri söyleyebilirdim ona, ne bahane uydurabilirdim

"Sen kendin baştan aşağıya saçmasın" diye söylendikten sonra yoluna devam etti. Peşinden gidersem bunu sorgulamaya başlayacaktı, gidemezdim de zaten buna hakkım yoktu

* * *
Taehyung'tan

"Lan sen ne diyorsun?!! Gebertirim ulan seni!!"

Bağırarak üstüne saldıran hoseok'tan korkuyla geriye kaçtım. Yoongi onu tutuyordu ama yinede ben anlık bağırmasıyla irkilerek geriye kaçmıştım. Yoongi tutmasa eminimki şuan beni dövüyo olurdu

"Ya naptım sanki, birini öldürdüğümü söylesem bu kadar sinirlenmezsin, tavşanımı sevdiğimi söylüyorum ne bu sinir" diye söylenirken yoongi'nin tutuşuna güvenip koltuğa oturdum. Söylediklerim hoseok'u daha da delirtmişti "lan başlarım senin tavşanına, ne taşvanı ulan delirtme beni!"

"Ya neye deliriyosun sen, arkadaşını seviyorum, ona aşığım, o benim herşeyim, o benim tavşanım, o sadece benim, herşeyiyle bana ait" az önce korkarak kaçmamın aksine şimdi sakince, emin bir şekilde konuşmuştum. Bu onu şaşırtsada bana sinirle bakmaya devam etti

"Siktirtme lan kendini! O sana ait falan değil anladın mı beni, kendisi istemediği sürece o asla sana ait olmayacak!" Bağırarak konuşmaya devam ediyordu ama sesini biraz daha, az önceye oranla kısmıştı

Söyledikleri, ah! Ben jungkook istemediği sürece ona sahip olmaya çalışmam zaten, ama o istiyordu eminim buna, kendisi de beni seviyordu ama söylemiyordu işte, yeterince belli ediyordu "kendisi istiyorsa ne olucak? hoseok, jungkook beni seviyor"

"Ne sevmesi lan, ne sevmesi?!! Delirtme beni o asla senin gibi birini sevmez!!" Yoongi'yi itekleyerek yanıma gelmeye çalışıyordu, aynı zamnda da bana bağırıyordu. Cidden onu çok sinirlendirmiştim. Ama kimin umrunda ki

"Hoseok, dur yerinde amına koyayım" yoongi söylenerek hoseok'u tutmaya çalışıyordu, bense koltukta rahatça oturmaya devam ediyodum. Hoseok arkadaşlarını bizimle paylaşmak istemiyordu ama ben jungkook'u, yoongi jimin'i, namjoon jin'i seviyordu. Burdan hoseok'un tüm arkadaşlarını çalmış gibi olabiliriz, o kadar farklı hissediyorum ki

Sanki, çok yakın bir zamanda hepimiz birlik olucaz gibi.

Böyle hissetmem anlamsızdı, biz asla birlik olamayız. Bu imkansız gibi bir şey

"Bırak lan beni piç!!"

"He bırakayım da kavga çıkar!" Hoseok yoongi'yide delirtmiş beraber bağırmaya başlamışlardı şimdi, bıkkınlıkla oflayıp ayağa kalktım "hoseok bence artık sakin olmalısın hm?" elimi omzuma koyup asker arkadaşıymışım gibi söylendim

Benim hırsızım (TaeKook)  ARA VERİLDİ!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin