I know but she doesn't

13 3 5
                                    



Sonuçta ben bir incubus'dum, normal bir şeydi benim için birini arzulamak. Ama normal olan birini arzulamamdı, fiziksel birini. Bir ışık hüzmesi sikmek isteyebileceğim şeylerim arasında olmamalıydı? Sanırım yani.

3 yil once

Normal bir gündü, sıra dışı hiçbir şey olmamıştı. İşimi halledip çıkacaktım, ne yanlış gidebilirdi ki? Daha bu sabah yeryüzüne bakarken gördüğüm hoş bir kadının yatağının üstünden ona bakıyordum, işimi halledip çıkacaktım.

Dediğim gibi. Bir parmak, ve sonra diğeri. İçinde hareket ettirirken boynunu emmeye başladım. Keşke uyanık olsaydı, keşke beni görebilseydi. Biraz daha yaklaştım. Keşke onun için bir rüyadan ibaret olmasaydım.

İşte o zaman oldu. ne olurdu ki o gün o kadını korumaya başka bir melek gelmiş olsaydı? Seraphiel'di adı O'nun. Sessizlik meleği diye tanır siz insanlar. O kadını korumaya gelmiş olsa da gözlerinden alamadım kendiminkileri, gözlerimi almış olsam da kalbimi alamamıştım geri. Ateşten yaratılmıştım ben, şehvet ve ateş. Ona rağmen sıcak hissetmiştim. Yere kadar sarkan kanatlar ve parlayan bir tac gibi duran hâlesi...

İnsanın üzerinden beni kovarken bana bakan aşağılayıcı gözler, tiksinirmiş gibi görünen yüz ifadeleri. Her şeyi mükemmel görünüyordu. Cehennemde yaratılmama rağmen cenneti görmüştüm onda. Hızlıca insandan uzaklaşarak aşağıya indim. Kendi yerime, cehenneme. Aşağı inerken bile yukarı bakarak onun o insana dokunduğu şefkatli ellerinden gözümü alamıyordum bile.

Şimdi

Ve işte. Şehveti simgeleyen birinin aşık olma hikayesi... karısını aldatırken basılan bir adamdan daha küçük düşürücüydü.

Odanın bir köşesinden onu izlerken buldum kendimi, bakışlarımda ise herhangi bir istek bulunduğunu sanmıyordum. Daha çok bir yumuşaklık, bir şefkat vardı belki de?

Oradaydı arkadaşlarıyla, kahkahasını duyamasam bile gülüşünü görmek bile yüzümün ısınmasına yeterli bir sebep idi. Lakin onun beni görmemesi için binlerce sebebi vardı. Bunların başında benim bir incubus olmamdan çok bir kadınım rüyasına renk katmak üzereyken yakalaması da vardı. Ayrıca onun kadar güzel bir meleğin benim gibi bir cehennem yaratığına bakmayacağı da aşikardı. İnsanların yazdığı güzel ile çirkin romanında gibi hissediyordum, tek fark bu sefer çirkin aşık olmuştu ve güzel farkında bile değildi.

BURDA KALDIMMM

Ben bunları düşünürken onunla göz göze geldik, o gözlerin bir daha bana bakacağını düşünemezdim bile, içimde bir şeylerin eridiğini hissettim. Olmayan kalbim ısınmıştı. Ve o tiksindiğini belirten bakış... ona bakmamam konusunda bir uyarıydı bu, belki de naz yapıyordu? Kendimi üzmemek için saçma şeyler kuruyordum. Buz gibi mavi gözlerin vücudumu yarıp geçtiğini hissettim, burda olmak iyi bir fikir gibi görünmemeye başlamıştı ama karşı koyamıyordum bile. Sev beni sev beni sev beni sev beni sev beni Sev beni sev beni sev beni sev beni sev beni Sev beni sev beni sev beni sev beni sev beni Sev beni sev beni sev beni sev beni sev beni.

Ben kendi düşümcelerimle boğuşurken bana bakarak bir arkadaşına fısıldadığını fark ettim, ağız okumayı insanlar sayesinde öğrenmiştim ki, keşke öğrenmeseydim. 'O ucube beni de tecavüz edecek gibi bakıyor... Adı ne ki onun?'

İçime bir taş oturmuş kadar oldum, evet bir incubus olarak şehvet dışında bir duygu beslemem bile yanlıştı, ama efendimizden gelen genler. Bir şekilde sürüden ayrılıyorduk işte. Bu durumda da Seraphiel ile tek şansım onu cennetten attırmaktı. O adımı bile bilmezken ben hangi melek soyundan geldiğine kadar öğrenmiştim bile, ve tek bir amacım vardı. Cennetten düşür, ve dokun.

Siz insanlar yanlış anlamayın. Evet asıl amacım uyuyan insanların rüyalarına girip onlara dokunmak, ama burdaki dokunmak başka... büyülü bir şey, bir cehennem yaratığı ve bir meleğin dokunduğu değil kavga ettiği bile görülmemiş şeydir, o kadar nefret besler iki tarafta birbirlerine. Dokunmaktan kastım sevmek... öpmek... incubus tarafımı tüm düşüncelerimi kontrol altına alırken buldum kendimi. Öpmek, dokunmak, tutmak, sürmek bağlamak, sevişmek, bakmak... belki de cennette asla yapamayacağı şeyler tattırmak.

Kafamı salladım, hayır o bir melek! Ailesi tanrıdan izin almadan çocuk bile yapamaz onun hakkında böyle düşünemem... düşünmemeliyim, ama düşünmek yerine uygularsam bir problem kalmaz... öyle değil mi? SUS.

AVM den çıktım. Bir insan AVMsinde bir meleğe bakmak iyi bir şey değildi... son 3 yıldır neredeyse tüm kurbanlarım aynı özelliklere sahipti, mavi göz ve büyük pembe dudaklar, ve şaşırtıcıdır ki, bahsettiğim dudak yüzde olanlar. Biraz daha araştırma yapmam gerek... aşağıya inerken düşündüğüm tek şey buydu. Biraz daha araştırma. Bir meleği kandırmak kolay olsa gerek, saf bir ışık hüzmesi ne kadar zeki olabilir ki?

Can Lust Be Softer Than Your Lips?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin