(DEMİR'İN ANLATIMIYLA)
Şu an kollarımı gögüsümde birleştirmiş deniz gözlümü izliyordum. Alındığı odada etrafında bir çok kablo,serum ve ne olduğunu bilmediğim şeyler vardı. Odayı izlemek için büyük bir cam vardı ve oradan Deniz net bir şekilde gözüküyordu. Rüzgar ve Rüya odanın önündeki koltuklarda oturup uyuluyorlardı.Ne yaptın sen Demir?
Ne yaptım ben?
Seni gerçekten seven birini aptal tavırlarından dolayı kaybettin koçum.
Hayir kaybetmedim! Deniz gözlüm beni bırakmayacak!
En son beni bırakmaz dediğinde ne oldu hatırlıyorsundur.
O kadınla Denizim alakasız konular.
Senin suçun Demir!
Benim suçum iç ses...
Ben bir aptalım.. Deniz beni asla sevmeyecek.
Ya ileşmezse?
İyileştireceğim.*2 gün sonra*
Hala aynı yerdeyim...
Rüya ve Rüzgar kahve almaya gitti.
Ama ben günlerdir aynı yerde aynı vaziyetle deniz gözlümün uyanmasını beklıyordum. Uyanacak biliyorum.
"Al abi"
Arkamdan gelen Rüzgar'ın sesiyle irkildim. Arkama baktığımda elindeki kahvelerden birini bana uzatan Rüzgar'ı gördüm."Yok Rüzgar ben içmeyeceğim"
"Abi kaç gündür ne uyudun ne bir şey yiyip içtin"
Eğer almazsam beni rahat bırakmayacağını bildiğim için elimi uzatıp kahveyi aldım.
Rüya yanımıza doğru gelip kollarını benim gibi gögüsünde birleştirip Deniz'i izlemeye başladı.
Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra gözlerini Denizden' hiç ayırmadan konuşmaya başladı."Ne haltlar yediğini biliyorum karanlık."
Ne?
Biliyor muydu? Yani o Denizin en yakın arkadaşıydı söylemiş olmalıydı.
Hiç bir şey demedim, sadece sustum
Hep yaptığım gibi"Deniz seni gerçekten seviyor olmalı"
Dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Evet bunu bende biliyordum. Ne de olsa benim için kendini büyük bir tehlikeye attı ama durduk yere bu nerden çıkmıştı?"Deniz sana hiç babasını anlattı mı?"
"Evet..."
"Denizi yıllardır tanıyorum... Deniz hayatına kimseyi almamaya yemin etmiş,hayatını mesleğine ve babasını bulmaya adamış bir kız."
Dedi ve bana döndü
"Naptın ona? Bu kızı nasıl kendine bu kadar aşık ettin? O bir polis ve sen.."
Bana yaklaşıp fısıldadı
"Bir katilsin"Bir katilim...
O da bir polis...Benden uzaklaşıp normal bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Deniz iyileşince benim evime gelip orada kalacak. Ona ben yardımcı olurum."
Buna asla izin vermezdim
"Pardon ama olmaz"
Bana dik dik bakıp korkuç bir bakış
Attı.
"Doğru duydunuz Rüya hanım. Deniz benimle kalacak. Doktor bir arkadaşım var. Oda bizde kalır zaten aklınız kalmasın Deniz'e gözüm gibi bakacağım"Rüya tam konuşacakken telefonu çaldı.
"Alo...Deniz mi ...bir kaç gündür hastanedeyim...Deniz bir kaza geçirdi...bilinci kapalı...gerken yok Denizinin iki arkadaşı da burada...
Of peki atıyorum konum."Diyerek kapattı.
"O kim?" Diye bir soru sordu Rüzgar.
Rüya kaşları çatık bir şekilde ona dik dik bakınca kendine geldi.
"Ay pardon... haddimi aşan bir soru sordum"
Rüya gözlerini devirip Deniz'i izlemeye devam ederken söze girdi.
"Bora, Deniz'in bir arkadaşı. Normalde çok gıcık olurum ama merak etmiş gelicem diye tutturdu"Yine mi bu piç?!
Yüzümden öfke okunduğunu biliyordum ama hiç cevap vermeden Deniz gözlümü izlemeye devam ettim.
O sırada Denizin kaldığı odaya doğru ilerleyen doktoru gördüm.
Deniz'in odasına girip ekrandan bir şeylere baktıktan sonra odadan çıkıp bizim yanımıza geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KABUĞU
Teen Fiction"Bir de, gözlerin.." "Ne olmuş gözlerime?" "Denizi içine hapsetmiş gibi." "Hiç bir denizi hiç bir yere kolay kolay kimse hapsedemez." "Ama sen hapsetmişsin."