Ölüme inat onun için yaşa ve geç kalma dedi sesim.
...
Gülserenin ağzındanHızlıca asansöre binip barışın yattığı kata çıktım.
1004 numaralı odanın kapısına geldim. Kapıya elimi uzattım derin bir nefes alıp içeriye daldım.
"Süprizzz!" Dedim. Barışın yüzündeki şaşkınlık ifadesi herşeye değerdi.
En geniş gülümsememle yanına yaklaştım ve
"Nasılda şaşırttım ama seni" dedim.Gülümsedi. (Canıma kastı var aa dostlar)
"Çok güzel süpriz yaptın. Hani gelemeyecektin noldu nasıl izin aldın" dedi. Şaşkalozum benim ya.
" şimdi şöyle oldu ben aslında izin almıştım ama sana süpriz yapmak için ufak bir beyaz yalan attım" dedim ve gülümseyerek şebek mooduna geçtim."Anladım gel bakim sen bişey mi sürdün suratın" dedi.
"Yoo bişey sürmedim noldu bişey mi var" dedim. Kaşlarını çatarak.
"Gel bir bakim ya" dedi.
Yavaş adımlarla iyice dibine girdim.Elini yanağıma koydu. Sonra biranda dudağıma bir öpücük kondurdu.
Ardından sırıtarak " hee doğru bişey yokmuş" dedi.
Olduğum yerde kaldım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Acaba dışarıdan sesini duyar mıydı? Ayy rezil olurdum.
Yavaşça geriye çekildim.
"Napıyorsun barış ya" dedim. Sonunda bir tepki verebilmiştim.
"Özlem gideriyorum allah allah" dedi. Hala yüzündeki sırıtma yok olmamıştı.
Ben ise mal olmuştum.Tam bişey söylemek ağzımı açmıştım ki kapı çat diye açıldı ve içeriye tüm tim girdi. Ve biz inanılmaz yakın bir pozisyondaydık. Hemen kendimi toparladım fakat bu sefer elim ayağıma girdi.
Barış sinirli bir bakışla kapıdan giren time baktı.
"Lan battal sende kapı çalma adeti yok mu oğlum!" Dedi.Battal yarı sırıtır bir şekilde "kusura bakmayın komutanım isterseniz çıkalım" dedi. Tüm timin suratında garip bir sırıtma ifadesini yakalamamla yanaklarıma kan hücum etti. Şuan kıpkırımızı olduğuma yemin edebilirdim.
Barış bana baktı. Ardından tekrar time baktı.
"Noldu bakalım neye sırıtıyorsunuz oğlum!" Diye gürledi.
İlk defa bu kadar ciddi görüyordum onu.
Tim yerinde sıçradıktan herkes ciddiye döndü.
Bundan sonrası zaten çok hızlı gelişti biz barışın eşyalarını topladık. Timden iki kişi de barının kollarına girip onu asansöre taşıdı ve hızlıca hastaneden çıktık.Nasıl belgesiz çıktığımızı merak eder gibisiniz o işi timdeki sarışın çocuk halletmiş (adını bilmiyorum)
Çokta uzun olmayan bir aradan sonra şükür ki evimize varmıştık.
Timden iki kişi barışın tekrar kollarına girmeyi teklif ettiler fakat barış nazik bşr dille "oğlum ayağımdan vurulmadım yürüyebiliyorum" diye biraz yüksekçe çıkıştı.
Sinirli ponçik!
Tim bana baktı ben kafamı salladıktan sonra arabaya binip uzaklaştılar. Merdivenlere geldiğimizde ben barışın koluna girdim.
Bana yandan bir bakış attı. Hatta bakış atmadı hala bakıyordu.
"Noldu barış yine yüzümde bişey mi var" dedim imali bir şekilde."Yoo" dedi. Ama hala bakıyordu. "Noldu ya aaa bakıyorsun dik dik" dedim.
"Öylesine bişey yok" deyip önüne döndü.
Barış şu bir haftada inanılmaz garip bakıyordu. Bu bakış az çok tanıdıktı ama belkide ben yanılıyordum.
Kapının önüne geldiğimizde kapıyı açıp eğildim. Barışın ayakkabıların bağcığını çözüp çıkarttım sonra kendiminkinleride çıkarıp kenara attım.Tekrar koluna girip onu hafize teyzenin biz gelmeden salonda ayarladığı yatağa bıraktım.
Hafize teyze yemekte ayarlamıştı. Akşam yahya amcayla birlikte barışı görmeye geleceklerini söylediler.
Tam onu koltuğa yatırıp gidiyordum ki barış kolumu tuttu.
"Gülseren seninle konuşmamız gereken konular var işin yoksa iki dakika konuşalım mı?" Dedi.Aklıma bin türlü düşünce geldi fakat kenara attım.
"Konuşalım" diyebildim sadece."Şimdi sana sadece bişey sormak istiyorum evet ya da hayır de bana" dedi.
Kafamı salladım.
"Gülseren altı ay sonra gidecek misin?" Dedi.
Biranda ortam sessizliğe büründü.
Kalbim hayır dedi. Beynim evet.
Kalbimi dinlemeliydim.
Kalmalıydım yanında.
Ama dilim evet demeye varmıyordu.
Çünkü bana
Aşık olmak yok! Tensel temasta yok.
Demişti. Ya bu bir testse diye düşündüm.
YOU ARE READING
YALANCI SONBAHAR[+18]
General FictionEğer canımı yakmadan sarılırsan bana, bunu yapan ilk kişi sen olacaksın... Nilüfer,Gülseren,Kardelen Ben ortancaları Gülseren Görünmeyen yaraları olan kimseye yaranamayan gülseren... -- Barış ben kısa ve öz olarak Herşeyden önce insan olmaya çalış...