Kendi hikayeni yazmak cesaret ister hem hayatta hemde bir kitapta . Kimse yanlışlıklarıyla yargılanmak ve ya gerçekleri kabul etmek istemez . Ama önemli olan hatalardan ders çıkarmak değilmidir ? Bu kitabı yazma cesaretim belki de artık büyümüş olmam hikayemize güveniyor olmam . Bu sevgiyi anlarken sarfettiğimiz yolda kalbini kırdığımız insanlardan özür dileriz . Gençtik hatamız çoktu bilemedik kolay olur sandık kendimiz dahil herkesi yaraladık . Biz birbirimizi sarmayı çok sonra öğrendik . ....
....
Valizim elimde heyecanla havalimanında bir o taraf bir bu taraf geziyordum . Gider gitmez görüşmeyecektik evet ama yine de birkaç gün sonrada olsa görebilecek olmanın heyecanı vardı sahi kaç yıl olmuştu .7 yıl koskocaman 7 yıl sadece telefonla birbirimizi görebildiğimiz koskoca 7 yıl . Peki aynı olabilir miydik ? Çok zor bir soru değildi bu aslında ikimizde kopmama ya yemin etmiş gibiydik dönüp dolaşıp yine birbirimize gelirdik .O an düşündüm peki kopmamış olsaydık ? Beynim cevapladı "kopmamış olsaydınız başaramazdınız büyütemezdiniz kendinizi sevginizi " Sahi ne çok kavga ederdik eskiden . Düşüncelerimden İstanbul yolcuları çıkış kapısına yakınlaşsın anonsuyla ayrıldım . Bir adım daha yaklaştım diye düşündüm bir adım daha . Tıpkı giderken adım adım uzaklaştığım gibi . Uzaklaştığım hava limanına yakınlaşmak için inerken anılar beynime akın etti göz yaşı içinde attığım son mesaj .
«Vedalaşamadık en azından bir mesajla vedalaşalım sanırım cezam bir yıllık deport oldum . Umarım 1 yıl sonra görüşebiliriz . »
Evet bir yıl değil 7 yıl oldu . Birbirimizden uzakta tam 7 yıl . Saçma sapan bir iddiayla başlamıştık 10 yıl önce çoçuk kafalı gençlerdik . Şimdi büyüdük galiba .
10 yıl önce ...
Kafede yine sıradan bi gündü . Şirin sevecen bir kafede çalışıyordum . Müşterilerle arkadaş samimiyeti olan bir kafe . Ekrem abinin sesiyle dışarda elemanlarla olan sohbetime son verdim ve kafenin içerisine girdim .
-Efendim abim
+ Arkadaş işe başlamak istiyor kaçta gelsin ?
Başlamak isteyen arkadaş müşterilerden di yine 2 gün önce nerdeyse kafasına çay dökeceğim çoçuk karşımda duruyordu . Bütün müşterilerle samimiyetim olsada Beratla çay için özür dilemem dışında bir iletişimim yoktu 2 yıldır nerdeyse gecem gündüzüm bu kafede geçiyordu . O yüzden müdürümüz Ekrem abiyle baba kız gibi olmuştuk .
- Abim 12 de gelsin akşam kapanışta çıkar ( yüzüme sinsilik gülümsemesi yerleştirince Ekrem abim sadece arkadaşın sabrını denediğimi anladı Berat bu kız ne saçmalıyor ifadesiyle yüzüme bakıyordu )
+ Abim çocuğun kursu var okucak bu çocuk biraz insaflı olsan
- Ah abim ah sen bi tek beni çalıştır ( aslında saatlerimin uzun olmasından başka şikayetim yoktu Ekrem abi zaten benim temizlik yapmama ve çok çalışmama karşıydı elemanları yönetmek dışında bir iş yapınca kızmasına rağmen ben yine her işe koşardım )
+ Abim kaç kere sana ben dinlen dedim
- kafe içerisinde dinlenmek ?
+ Biliyon abim sen burda olunca rahat bırakıp gidebiliyorum ayrıca izin gününde evde sıkıldım diye gelip çalışan sensin
Adam haklı diye sadece sustum . En son Beratın 11 de gelip kurs saatinde gitmesine ve 6 da tekrar işe başlamasına karar verdik . Yanlarından ayrılmadan önce kısa bir süre yine beratı inceledim . Mavi gözlerinin içine bakmak hoşuma gitsede gözlerimi kaçırdım .
Ne yazık ki yarınların ne getireceğini bilemezdik .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzel İddiam
RomanceBırak...sorma! Hanesi boş kalsın ismine yüklediğim anlamın Aşk de, nefret de ne dersen de.. Ben bile bilemezken bendeki vazgeçilmezliğinin sebebini Bırak sözcüklerin kafası karışmasın Bu ikiliye hem sinirlenicek hem seviceksiniz sevgiyi bilmeyen...