sinek

69 0 0
                                    

Ben sinek. Dünya üzerinde yüz yirmi bine yakın akrabam var. Gelişigüzel yaşarız biz. Günübirlikte denebilir aslında. Nerede açlığımızı giderdik o yeter bize. Ben nasıl konuşabiliyorum,şaşırıyorsunuz değil mi? Farklıyım ben. Binlerce tür arasından konuşabilme yeteneğine sahip tek sineğim. Şimdi size bunları anlatırken Sami beylerin evindeyim. Kendisi hayli yaşlı bir adam. Pek karışmaz bana zaten kimi kimsesi de yok. Bende arda kalan yemeklerin üstünde oyalanırım. Sami bey bana daha çok İrina diye seslenir. Bende alıştım İrina demesine. Sami beyin evi çok büyük uç uç bitmiyor. Hala evde gidip gezmediğim yerler var. Nasıl olduğunu çok merak ediyorum acaba yiyebileceğim bir şeyler var mıydı? Televizyonun üzerinde bir heykel var oraya uçuyorum. Tam istediğim gibi toz kaplamış her yeri. Uçmaktan sıkılınca ön ve arka bacaklarımla uğraşıyorum. En sevdiğim şey bacaklarımla uğraşmak. Sami bey uyuya kalmış televizyon izlerken. Bende cama doğru uçuyorum. Her gün aynı saatte Sami beyle beraber kahvaltı yapıyoruz. Sonra ben cama doğru uçuyorum. Dışarıdaki sinek akrabalarımı izliyorum. Bazen cama geliyorlar. Uzun uzun bakışıyoruz. Onlar benim gibi konuşma bilmezler. Sıkılınca uçup giderler. Bende kaçıp gitmek istiyorum bu evden ama Sami bey'i yalnız bırakmak da istemiyorum. Hem çok yaşlı hem de benden başka arkadaşı yok. Sami bey şimdi uyandı. Kalktı. Sigarasını yaktı. Bende yanına doğru uçtum. Dumanın içinde bir o yana bir bu yana uçup durdum. Ne olduğunu bilmiyorum bunun ama güzel oluyor. Bu evde rahatım aslında üşümüyorum, yemek yiyorum, istediğim gibi uçabiliyorum. Keyfim yerinde tek sıkıntım o camdan dışarıya uçmak. Nasıl yerler olduğunu merak ediyorum. Cama doğru uçuyorum. Güneş yavaşça penceremizi terk ediyor. Sami bey merdivenlerden yukarı odaya çıkıyor. Bende arkasında uçuyorum. Büyükçe bir oda burası. Üstünü çıkarıp yatağa atıyor kendini. Yatağın yanında tam olarak adını bilmediğim bir şeyler yapıyor. Biraz sonra sesler gelmeye başlıyor. Bir kadın şarkı söylüyor.Sami bey'in yanına doğru uçuyorum.''Nasılsın,İrina.'' Diyor. Konuşuyorum ama o beni duymuyor.Yataktan kalkıp masadan bir bardak alıyor.Bardağın içine bir şeyler koyuyor.Yatağına uzanıyor tekrar.Arada bardağını ağzına doğru götürüyor.Yine bir sigara yakıyor.Duman oluyor her yer benimde hoşuma gidiyor. Ne kadar zaman böyle geçti bilmiyorum.O küçücük aklımın almadığı çok şey var. Mesela,zamanları bilmiyorum. Bazı eşyaların isimlerini bilmiyorum. Yatağın tam karşısında bir pencere var oraya uçuyorum. Sami bey şimdi uyur diyorum. Şarkı söyleyen kadının sesi birden kesiliyor. Sami bey'in gözleri kapanmış. Bende pencereden sokağı izliyorum. Çok mutluyum.Bir sinek ne kadar mutlu olabilirse o kadar mutluyum. Sami bey birden öksürmeye başlıyor. Vücudu zangır zangır titriyor. Masadaki su şişesine uzanmak istiyor. Şişe masadan yere düşüyor.Titreme daha da şiddetleniyor. Ben hala ne olduğunu anlamış değilim. Sami bey yataktan yere düşüyor. Bende yere doğru uçuyorum. Sami bey hareketsiz yatıyor yerde. Uyudu diye düşünüyorum cama doğru uçuyorum. Güneş camdan içeriye yavaşça girmeye başladı. Sami bey hala yerde uyuyor. Yanına gidiyorum. Burnuna konuyorum. Uyanmıyor. Gözlerine doğru gidiyorum. Rahatsız ediyorum yine uyanmıyor. Ne kadar zaman geçiyor bilmiyorum. Ben aşağı katlara iniyorum,cama uçuyorum,Sami bey'in yanına geliyorum. Bir türlü uyanmıyor. Sonra bir gün aşağıdan sesler gelmeye başladı.Sesler gittikçe yükseliyordu. Üç tane aynı giyimli adam. Sami bey'in vücuduna bakıyorlardı.Sonra dördüncü bir adam geldi elinde uzun bir şey. Ne olduğunu bilmiyorum. Sami bey'i bacaklarından ve kollarından tutup o getirdikleri şeyin üzerine koydular. Merdivenlerden aşağı doğru yavaşça iniyorlar. Sonradan gelen adam,yerdeki çantayı alıyor. Bende peşlerinden aşağıya kadar uçuyorum. Nereye götürüyorlardı Sami bey'i? Dış kapı kapandı ve herkes gitti. Ben evde tek başıma kaldım. Cama doğru uçtum. Kimseler yoktu. Bacaklarımla oynadım. Bir süre sonra bıraktım oynamayı. Artık yaptığım hiçbir şey mutlu etmiyordu beni. Sami bey'i düşünüyordum neredeydi acaba. Camın orada durdum hep. Sami bey'in gelmesini bekledim. Güneş battı... Güneş doğdu ve ben hep oradaydım. Sonra bir gün dış kapı açıldı. İki tane adam içeri girdiler evin her tarafına baktılar. Sonra tekrar çıkıp gittiler. Bir süre sonra beş tane adam geldi. Eşyaları bir bir dışarı çıkardılar. Sami bey neredeydi acaba neden eşyaları götürüyorlardı diye düşündüm. Karşı koymak için adamların başlarına doğru uçtum. Burunlarına kondum. Eliyle ittiler beni. Gözlerine kondum,kulaklarına girmeye çalıştım. Sinirlendiler. Elimden bu kadarı geliyordu cama uçtum yine. Orada durdum. Olanları izledim. Evde hiç eşya kalmamıştı. O adamlar gitti. Beyaz giyimli bir adam geldi. Elinde kocaman bir çanta vardı. Çantayı açtı bir şeyler çıkardı yine ne olduğunu bilmiyordum. Elindekini etrafa sıkmaya başladı. Her yere sıkıyordu. Kokusu rahatsız etti beni.Uçma gereği hissettim.Kanatlarım sanki bana ait değilmiş gibi düzgünce uçamıyordum. Cama doğru uçmaya çalıştım ve yere düştüm birden. Bacaklarım hissizleşti. İçimde bir ağrı hissettim. Kanatlarımı kaldıramıyordum. Gözlerim kapandı. İçimdeki acı daha da büyüdü. Çırpındım.Çırpındım...

Bir Sineğin HayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin