The Uncanny Counter Evreni 2

16.Bölüm: İhanet mi bu?

Hana: Ya tamam özür dileriz.

Yn: Neden özür diliyorsun ki?

Yn: Dileme. Affetmeyeceğim. Hiç bir suçum yok çünkü.

Motak: Kaç kişiyi öldürdün?

Elimdeki kanlı bıçağa bakım. Yüzümün her yeri kan içindeydi. Kıyafetlerim batmıştı. Bıçağın ucundan kan damlıyordu yere.

Yn: Bilmem ki. Saymadım.

Mun: İzin ver çıkartalım.

Yn: Hayır.

Wong: Zor kullanmak istemiyoruz Yn.

Yn: Kullansana.

Sırıttım.

Yn: En fazla ne yapabilirsin ki?

Yn: Bıçaklar mısın? Yüzümü mü yakarsın?
Veya motorla ellerimin üstünden mi geçersin?

Wong: Ağır konuşuyorsun.

Yn: Konuşturma.

Yn: Şimdi.

Yn: Wong, sen benimle gel. Siz de sığınağa dönün.

Wong: Pardon?

Yn: 3 yılımı boşa harcamanın hesabını soracağım sana.

Yn: Ulan 3 yıldır aklımdan çıkmadın!
Bu ne şimdi?

Mun: Wong hiçbir yere gitmiyor.

Yn: Sana sormadım.

Yn: Yürü Wong.

Wong: Gelmiyorum.

Avcıların hepsi beni tuttu.

Psikonezi kullanıp hepsini fırlattım.

Motak caddeye fırlamıştı. Arabanın altında kaldı.

Wong: MOTAK!

Yn: B-Ben. Böyle olsun istememiştim...

Mun Motağın yanına koştu. Bilinci kapanmıştı.

Wong: Beğendin mi yaptığını?!

Wong: Pisliğin tekisin Yn.

Wong: SENİNLE TANIŞTIĞIM GÜNE
LANET OLSUN!

Yn: Ne.

Chu: Wong ileri gitme.

Wong: Motak ne durumda, bir baksanıza bayan Chu.
İleri gitmedim ayrıca.

Hana: İleriye gidiyorsun Wong.

Koşarak oradan uzaklaştım. Umarım Motak iyi olur.

-Avcılar-

-Wong'dan-

Motağı sığınağa getirdik. Onu iyileştirmiştim.

Zaten hemen uyandı.

Motak: Yanlışlıkla yaptı değil mi?

Mun: Emin değilim.

Wong: Hayır bilerek yaptı.
Gözü dönmüş.

Yn: Evet gözüm döndü.

Wong: LAN IŞINLANIYOR!

-Yn'den-

Işınlanabildiğimi fark edince direkt buraya geldim.

Gidip Wong'a dokundum. Onunla birlikte ışınlandık.

Terk edilmiş bir trambolin parkına geldik.

Yn: Eveet. Eğlence başlasın.

Wong: Neden buraya geldik?

Yn: Sana acı çektirmek için kullanacağım tüm malzemeler burda da o yüzden.

Wong yutkunmuştu.

Kolundan tutup peşimden sürükledim ve onu sünger havuzunun içine attım. Süngerler yüzünden çıkması biraz zor olurdu diye.

Orada hazırladığım eşyalar vardı. Elektrikli testereyi aldım ilk önce.

Bende indim sünger havuzuna.

Wong: Saçmalama!

Wong: O OLMAZ YN!

Kaçmaya çalıştı ama süngerle onu zorluyordu.

Ayağa kalktığında bacağına bıçak sapladım.

Wong: Siktir!

Yn: Kaçarsan daha kötüsünü yaparım.
Bu hafif.

Wong: Yn yapma ya.

Yn: Kaşındın.

Wong: Off.

Yanına yaklaştım. Testereyi çalıştırdım.

Wong: Yaklaşma!

Süngerlerin için ittim onu tekrardan.

Yn: Dur vazgeçtim.

Wong: Oh be.

Yn: Çok beklersin vazgeçmemi. Şakaydı.

Wong: Sıçtım.

Koluna değdirdim testereyi.

Wong: ÇEK ŞUNU!

Bunu abartmayacaktım. Kolunu kaybetmesine gerek yok.

Feci bağırıyordu. İkimizin de yüzüne kan sıçradı.

Testereyi çektiğimde derin derin nefes almaya başladı.

Wong: Aptal. Yüzümü yaksan daha iyiydi bu ne!

Yn: Onu da yapacağım birazdan.

Wong: Yapma.

Yn: Sus.

Pürmüzle demir bişey ısıtıp tekrar yanına gittim.
Isıttğım demir tupturuncuydu.

Wong: DEĞDİRME ONU!

Wong: YAPMA!

Yn: Korkma. Çok acımayacak.

Yn: Belki tanıdık gelir bu cümle.

Ardından yanağına değdirdim onu.

Bağırmaya devam etti.

Fazla tutmadım. Çektim.

Yn: Sen daha uzun süre tutmuştun.
Kendini şanslı say.

Wong: Çok özür dilerim!

Yn: "Seninle tanıştığım güne lanet olsun"
Ne demek bu ya?!

Wong: Ağzımdan kaçtı.

Wong: İstemeden söyledim.

Yn: Hadi bunu istemeden söyledin diyelim.
Sığınakta dediklerin peki?

Cevap vermedi.

Yn: Bak cevap veremiyorsun.

Daha fazla ileriye gitmeme gerek yoktu.
Bu olayı büyütmek istemiyordum.

İyileştirdim onu.

Yn: Git şimdi.

Wong arkasına bile bakmadan gitti.

Yn: Pislik.

Han nehrine ışınlandım. Hava almak için.

---------------------

Dizi izleyeceğim için kısa yaptım.