10) BAŞIM DERTTE

35 6 1
                                    

Buğra'nın dediklerinden hiçbir şey anlamıyordum.

"Ne takması, ne diyorsun hiçbir şey anlamıyorum biraz daha açar mısın konuyu?"

Buğra, "Urası tanımıyorsun belli, Uras taktığı kızların peşini bırakmıyor."

"Ben bişey yapmadım ona, benimle ne alakası var."

Buğra, "Emin misin bugün bana nasıl baktığını gördün mü, Uras taktığı kız olunca bana öyle bakar, çünkü taktığı kızlar çoğunlukla benim yanıma gelirler, buda onun zoruna gittiği için taktığı kızı yanından ayırmaz."

"Peki taktığı kızlara ne yapıyor."

Buğra, "O istemezse hayatta ondan ayrılamazsın ve hatta geçen sene taktığı kız şuan da akıl hastanesinde, kıza ne yaptığını kimse bilmiyor ama delirmiş dediler."

O kadar şaşırmıştım ki düşünemiyordum bile, bu kadar berbat biri olamazdı Uras.
Gerçi neye göre diyorum ki onu tanımıyorum bile, bir şekilde okulumu değiştirmem gerekti veya ona asla karışmamam gerekti.

Buğra, "ama eğer onun seninle uğraşmasını istemiyorsan benimle ol."

"Ne, delirdin mi sen bu kadar ileriye gidebilir mi gerçekten?"

Buğra "Az önce dediğim şeyi anlamadın heralde, kız şuan Deli Hastanesinde."

"Sana nasıl güvencem belki sende onun gibisin."

Buğra dediğim şey ile sırıttı.

Buğra, "emin ol öyle bir niyetim yok olsaydı şuan seninle böyle konuşmazdım."

Takıntılı insanlardan korkardım, çok korkardım ama böyle birisini asla görmedim, resmen taktığı kızı Deli Hastanesi'ne kadar götürmüştü.
Kız için üzüldüm, kötü şeyler yaşamış.

Buğra, "teklifimi düşün, telefonumu vericem sana kabul ettiğinde ararsın."

Başımı sallayıp Buğra'nın telefon numarasını aldım. Numarasını aldıktan sonra Buğra gitmişti. Ne yapacağımı bilmiyordum. Buğraya güvenmeli miyim diye düşünüyordum. Mutfağa giderek biraz abur cubur alarak odama çıktım. Bilgisayardan da film açarak izlemeye başladım.

....

Uyandığımda saat 10'du. Biseyler izleyerek uyuya kalmıştım.
İstediğim de buydu zaten düşüncelerimle boğulmak beni kötü etkiliyordu. Bir haftadır annem ile babamda yoktu. Bazenleri zenginlik bir kurtuluş olmadığını düşünüyorum. Her ne kadar zengin bile olsak annem ile babam yanımda değiller sığınacak limanın şuan işleri ile uğraşıyorlar. Babamı özlemiştim...

Her ihtiyacım olduğunda yanımda olurdu. İşleri yoğun olduğundan 1 haftadır göremiyordum.

Buraya alışamamıştım, hiç alışamamıştım...

Telefonum çalmasıyla düşündüklerimi bir kenara attım. Arayan kişi Tuanaydı.

Tuana, "Masalll yarın benim doğum günüm ve sen gelmiyorsun öyle mi?"

O kadar yoğundum ki Tuananın doğum gününün olduğunu bile unutmuştum.

"Çok özür dilerim Tuana gerçekten o kadar yoğundum ki unutmuşum, doğum günün kutlu olsun canım."

Tuana, "olur mu öyle şey, her neyse bugün doğum günüm ve ilk seni davet ettim, yarın saat 6'da okulda parti veriyorum, bugün yapmayı düşünüyordum ama işlerim oldu bu yüzden yarına erteledim. Mesaj olarak atarım sana konumu."

Gitmek istemiyordum ama hem Tuananın doğum gününü unutmuştum hemde gitmesem kırılırdı.

"Tamam canım yarın görüşürüz o zaman."

Benimle kaybolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin