Merabalar
İyi okumalar°^°
Cenan iki gündür başını işten kaldıramıyordu. Toplantılar, anlaşmalar derken dinlenmeye vakit bulamamıştı. Ama artık dinlenmeliydi. Şirketin gece çalışanlarına selam vererek çıktı dışarı. Hafif rüzgar tenini okşadı bir süre. Derin nefes alıp arabasına bindi. Nereye mi gidecekti? Evet, her zamanki yorgunluğunu atmaya.
Saat 21.00 civarıydı. Kafe ise 22.00da kapanıyordu. Arabasından inip içeri girdi. Köşede iki kız ve tek takılan bir oğlan dışında kimse yoktu. Diğer tarafta ona bakan kahvelerle karşılaştı. Yanındaki kişiden yüzünü çevirip gülümsedi Cenan'a. İçi eridi Cenan'ın ama belli etmedi. Sadece Arif'in konuştuğu kişiye yaklaştı merakla. O kişi ona dönünce şaşırdı. Bu Ömerden başkası değildi!
"Ooo birader hoşgeldin. "
"Vay vay. Sen eve gitmeyecek miydin? "
"Yok be biraz bir şeyler içesim geldi de. "
Cenan Arif'in kalktığı sandalyeye oturdu. O sırada Arif mutfağa kahve yapmaya gitti.
Ömer hala sıcak olan kahvesinden yudum alırken gününü anlatıyordu.
"Ya kanka benim şu lokantalardan birinde kavga çıkmış. Tabak çanak kırmışlar hep. Onunla ilgilendim bir süre. Sana da eve gideceğim diye mesaj attım sana ama.. İşte yani günün yorgunluğunu atarım belki diye geldim. Sende demiştin sanırım burası güzel diye. Şu tatlı çocuk var diye bir sürü müşterisi oluyormuş. Bende bi kahve içmeye geldim. "
Cenan, Ömer'in Arif için kullandığı 'tatlı çocuk' lakabından hoşlanmamıştı . Bir tık kıskandı gibi hissetsede içindeki karmaşadan çıkmak için boğazını temizledi ve Ömer'in dediklerine odaklanmaya çalıştı.
"Senin işte bi zor. Bir sürü yerde lokanta, restorantın var. Benim işte şu ara biraz yoğunum inşaallah haftaya bir ara vericem. Ayrıca şirkette o kadar çalışanım var ama hala eksik eleman var ya! "
"Aynen abi ya sizde 1-2 aydır eleman arıyorsunuz hiç yok gelen? "
"Gelen de giden de yok kardeşim"
"Ne arıyordunuz bu arada? Tercüman mı? "
"Evet . Sonuncusu hamile oldu gitti. Başka gelen oldu ama hiç iyi değillerdi. Şuan artık kim gelirse mecbur alıcam. 2 hafta sonra büyük şirketlerden gelecekler. Kadromu tamamlamam lazım. Hadi Yasin'le Metin çok yardımcı oluyorlar ama olmuyor işte. "
"Tercüman mı? "
Arif elindeki kahveyi Cenan'ın önüne bırakıp başka bir sandalyeye oturdu.
"Evet Arifcim. Nolur bir tanıdığın olduğunu söyle. O kadar ihtiyacım varki. "
"A-aslında ben o bölümde okuyordum. "
Arif bir tık heyecanla kekeleyerek konuştu.
"Ne?! Bunu neden daha önce söylemedin. Ah doğru sormadım ki. Neyse gel bizimle çalış istediğin kadar veririm. En azından şu 1 ay falan gelip bizimle çalışsan çok güzel olur. "
Arif, Cenan'ın bu heyecanına ve ani enerjisine biraz şaşırdı. Onun yorgun olduğunu düşünüyordu ama karşısındaki büyüğünün enerjisini yükseltenin kendisi olduğunu bilmiyordum.
"Aa olur aslında. "
"O zaman yarın gel zaten cumartesi. Dersin yoktur. "
"Olur saat kaçta geleyim? "
"İstediğin zaman gülüm ben yarın müsaitim. "
Onları dinleyen Ömer, Cenan'ın Arif'e Arifim, gülüm demesime şaşırmıştı. Bildiği Cenan sert, mesafeliydi. Son birkaç haftadır arkadaşında bir yumuşama sezmişti şimdi ise bunun Arif den geldiğini anladı. İkisini shipliyordu kendi aklında.
Cenan ise hem tercüman bulmuştu hem de bu kişi Arif'ti. Mutluydu.
Bir süre daha oturup konuştuktan sonra Cenan ve Ömer çıktı kafeden.
Arif evine gidince yarını heyecanla bekliyordu. Yanakları kızarıyor, kalbi resmen yerinden çıkıyordu. Arif gerçekten bunları hissetmenin normal olmayacağını düşünmüştü. Cenan ondan büyüktü ve sevgilisi olduğunu düşünüyordu. E o zaman neden Arifim, güzelim, gülüm diyordu? İşte Arif buna cevap veremezdi.
°^°
Yeni bölüm güzel miiiii
Lütfen belirtinİyi okumalarr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafe no 1(/) Arcen
General FictionCenan bir kafenin devamlı müşterisiydi. Elbette kahvelerini çok seviyordu ama daha sonra sadece kahveler için gelmediğini fark etti.. dikkatini başka kahveler çekiyordu artık...