1-The School Teacher

114 11 16
                                    

"Bugün nasılsın Jungkook?"

Rehber hocasının bana soru sormasi ile basimi ona dogru kaldırdım.Başımı sadece aşağı yukarı sallamakla yetindim.

Rehber hocası en sevdiğim kişi olabilir.Her gün dersten kaçmak için onun yanına geliyorum. Beni her zaman dinliyor. Komşum. Evimin yanındaki evde oturuyor.

"Peki" dedi koltuğuna yaslanırken.

Kim Taehyung. Dünyanın en ünlü okulunun rehber öğretmeni ve Kore başkanının oğlu.Ünlü Kim Taehyung,babasına hiç benzemiyor.

Babası kaba ve sert. Kurallara uyan, mükemmeliyetçi biri.Kim Taehyung ise nazik ve yumuşak. Her şeyi olmulu düşünüyor.

"Şu an ki dersin ne?"

Bende kendi Oturduğum koltukta arkama yaşlandım ve kollarımı göğsümde birleştirdim. Basimi o doğru eğdim.

"Fizik." Dedim yüzüne bakmayarak. Ayakkabılarıma baktım. Dikkatim dağınık.

"Fizik sever misin?" Sorusunu sorduğunda kaşlarımı çatıldı. Fizikten nefret ederim, sebebi ise fizik hocası...

Sürekli bana çok yakın davranan, arkadaşımmış gibi olan fizik hocası.

Çok şımarık ve zengin. Babası öldükten sonra serveti ona kalmış, her gece bara gidiyor.

Koridorda yürürken omuzuma dokunuyor, yanına gittiğimde dilini dışarı çıkarıp dudaklarını ıslatıyor. Kusura bakmayın Bayan Park ama dikkatimi böyle çekemezsiniz.

"Tamam, pekii sorun nedir?" Dedi masasına eğilerek. "Bana karşı her şeyini anlatabilirsin."

Ona güveniyorum. Gerçekten şu ana kadar hiçbir dediğimi hickimseye söylemedi.

"Dışlanıyorum." Rehber hocasina bakarak. "Kimse beni sevmiyor."

"Nereden çıkarıyorsun pekii bunu?"

"Öğretmen,erim hiçbir zaman sıra bana gelince söz hakkı vermiyor. Arkadaşlarımın çoğu soğuk davranıyor. Yapacağım çoğu şeyi unutuyorum."

Rehber öğretmeni bir kağıt aldı ve not almaya başladı.

"Bu sabah kahvaltı da ne yedin Jungkook?" Gözleri merakla bana döndüğünde ağzımı araladım.

"Kahvaltı yapmadım."

"Bak Jungkook, son bir aydır bana en çok gelen öğrencimsin. Hep aynı şikayetleri söylüyorsun. Kahvaltı neden yapmadın mesela?"

Kalbim kırıldı. Benden uzaklaşmış gjbi hissettim.

"Canım yemek istemiyor."

"Yemem yemen lazım," diyerek beni tersledi. "Yemek yemediğin için böylesin."

Susarak konuştum.
Garip bir cümle değil mi?
Bir insanın konuşması için ses lazım.
Ama ben susarak konuşuyorum.

"Ben..." Dedim, devamını getiremedim. Boğazım düğümlendi. Konuşamadım.

"Sen?" Dedi ve dudaklarını birbirine bastırdı.

"Ben, yemem yapamıyorum."

Yalan.
Hayatımın bir parçası.
En yakın dostum gibi.
Yalan, benim hayatım, hayatımı tamamlıyor.

"Bugün sizin evinize geliyim?" Gözlerimi açtım ve kaşlarımı çattım. "Yemek yaparım, giderim."

"B-bay Kim, ben bunu kabul ede..."

"Edersin," sozumu kesti, ısrar etti. "Bugün akşam sekizde sizin evdeyim."

"T-tamam." Dedim.

Zil çaldı.

"Başka bir sorun var mı Jungkook?"

"Ha-hayır," Dedim ayağa kalkarak. "Teşekkür ederim Bay Kim!" Dedim ve saygıyla önünde eğildim. Hızla kapıdan çıktım ve derin bir nefes aldım.

Bugün baskanin oğlu ve zenin öğretmenin Kim Taehyung, senin evine geliyor Jungkook...

_-°•☆•°-_

The Teacher | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin