8. bölüm

2.1K 213 143
                                    

bu bölüme bolca yorum yapabilir misiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bu bölüme bolca yorum yapabilir misiniz.. 💙🤏🏼

Bugün sürekli yatmış ve dinlenmiştim. Kendimi biraz olsun enerjik hissediyordum fakat saat gecenin ikisiydi.

Yatağın boş tarafına baktığımda rahatsızca kıpırdandım. Arslan hâlâ gelmedi diyecektim ki kapının ardından gelen seslerle odaya geldiğini anlamıştım. Tekerlekli sandalyenin çıkardığı sesleri dinledim bir süre.

Gözlerimi kapatıp kapıya doğru döndüğümde seslere kulak verdim. Ses çıkarmamaya çalışarak içeri girdi ve ışığı açmadan bir şeyler yapmaya başladı. Gözlerimi kısarak ona baktığımda bugünden beri koltuğun kenarında olan temiz kıyafetlerine uzandığını gördüm.

Dudakları arasından bir inleme kaçmıştı. Rahatsızca yerimde kıpırdanırken yatakta doğruldum. Bugün fizik tedavi için hastaneye gidecekti. Bir yerini mi sakatlamıştı?

Eli beline gittiğinde gerçekten yataktan kalkmamak için kendimle savaştım. Fakat onun acı çekmesi benim bütün planlarımı bozuyordu.

Yataktan kalktığımda uyumadığımı gördüğü gibi elini belinden çekmiş ve hiçbir şey olmamış gibi gömleğinin düğmelerini açmaya koyulmuştu.

"İyi misin?" diye sordum boğuk sesimle. Ona çok yanaşmadan yatağın kenarında duruyordum. Bana yandan bir bakış atıp başını sallamıştı.

"Ben mi uyandırdım?"

"Hayır yeni uyanmıştım," diye mırıldandım.

Gömleği çıkartırken ne kadar zorlandığını görünce yanına gidip bir süre duraksadım. Aklın öncesinde neredeydi diye sorarsa ne diyecektim?

Hiçbir şeyi düşünmemeye çalışarak belini çok fazla oynatmasına izin vermeden gömleği üzerinden çıkardığımda başını kaldırıp bana bakmıştı. Koyu gözleriyle o kadar masum gelmişti ki gözüme ona sarılmamak için kendimi zor tuttum.

"Belini mi incittin?" diye mırıldandım kenardan aldığım tişörtü başından geçirip dikkatlice ona giydirirken.

"Evet," dedi sadece. Eskiden olsa nasıl olduğuna varana kadar anlatır sonra da olan tüm olaya söverdi. Tebessüm ettiğimde bakışları yüzümü turluyordu.

Ayağa kalkmasını söyleyemeyeceğim için elimi uzattım ona. Bir süre baksa da tutmadı.

"Kaldıramazsın."

"Abartma," diye mırıldandım. Hâlâ elim havadaydı. "Fark ettiysen şu üç ayda çok kilo verdin."

Fark etmişti demekki. Neden bir şey dememişti o zaman? Umurunda değildi belki de.

"Fark etmemişim," diyerek umurumda değil imajı çizmeye çalışırken onun dikkatli bakışlarından rahatsız olmuştum.

Havadaki elimi sıkıca tutarak benden destekle ayağa kalktı. Onunla uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa ayaktaydı. Bana doğru bir adım attığında birden bütün yükünü üstüme vermesiyle sıkıca sardım onu.

her veda sarılmayı hak eder | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin