Mingyu&Wonwoo ✓

242 13 15
                                    


min9yu_k: Nerede buluşuyoruz?

everyone_woo: Attığım konuma gelirsin.

min9yu_k: Okey.

görüldü / 19.08

everyone_woo: *konum*

görüldü / 22.50

Wonwoo, otel odasında camdan şehiri izlerken aynı zamanda içeceğini yudumluyordu. Keyifliydi çünkü 1 aydır kendini parmaklamaktan yorulmuştu. Sonunda kendi parmaklarının yerini başka parmaklar alacaktı. Bununla birlikte 2 saattir zihninde ki pis düşünceler ile kıvranıyor, kalçasını oturduğu koltuğa sürtüyordu. Kızgınlık dönemindeki kediler gibiydi kısacası.

Bugün buluşacağı kişi ile internetten şans eseri tanışmıştı. Profil fotoğrafından okulda ki birisine benzetip takip istediği atmıştı fakat 1 hafta geçmesine rağmen isteğine geri dönüş alamamıştı. Sinirlenip yazmış, neden istediğine dönmediğini sormuştu. Mingyu ise tanımadığı kişilerin istediğini kabul etmediğini, ona nasıl hesap sorduğunu sinirli bir şekilde yazmıştı. Wonwoo şaşırmıştı fakat kendini açıkladıktan sonra Mingyu onu anlamış ve bir anda havadan sudan konuşmaya başlamışlardı.

1 aya yakın konuştuklarında bir gün Mingyu erkeklerden de hoşlandığını ve uzun zamandır bir erkek ile ilişkiye girmediğini söylemişti. Wonwoo çok şaşırmıştı çünkü Mingyu cidden çok homofobik gözüküyordu! Wonwoo da ondan cesaret alarak direkt gay olduğunu söylemişti. Bu konuşmadan sonra konuşmaları tamamen cinsellik üzerine olmuş, birçok kez birbirlerine nude atmış ve sexting yapmışlardı. Fakat ikisi içinde yeterli değildi bu.

İkisi de cesaret toplayıp, kendilerine birçok kez tekrarladıkları gibi sadece "bir kerelik birliktelik" yaşamayı kabul etmişlerdi. Birbirlerini ilk ve son görüşleri olacaktı. Herkes kendi istediğini alıp, sosyal medyadan engelleyip hayatlarından çıkacaklardı. Duygusuz bir şekilde olup bitecekti.

Mingyu'nun gelmesine az kalmıştır diye düşündü. Oturduğu koltuktan kalkıp, mini dolaba ilerledi. Dolaptan pahalı olduğu belli olan bir şarap çıkarıp bardaklara koydu. Kendi bardağından bir yudum alıp, dudaklarını yaladı.

Giyindiği beyaz gömlediğin düğmelerini açarken kapı çaldı. Wonwoo'nun kalbi heyecanla çarptı. Hızlıca saçlarını son kez eliyle karıştırıp kapıyı açmaya gitti. Derin bir nefes alıp kapıyı açtı ve aldığı nefesi vermekte zorlandı. Mingyu cidden harika gözüküyordu. O kadar farklı bir havası vardi ki. Wonwoo bir an domalıp becer beni demeyi düşündü fakat çok sert bir giriş olacağını düşünüp vazgeçti.

"Selam."

"Selam."

Wonwoo kapıdan kenara çekilip odaya geçmesine izin verdi. Mingyu üstündeki deri ceketi çıkarıp koltuğun koluna astı. Etrafı incelerken az önce Wonwoo'nun kalkmış olduğu koltuğa yerleşti.

"Şarap doldurdum, içer misin?"

"Evet, lütfen."

Wonwoo cidden heyecanlıydı fakat onu görünce çok daha fazla heyecanlanmıştı. Acaba o da kendisi hakkında böyle düşünüyor mudur diye düşündü. Çünkü Wonwoo, Mingyu'nun önünde domalıp beni becer diye yalvaracak haldeydi.

Bardakları alıp içmediği bardağı Mingyu'ya doğru uzattı. Fakat Mingyu pardağı almak yerine Wonwoo'nun bileğini kavrayıp hafifçe kendisine çekti. Wonwoo bu hareket karşısında afalladı, ne yaptığını anlamamıştı.

"Kucağıma otursana." Mingyu oldukça nazik bir şekilde tekrardan bileğinden tutup kendisine doğru çekti. Bu sefer Wonwoo ne yapmak istediğini anladığı için karşı koymadan bacaklarını açarak kucağına oturdu. Açıkcası Wonwoo biraz konuşurlar diye düşünmüştü, bu kadar hızlı ilerleyince şaşırmıştı. Fakat sorun yoktu, işleri bitsin gitsin istiyordu.

one shots ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin