"IV.Hilltshire Dükü Alexander ve ailesi"
Balo salonunun kapısındaki çığırtkan isimlerini söylediğinde bütün başlar kapıya döndü. Gelenleri merakla süzüyorlardı. Dük Alexander her zaman genç kızlar için ilgi çekiciydi. Ama asıl önemli olan evleneceği kadına karşı olan meraktı.
Kendini fazlaca beğenen sosyete güzelleri hemen kendi aralarında 'o kadar da güzel değil.' gibi konuşmaya başlamışlardı. Diğer yandan salondaki erkekler gözlerini genç kızdan alamadılar. Saf bir güzelliği olan kıza bakan gözleri gördükçe Alex içinden yükselen kıskançlıkla savaşmaya çalışıyordu.
"Ne bekliyoruz, hadi ilerleyelim."
"Ah, lütfen huysuzlanma Alexander." annesinin uyarısıyla derin bir nefes aldı.
O sırada yanlarına Lord Anthony'nin gelmesiyle Emma tanıdık bir yüz gördüğü için mutlu oldu ve içtenlikle gülümsedi.
"Hoş geldiniz."
Dük'ü selamlayıp hanımların ellerini nazikçe öptü. Salonda yerlerine ilerlerken yanlarından geçtikleri aileler mırıldanmaya başladı.
"Leydim çok güzel olmuşsunuz." ardından Yaşlı Düşes'e dönerek "Siz de elmas gibi parlıyorsunuz. Her daim."
"Ah seni, süslü cümleleri iyi bilirsin."
Alex gözlerini devirip, "Senin ilgilenmen gereken misafirlerin yok mu?"
"Var tabi ama kimse Dük ve ailesi kadar kıymetli değil."
Anthony hınzırca gülümseyerek Emma'ya, "İlk dansta bana eşlik etmenizi isterim. Dans kartınızı alabilir miyim Leydim?"
Emma tam uzatmak üzere hareketlenirken Alex yine kıskançlıkla konuşuyordu.
"O benim nişanlım Anthony. İlk dansı da son dansı da ben yaparım."
"Bu kadar kıskanç olduğunu hiç bilmiyorum sevgili arkadaşım."
"Saçmalama."
Yaşlı Düşes araya girerek, "Bütün gece seninle dans etmesi uygun değil Alex. Bence Emma ikinci dansını Anthony ile yapabilir."
Böylece Lord kızın dans kartında ikinci sıraya ismini yazdı. Alex'in öfkeli bakışlarına hiç aldırış etmiyordu.
Dük ve Düşes'e selamlarını vermek üzere bir sürü davetli geliyor, genç kız da kibarca sohbete katılıp idare etmeye çalışıyordu. Fakat Emma şimdiden bunalmaya başlamıştı. Marki Steven geldiğinde Alex'in bariz olarak gerildiğini gördü.
"Nasılsınız Dük?"
"Teşekkürler. Seni burada görmeyi beklemiyordum açıkçası."
"Neyi kastettiğiniz anlıyorum. Fakat hanımlar yanında konuyu açmak istemem. Bahsettiğiniz konuda şansım biraz yaver gitti diyebiliriz."
"Anlıyorum."
"Duyduğuma göre nişanlanmışsınız. Tebrik ederim." ilgiyle genç kıza bakıyor ve tanıştırılmayı bekliyordu. Genç adam ise hiç oralı olmadı.
"Evet" dedi kısaca.
Sessizlik olmasıyla Marki daha fazla yanlarında duracak bir bahane bulamadığından başkasına selam vereceğini söyleyerek yanlarından ayrıldı.
Anthony tekrar yanlarına gelerek, "Yanlış mı görüyorum, yoksa o Steven mıydı?"
"Evet oydu. Lanet herif hapisten yırtmış olmalı. Kimbilir kime ne teklif etti?"
"Nasıl olsa öğreniriz."
"Burada ne işi var. Neden davet ettin?"
"Daha neler Alex. Bu gece iyice saçmalıyorsun. Davetli başka birisiyle beraber gelmiş olmalı. Bilmiyorum."