I'd Do Anyhting For You / Minsung

2. Özel Bölüm

Jisung

"Ya beni eskisi kadar sevmiyorsa?"

"Saçmalama Jisung ne alaka?"

"Asıl o kadın ne alaka? Sevgilime yazıp duruyor!"

"Ya o kadın yazıyor yazmasına da asıl Minho ne cevap veriyor?"

"Bilmiyorum."

"Nasıl bilmiyorsun?" Hyunjin bana bağırdığında kalemimle oynamaya başladım. Şu an Hyunjin ile görüntülü konuşarak durum kritiği yapıyorduk.

"Ya of çıldıracağım ya!"

"Ne oldu Jisung yine?"

"Minho ne cevap yazıyor bilmiyorum."

"Niye Jisung?!"

"Mesajları siliyor çünkü!"

"Aboo!"Hyunjin'in verdiği tepkiyle yanımdaki yastığı alıp yüzüme bastırmış ve kendimi boğmaya çalışmıştım.

"Oğlum saçmalama. Minho mu seni aldatacak. Minho! Seni!"

"Hayır, tabi ki de aldatmaz."

"Eee, ne diye bu tantana."

"Sevgilim başka kimseye bakmaz zaten. Ama o kadın... o kadın!"

"Ne o kadını Jisung?"

"Ya bir düşün şimdi. Jeongin'e iş yerindeki bir kadın sürekli yazıyor. HEM DE BİLDİĞİN DATE ÇIKALIM DİYOR. Jeongin kabul etmez! Ama şirketinde onu böyle rahatsız eden biri var. Acaba neler söylüyor, neler yazıyor?"

"Ay ben şirketi basardım!"

"Bende basardım!"

"Yani gözleri korksun bi. Ne bu rahatlık o benim kocam."

"Evet benim koca- Lan bir dakika."

"Oğlum sen bassana şirketi."

"Bence de! Evet ben şimdi şirkete gideceğim. İnsanlar bir Han Jisung görsün."

"Hadi be koşum!"

Hızla ayağa kalkarken telefondakine öpücük attım.

"Sağ ol canım."

"Ne demek canım. Öf ne canımı be! Yürü hadi."

"Sus be. Bay bay!"

Telefonu elime alıp kapattıktan sonra hızla odamıza gittim. Dolaptan kıyafet bakarken Minho'nun mavi gömleğini elime aldım. Beyaz pantolonumu ve aynı renkteki polo yakalı tişörtümü aldım. Hepsini giydikten sonra parfüm sıkmış ve takılarımı takmıştım. Saçlarımı yaparken aynada kendime gaz veriyordum.

"Hadi be oğlum. Muhteşemsin!"

Kendime yeterince gaz verdikten sonra eşyalarımı alıp evden çıkmadan önce Dori ve Bbamayı sevdim.

Hızlı adımlarla metroya ilerlerken neler söyleyeceğimi düşünüyordum. Bindiğimde kulaklığımı takıp müzik dinleyerek sevgilimin şirketini basmaya yola çıkmıştım.

Metrodan inip şirkete doğru giderken yaptığımın yanlış bir şey olduğunu düşünüyordum ama vazgeçmek için çok geçti.

Sonunda iş yerine geldiğimde iç çekip etrafa baktım. neden bu kadar heyecanlanmıştım ki? Çünkü her zaman şirket basmıyorsun aptal.

Hızlı adımlarla içeriye yönelirken güvelik tarafından durdurulmuştum. Zaten şak diye nasıl gireceksem. Gerçekten malım sanırım.

"Pardon kime gelmiştiniz?"