Bölüm-15

52 5 3
                                    

Yeniden selamlarrrr 👋
Diğer bölümün şokunu atlatıp geldiğinizi umuyorum:)

Kağıt üzerinde yazan cümleleri kaç defa okudum bilmiyordum ama inanmak istemediğim kesindi. Bu cinayeti çağan işlemiş olamazdı değil mi?

- Açelya ne yazıyor bana da okusana dondun kaldın öyle.
+a-al kendin bak!
Elimden kağıdı alıp okumaya başladı. Gözleri alttaki "%99,9 uyuşmaktadır" kısmına geldiğinde kağıdı buruşturup çöpe attı.

- Açelya bunu benim yaptığımı düşünüyor olamazsın herhalde?
+b-ben ne diyeceğimi bilmiyorum.
- asla,asla ben böyle bir şey yapmam yapamam. O senin nasıl arkadaşınsa benim de arkadaşım anladın mı beni? Yürü gidiyoruz!
+nereye gidiyoruz?
-karakola!
+ DNA testi %99,9 uyuşmaktadır diyor çağan aynı testi tekrar yaptırınca eline ne geçecek?
- bi kumpas var bu işin içinde,ben kıza elimi bile sürmedim!
+tamam bekle bi sakin ol,oturup düzgünce konuşalım böyle çözemeyiz.
-konuşacak bir şey yok,ben gidiyorum geliyorsan gel!

Arkasına bile bakmadan üzerine kabanını alarak hızla kapıdan çıktı. Bende arkasından çantamı aldım ve kendimi dışarıya attım.Arabaya bindik ve tam süratle karakola doğru yolumuzu aldık.
Camı açarak biraz hava aldım. Dışarısı soğuktu. Yüzüme çarpan rüzgar sanki bir ahenk içinde beni cinayet gecesine sürüklüyordu. O anı tekrar hatırlamak bana yarardan çok zarar katacaktı kendimi bildim bileli anıları tekrar düşünmeyi sevmezdim, yaşananlar o zamana aitti ve benim onları hatırlamam boş yere Ümit yada hayal kırıklığından başka bir şey olmazdı.

Karakola geldiğimizde bir polis bize yardımcı oldu. Başkomiser Salih bey bizi karşıladı. Cinayet hakkında bir kaç düşünceleri vardı. Öncelikle bu bir intihar değildi,birinin öldürdüğü bariz bir şekilde ortadaydı. Komiser bize bunların detaylarından bahsederken telefonum çaldı. İzin alıp dışarıya çıktım ve Mevsim ile konuştum. Ona olanları tümü ile anlattım nede olsa önünde bilmeye hakkı vardı. Mevsim de bunlara inanamadı ama kağıt üzerindeki gerçek maalesef ki buydu.
Konuşmayı bitirip tekrar yanlarına döndüm. Çağan ın isteği üzerine tekrar DNA testi yapacaklardı . Testin sonucunu beklerken yandaki koltuğa oturdum çok geçmeden çağan da gelip yanıma oturdu. Ona bakmamak için elimden geleni yaptım. İkimizde bir sessizlik sarmıştı bu sessizliği ilk bozan çağan oldu.

- Açelya sana yemin ediyorum ki o cinayeti ben işlemedim.
+Sana inanıyorum çağan ama-
- aması falan yok ben yapmadım,o kağıtta ne çıkarsa çıksın sana son kez söylüyorum o cinayeti ben işlemedim.

Ona o kadar çok inanmak istiyordum ki  fakat kağıt parçasının üzerinde yazan cümleler benimle boğuşuyordu.

Başkomiser Salih bey yanımıza geldi ve DNA testinin sonuçlarını çağan a verdi. Açmaya o kadar korkuyordu ki elinin titrediğini buradan farketmemek imkansızdı. Kağıdı açacaktı ki son anda vazgeçip bana verdi.

- benim yerime kağıdı sen aç!
+neden?
- hadi Açelya aç senin açmanı istiyorum.

Daha fazla diretmeyip kağıdı açtım ve nefesimi tuttum.
"Şüpheli Ekim Pınarlı cinayetindeki bıçağın üzerindeki kanla,orada bulunduğu düşünülen Çağan Tekin'in el izleri %99,9 uyuşmaktadır."

Tuttuğum nefesimi bıraktım. Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladı. Bıçağın üzerindeki el izleri ekim in kanı ile uyuşmaktaydı. Çağan cevabı öğrenmek için meraktan çatlamıştı. "Sen bir katilsin" demek yerine kağıdı ellerine bıraktım. Ben değil,sözcükler ona bunu söyleyecekti.

Sinirlerine hakim olamayıp duvara yumruğunu geçirdi. Oradan geçen bir polis;
-"beyefendi karakoldasınız lütfen!"Dedi.

Kolundan tutup, arabaya geçmemizi ve biraz konuşmamız gerektiğini söyledim. Şuan tutuklu olmaksızın göz altında kalması gerekti ama başkomiser Salih bey den biraz daha izin alıp 3 gün kendisine vakit tanımasını rica ettim.

Arabaya bindikten sonra benim eve geçtik. Üzerindeki kabanı çıkardı ve kendini koltuğa attı. Daha fazla üzerine gitmeye gerek yoktu.
- Sevda teyze limonlu kek getirmişti koymamı istet misin?
+olur,teşekkürler
-ne demek ricalar.

Mutfak ile salon birleşik olduğu için 5 adımda mutfaktaydım. Çekmeceden iki tane tabak çıkardım. Masanın üzerinde duran keki aldım ve ikimiz için de iki dilim kestim. Tezgahın üzerine iki tane kupa koydum ve cezveye süt koyup ısıttım onun kaynamasını beklerken bulaşık makinesin sesini duydum,temiz eşyaları alıp yerleştirirken Arkadan çağan ın sesini duymam ile korkmam bir oldu.
- yardım etmemi ister misin?
+ödümü kopardın çağan!
-biraz sessiz gelmiş olabilirim.
+biraz ama, neyse çatal,bıçakları yerleştirmemde yardım edebilirsin.

Çağan çatalları dizerken bende kaynayan sütü kupalara koydum.
Tezgahın yanındaki dolaptan tepsi çıkararak keki ve kahveyi tepsiye koydum. Aynı zamanda da çağan a seslendim; yardımın için teşekkür ederim,kekler hazır!
-tamam geliyorum!
Salona geçip tepsiyi masaya koydum kendi tabağımı ve kahvemi aldım ve koltuğa oturdum. Limonlu keki yerken o konuyu açmak istemiyordum. Tam kahvemden bir yudum alacakken çağan konuşmaya başladı.

- Açelya senden bir şey isteyebilir miyim?
+tabii
-benim avukatım olur musun?
+ama bu gün benim ilk staj günümdü tecrübeli bile değilim. Davayı kazanma şansım çok düşük.
- eğer benim yapmadığıma inanıyorsan senden daha başarılı bir avukat bulamam Açelya.

Ona inanıyordum. Gözlerine baktığımda masum olduğunu görebiliyordum. Ne pahasına olursa olsun onu suçsuz olduğunu ispatlayacaktım.

Açelya nın ilk işi biraz tanıdık birinden oldu;)
Düşüncelerinizi bekliyorum...❣️
Yazım hataları varsa kusura bakmayın.
Seviliyorsunuz öptüm 💋 💙

Alttaki ufak yıldıza basar mısın?
~Gece🌌

TERK EDİLMİŞ 4 ARKADAŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin