Draco, Harry i baştan aşağı süzdü. Harry in üzerinde elbise vardı, elbise omuzları açıktı. Uzundu ama her iki taraftada yırtmacı olan bir elbiseydi. Harry içeri girdi ve Draco ya kaşlarını çatarak baktı. Siyah elbisenin yırtmaçları kalçasına kadar geliyordu. Kalçasına kadar gelen yırtmacı iplerle birbirine bağlanmıştı."Nişanlın ile bir ömür boyu mutluluklar dilemeye geldim." Draco ise Harry i süzmekten konuşamıyordu. Harry in üzerindeki elbise o kadar güzel olmuştu ki Harry'e. Siyah elbise o kadar güzel yakışmıştı ki.
"Nişanlanacağını, düğün davetiyesini bana verdiğinde haberim olacaktı herhalde." Harry öfkeyle konuştuğunda Draco iç çekti. "Güzelim bi dinle beni."
Harry işaret parmağını Draco nun dudaklarına koyup sus işareti yaptı. "Daha sonra konuşacağız Malfoy." Harry yavaş adımlarla etrafı inceleyerek yürümeye başladı. Yemek salolunun büyük kapısı açıktı. Draco, Harry e yetişti ve Harryle beraber içeri girdi.
Masadaki herkesin gözleri Harry'e kilitlenmişti resmen. Micheal şok içinde Harry e bakıyordu. Harry çok güzeldi.
"Bu- bu kim Draco? Arkadaşın mı?" Nathan ve diğerleri de ayağa kalktı. Harry yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirdi ve Nathan a yaklaşıp elini uzattı.
"Ben Harry. Harry Potter. Draco nun vitasıyım." Harry in yeşil gözleri pembeye dönünce bütün salon buz kesti. Draco ise gülümseyerek Harry'i izliyordu. Harry samimi bir şekilde Narcissaya baktı.
"Merhaba bayan Narcissa sizinle uzun zamandan beri tanışmak istiyordum." Narcissa gülümsedi ve hizmetçilere baktı. "Masaya bir tabak daha getirin. Oğlumun eşi geldi." Draco sırıttı ve Harry in kulağına eğilip fısıldadı.
"Benim eşim geldi evet." Harry kaşlarını çatmamaya çalıştı. Draco nun duyabileceği bir şekilde fısıldadı. "Bekle sen Malfoy. Yanlız kalalım bi bak senin ağzına nasıl sıçıcam."
Draco kıkırdadı ve sıcak nefesini Harry in kulağına üfledi. "Yanlız kaldığımız zaman yapabileceğimiz çok şey var Harry." Harry öksürdü. Draco sırıtıp geri çekildi. Nathan öfkeden kızarmıştı. Harry için masaya bir tabak daha konuldu Harry Draco nun yanına oturdu.
Marcus çatık kaşlarıyla bir Harry'e birde Draco ya bakmaya başladı. Marcus un öfkeli bakışları Dracodaydı. Draco ise bunun farkında değildi annesiyle konuşmaya başlamıştı bile. Marcus gözlerini Harry'e çevirdiğinde Harry in pembe gözlerinin mora döndüğünü gördü. Harry bakışlarını bir saniye bile Marcustan çekmiyordu.
Vitaların gözleri pembeden mora dönerse bir tehlike sezdiğindendir. Marcus, Draco ya öfkeyle baktığı için Harry in kurdu buna sinirlenmişti. Marcus korkuyla yutkunup önüne döndüğünde Harry gülümsedi ve gözlerini kapatıp açtığında gözleri yeşile dönmüştü.
"Bu- bu ne rezalet böyle?!" Nathan öfkeyle bağırıp ayağa kalktı. Harry, hizmetçilerin önüne koyduğu dolu olan şarap bardağını aldı ve dudaklarına götürüp şarabından bir yudum aldı.
"Buraya gelme nedenimiz belli! Draco ile Nathan için nişan yapacaktınız! Lucius Malfoy siz böyle dediniz! Bu döneklik nedir böyle?!" Marcusta hızla ayağa kalkınca Draco kaşlarını çattı.
"Ne, o? Oğlunuz seve seve yataklarını ısıtacak başka bir zengin bulacaktır bu kadar kasmayın." Harry sakin bir şekilde konuşmuş ve önüne konan bifteği kesip çatalı bifteğe batırdı. Marcus un da yüzü öfkeden kızarmıştı.
"Sen ne demeye çalışıyorsun?!" Harry sırıttı ve omuz silkti. "Ben bir şey demeye çalışmıyorum. Benim diyeceğim her şeyi haber kanalları söylüyor zaten. Siz para için oğlunuzun başka ceo alfaların yataklarını ısıtmasına izin veren birisi değil misiniz? Benim lafıma neden bu kadar bozuldunuz anlamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vita (Drarry)
FanficDraco okulun en popüler çocuklarından birisiydi. Yakışıklıydı, çekiciydi, zeki bir gençti ama bunun yanı sıra onu popüler yapan başka bir şey daha vardı. Draco deltaydı. Yüzyılda bir gelen delta. Harry, Draco dan nefret ederdi, ikisinin sürekli kavg...