26. bölüm "y ü z l e ş m e "

159 14 11
                                    

Bu bölüm dönüm noktası olacak olaylar son döneme geliyor yavaş yavaş artık büyük ana yaklaşıyoruz ❤️‍🩹

Çağan'dan

Öğrenmişti. Benim kim olduğumu onunla neden evlendiğimi intikam alacağımı Öğrenmişti. " Ne olur yalan de herşey yalan de" dedi. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızıydı. Derin derin nefesler alıp veriyordu.

"Yalan değil herşey gerçek" dedim. Buz gibi bir ses ile. Oflaz'a baktığımda yapma der gibi kaşını kaldırdığını gördüm.

Gözlerimi devirip Leya'ya döndüm. "N-neden sakladın peki? Neden söylemedin bana ha NEDEN!" diye bağırdı. "Amacın neydi nasıl alacaktın intikamını" dedi.

Derin bir nefes aldım. " sana açıklama yapmak zorunda değilim babanla işim benim sen sadece piyonsun" dedim. Leya yüzüme bir kez daha tokat attı.

"Ben sana inandım. Ben. Babamdan kaçıp sana sığındım. Ben sende konuşmam için bir umut sezdim sen benim konuşmamı sağladın. Ben ben hayatımda ilk kez bir erkeğe güvendim o da sendin beni ilk öpen sen oldun ilk kez sen girdin benim yatağıma. madem intikam alacaktın neden bana bunu yaptın neden benimle aynı yatağa girdin. Amacın neydi konuşsan APTAL KONUŞ!" diye bağırdı.

"konuşacak hiçbir şey yok seninle işim bitti. Sıra babanda babamı öldürmenin cezasını çekecek o kadar Babanı gözlerinin önünde öldüreceğim bunu unutma" dedim. Oflaz'a baktığımda ağlamaya başlamıştı.

Leyaya baktığımda gözlerinde ki yaşı siliyordu. " soracak başka bir şeyin yoksa çıkabilirsin" dedim. "Gideceğim ama şunu unutma seni öyle bir pişman edeceğim ki ölmek için yalvaracaksın benim seni öldürmem için yalvaracaksın ama ölmeyeceksin" dedi ve kapıya yöneldi.

Leya'dan

Kapıya doğru giderken karnıma giren keskin sızı ile dizlerimin üstüne çöküp çığlık attım. " ahhhh" diye. Nefesim kesiliyordu Oflaz ve Çağan hemen yanıma koştu.

" leya noldu?" Dediğini duydum Oflaz'ın. "B-bilmiyorum-" Başım yere düşerken Oflaz'ın sesini duydum. "Çağan kanaması var!" Dedi.

Oflaz'dan

Leyayı kucağıma alıp odadan çıkıp hemen hastaneye doğru yola çıktık. Çağan'da yanımızdaydı. Hastaneye geldiğimizde. Leyayı odaya aldılar Çağana döndüm.

" aptal sen ne yapıyorsun lan kıza öyle laflar söylenir mi?" Diye bağırdım. " SANANE LAN SANANE OLMASI GEREKEN BUYDU ÖĞRENDİ İŞTE" dedi bağırarak. " Kızın kanaması var farkındasın demi?" Dedim. " YANİ!" dedi bağırarak. Gerizekalıydı bu çocuk Allahım ya rabbim sen Leya ve bebeğini bize bağışla.

" ULAN ŞEREFSİZ KIZ DÜŞÜK YAPIYOR DÜŞÜK BEBEĞİNİZİ KAYBEDECEK KIZ" diye bağırdım. Çağan önce gözlerini kaçırdı ardından derin derin nefesler almaya başladı

. Gözlerimden yaşlar akmaya başlayınca Çağan'a baktım. " k-kendi b-bebeğini kendin bir intikam uğruna öldürdün Çağan" dedim. Çağan dizlerinin üzerine çöküp ağlamaya başladı.

Bende duvara yaslandım. " Allahım ben ne yaptım" dedi kendi kendine. " b-ben ben kendi çocuğumu öldürdüm" dedi. " çocuk mu?" Dedi Miray. " Ne oldu Leya'ya Çağan ne yaptın Leya'ya" dedi.

Miray Çağanın üstüne yürürken doktorlar çıktı ellerinde kanlı eldivenler vardı. "Leya Hanım'ın yakınları" dedi. Ayağa kalkıp karışsına geçtik. " anne iyi fakat düşük gerçekleşmiş bebeği kaybettik başınız sağolsun" dedi ve gitti. Koridorda Leya'nın çığlığı yankılandı.

TUTSAK | LÇWhere stories live. Discover now