Tekrar merhaba, benim güzel okurlarım.
Artık romanların yanında şiir yazmaya da başladım. Tabii ki, roman yazmayı asla bırakmam ama şiir yazmak çok eğlenceli geliyor bana. Duygularımı kafiyelerle birlikte yansıtmak çok cazip geliyor bana. O yüzden artık bana sadece yazar değil şair de diyebilirsiniz. Artık gelecek hayallerim arasında sadece yazar olmak değil şair olmak da var.
İşte tam da bu hayalim yüzünden, yazdığım şiirlerimi de sizinle paylaşmak istiyorum. Bazıları, çok basit gelebilir size, ama zamanla geliştireceğime inanıyorum. Umarım beğenirsiniz. Beğenmeniz için can atıyorum. <3
Vay be! Zaman ne hızlı geçiyor değil mi? Daha geçen sene Çatıkuşu'nun ilk kitabını yazıyordum, şimdiyse neredeyse ikinciyi bitirmek üzereyim ve Uçurumun Çiçeği adlı başka bir romana daha başlamışım. Tabii, o günden bu güne pek çok şey değişti. Bu sene liseye geçtim, üstüne yeni sınıfımda "Yazar" olarak anılan biri oldum. Bu benim için çok gurur verici. Buna ek olarak, kendime bir wattpad hesabı açıp buraya da yazmaya başladım.
Elbette ki, yazma konusunda sürekli kendimi geliştiriyorum. Geçen sene yazdığım Çatıkuşu 1 ve bu sene yazdığım 2.si arasında o kadar fark var ki anlatamam. Zaten o yüzden 1. kitabı burada paylaşmak istemedim. Çünkü çok basit yazmışım ve anlatımım çok tekdüze. Mesela size şimdi o kitabın ilk cümlelerini
söyleyeyim:
"Menekşe, güneşli bir ilkbahar sabahına uyandı. Kedisi Yumak, onun uyandığını görüp yanına geldi."
Böyle bir şeylerdi işte. Şimdi yazdıklarımdan ne kadar farklı değil mi? Öyle ki ben bile şimdi okuyunca "Bunu ben mi yazmışım?" diyorum. Aslına bakarsanız, okuduğum kitaplar bile yazdıklarımı çok etkiliyor. Mesela bir bölüm yazarken, okuduğum kitap değişirse kullandığım kelimeler bile değişiyor.
Bu konuda benim şöyle bir teorim var:
"Bir yazar, okuduğu yazarların karışımıdır."
İşte böyle tatlışlarım... Elif'ten Şiirler başlığı altında şiirlerimi de okuyun istiyorum. Umarım beğenirsiniz. Çok heyecanlıyım. :)
