Dünya ne kadardı dedim.
Mavi kadar dedi...
(Turgut Uyar)
****
Sebebini bilmediği şeyler yapar mı insan? Yoksa bilmesine rağmen kendisine mi yediremez? Çağan tam da bunu yapmıştı, insan sebebini bilmediği şeyleri kalkıp yapmaz her şeyin bir sebebi vardır.
Çağanın da bunu yapmasında bir sebep vardı o sebep ben miydim yoksa o adamın o günü ona bir daha yaşattığı için miydi bu sorunun bende cevabı yoktu. İçeri geçtim Çağan koltukta üstü çıplak oturuyordu hala Onur da ayakta her an bir emir verilecekmiş gibi bekliyordu Aslı ise abisine bakıyordu içeri girer girmez Çağanla göz göze geldim ama o kısa tuttu bende tekli koltuğa geçip oturdum. Kimseden çıt çıkmıyordu.
" Abi ne yapacaksın nerede kalacaksın?" diyerek sessizliği bozan Aslı oldu.
" Onur sen Aslıyı eve götür" dedi emir verir tonda, " Emredersiniz komutanım" diyerek hareketlendi.
" Abi annem sorarsa" konuşan kimse başımı ona çeviriyordum.
" Gelmeyecekmiş işi var dersin" dedi umursamaz bir tavırla,
" Komutanım Erdi ye mi gitseniz orda kalırsınız" diye öneride bulunan Onur oldu.
"Timden kimsenin yanına gidemem başımı sikerler onlar sorularıyla" dedi bıkkın bir sesle Çağa'nın yaptığını kimse bilmediği için timden birinin de yanına gitmiyordu. Onur da Yavuzla kaldığı için onun yanına da gidemezdi.
" Burada kalabilirsin" dedim pat diye kendi dediğime bir an ben bile şaşırdım bütün gözler bana döndü,
" Evet abi kal burada" dedi Aslıda benim peşimden atılarak Çaðan bana baktı,
" Rahatsızlık vermeyim ben Onur bir yere bırakır beni" dedi
" Vermezsin" dedim gözlerimin içine bakıyordu bende çekmedim bakışlarımı, başını salladı
" Aslı aşağı odada kal bugünlük" dedi Aslı neden üst odada kalıyordu bende anlamamıştım aslında aşağıdaki oda onun için daha iyiydi. " Tamam abi" dedi abisine gülümseyerek.
"Komutanım şey ben alayım mı Aslı hanımı, götüreyim" dedi Onur baya çekiniyordu komutanının kardeşi nasıl olsa.
" Al" dedi sert bir şekilde aslında bu halde olmasa kesin vermezdi gülme isteğim geldi ama tuttum kendimi, Onur Aslı'ya ilerleyerek eğildi ve hiç zorlanmadan Aslıyı aldı , Aslı da utanmıştı başını eğmiş sessizce duruyordu. " Dikkatli git Onur" dedi Çağan uyarır tonda, Onur ise başını salladı.
" Ben yardım edeyim sana" dedim ayaklanarak sandalyeyi aldım ve birlikte çıktık dışarı arabanın kapısını açtım Onur Aslı'yı arka koltuğa dikkatlice bıraktı bende bagaja sandalyeyi koydum.
"Görüşürüz Aslı" dedim elimi sallayarak. "Görüşürüz Meva" dedi Onur da sürücü koltuğuna yerleşti ve basıp gittiler bende içeri geçip kapıyı kapattım ve kilitlemeye başladım.
"Gece çok mu korkuyorsun sen?" arkamdan gelen sesle bir an sıçradım Çağan o iki hayat barındıran gözeri ile beni esir almıştı yine.
"Nereden çıkardın" dedim anahtarı da çıkarıp köşede ki çiviye astım salona doğru ilerledim Çağan da arkamdan geliyordu.
" Kapıyı sonuna kadar kilitledin birde üstünü de kapattın" dedi evde tek kaldığım için tedirgindim o yüzden kilitliyordum sıkı sıkıya.
" Evde tek kalınca önlem diyelim" dedim arkama döndüm hala arkamdaydı kuyruk gibi peşimde geziyordu. " Sana ben bir tişört vereyim" dedim üstünü göstererek,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DAMLA GÖZYAŞI
Novela Juvenil"Şans getirsin." dedim, elimden kolyeyi aldı ve ucundaki yoncaya baktı. "Dört yaprak olunca şans olmuyor muydu? Senin ki üç yaprak." dedi. "Bu kolyeyi ölmeden önce anneannem vermişti, bende senin gibi sorgulamıştım ve bana neden üç yaprak olduğunu s...