3. Pençe

331 31 44
                                    

*Başlama tarihleri buraya;

*Keyifli Okumalar Dilerim...

Bir sürüden çürük çıkmaz mı?
Geride adam bırakılmadıkça.
Sürüden ayrılan olur mu vaktinde?
Tan vakti sökerken tepede.
Kızılırmak Nehri senden geçerken elden,
Sen hiç duraksayıp, soluklandın mı?

Şafağın kızıldığı geçerken senden,
Kafanı kaldırıp da baktın mı?
Adın ve sanın belliyken elden,
Sen geldin mi sürüyle beraber.

Sürüden ayrılan ölür;
Bu amansız bir kuralladır.

Pençe'den ayrılan ölür;
Bu kaçınılmaz bir destandır.

Kurdun soyundan gelen kurtulur ancak;
Ve sen bir dişi kurtsan eğer, kurtulmayı bilirsin.

Çünkü sen;

Sen Kurdun, Bozkurdusun...

Sen Kurdun, Bozkurdusun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''3.Bölüm:  Kurdun, Bozkurt'u

*Saatler Sonra ...

Onca uyarısına rağmen hala Umay'a bakmaya devam eden teröriste keskin bakışlarını göndermekte ısrar ediyordu Tunga...

Alp Tunga her zaman bakışlarıyla ve gözleriyle derdini anlattığından bu saatte de öyle yapmıştı. Kafasını çevirdi ardından yan tarafta konakladıkları mağaranın girişinde nöbet tutan Teğmenine baktı. Teğmen Miralay Savaşçı komutanının bakışlarını hissettiğinde dönüp bakmış ve komutanının bir baş selamıyla ne yapması gerektiğini anlamıştı.

Miralay kafasını çevirip mağaranın içinde en uzak nokta da başını mağaranın duvarına dayamış Üsteğmenine baktı. ''Üsteğmenim...'' Umay sesin geldiği yöne bakmak için kafasını kaldırmıştı o an da Miralay'ı gördüğünde soru dolu ifadesiyle bakmaya devam etmişti.

''İyi görünmüyorsunuz, yanınızda bomba patladı saatler önce, mağaranın içi de kokuyor zaten, biraz dışarı çıkın isterseniz.'' Umay, Miralay'ın sözlerinden sonra biraz da olsa hak vermişti. Şu an ellerinde tutsak olan teröristi yakalamak için o kadar dikkatsiz davranmıştı ki yanına bomba atıldığından bile habersizdi ,eğer o an komutanı Alp Tunga ona seslenmeseydi çoktan belki de üstünde ay yıldızlı bayrağı olacaktı.

Umay askerdi evet, bir çok kötü kokuya da maruz kalmıştı fakat bu koku bir başkaydı, bunu itiraf etmesi gerekirdi.  Mağarada sanki bir hayvanın ölüsü kokuyordu. Ya da herhangi başka bir şey.

Umay ayağa kalkıp elindeki silaha sarıldığında mağaranın çıkışına yöneldi ardından mağaradan çıkıp biraz aşağı da kalan su kanalına yöneldi, kendisini bakışlarıyla takip eden teröristten ise habersizdi. Kafası birazcık karışıktı, nedense eline karargahta silahı aldığında ister istemez elleri titremişti ve Umay da bunu aklında döndürüp duruyordu.  

-KOD ADI: PENÇE -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin