TUTSAK | LÇ

27. Bölüm "G ü n ü g e l i r"

Tutsak

27

"Beni alsın yerlere vursun
Soğuyana kadar içme diyorsun
kaçamam ki kokusundan
ne olursa olsun dizimde son bulsun ♡ "

Leya'dan

Gelen notla gözlerimi şaşkınla açtım. Çağana baktığımda gözlerini kapatmış öfkeli bir şekilde soluklar alıp veriyordu. Çağan ayağa kalkıp hızla osadna çıktı ve kapıyı sertçe çarpıp çıktı.

Öylece arkasından bakmaya başladım. Miray içeriye girince şaşkınla bana baktı. "Ne olmuş?" Dedi.

Gözlerimi kapıdan çekip Miray'a baktım bir şey olmamış diye kafamı salladım Fakat olmuştu. Çağan ne yapacaktı hiçbir fikrim yoktu sabırla onu beklemeye başladım. Miray'da yanımda kalmayı tercih edince. Olur dercesine kafamı salladım.

Uzun bir sessizlikten sonra kapı açıldı. "Adana'ya dönüyoruz" dedi.

"Ama neden?" Dedim. " birde soruyor musun? Önce lamia sonra kartal bebek kusura bakma ama ben daha fazla kayıp vermemem tüm ekipler şehire nam saldı biz yaklaşan herkes yüksek güvenlikli alana alanıcak ve sonrasında Anadolu Başsavcısınında olduğu bir alanda sorguya çekilecekler" dedi. Çağan gemileri yakmıştı.

Çıkış işlemlerini hallettikten sonra hastaneden çıktık önce bizim eve geçip Miray'ın Eşyalarımı toplamasını bekliyorduk. Arabada.

" Alo hacı adamları arttırın arabaların frenleri evin çevresi altı üstü kontrol edilsin tek bir hata istemiyorum leya Hanım odasını kontrol ettirin kamera felan ne bilim kurşun geçirmeyen cam felan hepsini halledin Hacı" dedi. Hafiften güldüm fark etmeden anında eskisi gibi oldum.

Yola çıkalı 1 saat olmuştu ne ondan ne de ben ses çıkıyordu. Yolda giderken hava kötüleşmiş yağmur yağmaya başlamıştı.

Adana için sel uyarısı verilmişti. "Aralık ayının bitmesine çok az kaldı" dedim kendi kendime. "Evet son 3 gün kaldı 3 gün sonra yeni yıla gireceğiz" dedi. Başımı kaldırıp Çağana baktım ama o tek eliyle direksiyonu tutmuş

Kolunu kol destek kısmına yaslayıp elini çenesine dayamıştı. Saatlerce izleyebilirdim. "Acaba kız mı olacaktı erkek mi?" Dedim.

" Keşke sağlıklı olsaydı kız erkek hic önemli değildi benim için" dedi. " bir çocuğun olsun isterdin yani benden" dedim. "Senden değil yakın bir zamanda hayatımdan çıkıp gideceksin" dedi.

Kırıcıydı...

Çağan'dan

Adana'ya 5 saatlik yolumuz kalmıştı. Leya bu süreçte uyuyordu. Artık bu oyuna son vermeliydim. Yoksa kalbim ona yenik düşecekti. Bunu izin vermeyecektim babamın kanını yerde bırakmayacaktım buna müsade edemezdim.

Adana sınırlarına girdiğimde yoğun bir yağmur başlamıştı. Hızımı düşürüp yavaşaldım. Yavaş yavaş giderken. Leya uyanmıştı.

"Geldik mi?" Dedi uykulu bir ses ile. " adana sınırlarına girdim yağmur ve trafikten dolayı yavaş gideceğim eve 1 saate varırız" dedim. Yola bakarken.
Evin önüne geldiğimizde leya arabdan indi.

Aklıma beni ilk öptüğü an geldi. Aşağıya hızla inip ona yetişip kolundan tutup kendime çektim. " Ne yapıyorsun" dedi şaşkınlıkla. Dudaklarına yapıştım. "Hatırladın mı bunu?" Dedim.