San ile barın önüne geldiğimizde müzik sesleri dışarı kadar geliyordu.
Daha içeri girmeden başım ağrımıştı ama buna katlanacaktım.
İçeri girdiğimizde midem bulanmıştı.
İçki kokuları, kusan ve bağıran insanlar, sarılıp öpüşen kişiler hepsi çok kötüydü.
İlk defa bara gelmiş gibi hisssediyordum.
Taehyung bize bağırıp el salladığında biraz da olsun rahatlamıştım.
Taehyung barın sahibiydi.
Küçükken çok hoşuna giden birşey olduğu için 18 yaşına gelir gelmez kendine bir bar açıp işletmeye başlamıştı.
Arkadaşlarımın arasında sevmediği bir işi yapan tek bendim sanırım.
Bar bankosuna oturduğumuzda hemen yanımıza geldi.
-Naber, uzun zamandır uğramıyordunuz. Hangi rüzgar attı sizi buralara? Dedi ve bize içki hazırlamaya başladı.
-Seni özledik diye cevap verdiğimde ikiside gülmüştü.
Ben ise sadece sırıtmakla yetinmiştim.
O kadar yorgun ve mutsuzdum ki zar zor sırıtmıştım.
İçkilerimiz geldiğinde Taehyung daha masaya koymadan elinden alıp kafama diktim.
-Yavaş ulan konuşmayalı neler yaşadın sen öyle dedi ve gelip yanımıza oturdu Taehyung.
-Şuan hiç anlatacak halim yok dedim
-Boşver ben sana sonra anlatırım diyerek geçiştirdi San.
Ona teşekkür eder gibi bir bakış attığımda gözlerini kapatıp kafasını salladı.
İçkimi içtikten sonra kapıdan bir adamın girdiğini fark ettim.
Belinde silah vardı ve etrafına bakarak yürüyordu.
Sanırım polisti ama biraz garip davranıyordu.
Göz göze geldiğimizde hemen önüme döndüm.
San da fark etmiş olacak ki Taehyunga doğru döndü.
-Bence gidelim artık. Saat çok geç oldu dedi ve arkasını dönüp gitti.
Bende Taehyunga görüşürüz dedim ve sanın peşinden gittim.
Çok hızlı yürüyordu hemen arabaya bindi.
Bende yanına bindim.
Yol boyunca ölüm sessizliği hakimdi.
Sessizliği ben bozdum.
-Neden o adamı görünce hemen gittin dedim.
İç çekti ve arabayı hızlandırdı.
-Tanıdığım biri. İlkokul arkadaşım olur kendisi. Çok iyi anlaşıyorduk. Sonra bir şey oldu...
-Ne oldu dedim merakla.
-Boşver diyince üstüne gitmek istemedim.
Kötü birşey olduğu belliydi.
Cama doğru döndüm ve dışarıyı izlemeye başladım.
Eve döndüğümde herkes uyumuştu.
Bende odama gidip uyuyacaktım ama acıktığımı farkettim.
Çekmeceden bir ramen çıkarıp yapmaya başladığım sırada felix geldi.
Felix uyandığı zaman sesi baya kalınlaşıyordu.
Normalde de kalındı ama bu kadar değil.
-Napıyorsun gece gece ya? Daha yeni mi geldin sen.
Felix aynı anneler gibiydi, sürekli anneler gibi hesap sorardı, kek poğaça börek yapardı, özellikle "browni" ve bizi çok önemserdi.
En sevdiğim huyu buydu sanırım.
-Evet yeni geldim ve acıktım. Ramen yapıyorum. İster misin?
-Eski günlerdeki gibi akşam birlikte yemek yemek mi? TABİ Kİ İSTERİM! ESKİ GÜNLERİMİZİ ÇOK ÖZLEDİM!
-Olm bağırma uyanacaklar şimdi
-Uyansınlar birlikte yeriz der demez seungmin ve jeongin aşağıya indi.
-Hyung ne yapıyorsunuz gece gece. Saat gecenin üçü ya. Başımız şişti!
-Evet ya, yemek mi yiyeceksiniz siz gece gece?
-Evet? Beğenemedin mi? Diye cevap verdim.
-Ya of bi kavga etmeyin! Sizede yapayım mı? Dedi felix kavgamızı durdurmaya çalışarak.
-Neden olmasın. Bir kereden bir şey olmaz herhalde.
-Ya seugmin Allah aşkına 1 kilo alıyorsun sanki 10 kilo almış gibi kafayı yiyorsun. Dedi felix bağırarak.
-Ne bileyim böyle alışmışım 1 kilo bile benim için çok fazla. Diye geçiştirmeye çalıştı seungmin ama başaramazdı.
-Neyse ramenler hazır. Hadi yiyelimm.
Ramenlerimizi yedikten sonra bulaşıkları felixe kitleyip odama çıktım.
Bir anda aynada kendimle göz göze geldim.
Çok fazla kilo vermiştim.
Gerçekten çok fazla.
Belim çok ince olduğu için arkadaşlarımdan her zaman iltifatlar almıştım ama kimse bilmiyor ki acaba belim neden bu kadar inceydi.
Biraz telefonla oyalandım.
Wattpadden bir kitaba başlamıştım.
Çok fazla okunması olan bir kitap değildi
Kitabın ismi- Drugs, Childs And A Policeman idi.
Normalde kitap okumaktan nefret ederdim ama bu kitap o kadar güzeldi ki yorumlarda ki herkes bunun farkındaydı.
Gözüme bir kişinin yorumu takıldı:
_________________________________________
@RORNOA_ZORO
Aşkim çok güzel olmuş ellerine sağlık💋💋
_________________________________________Gerçekten insanın böyle kişilere çok ihtiyacı vardı hemde çok.
Bazı insanlar birisiyle tanıştığında onu sanki yıllardır tanıyormuş gibi hisseder, ona karşı bir sevgi beslerdi içinde.
Onları ailelerinden bile çok severlerdi.
Herşeylerini onlarla paylaşırlardı.
Bu insanlar genellikle çok mutsuz ve duygusal insanlar olurdu.
Benim gibi mesela.
Hayatım boyunca yaşadığım herşeyin bir şekilde üstesinden geldim.
Evet bazen kendimi gerçekten öldürmek, kendime zarar vermek istedim ama her zaman kendimi tuttum.
Sırf beni üzen, kıran kişilerin inadına yaşamaya devam ettim.
Annem için, arkadaşlarım için yaşamaya devam ettim.
Beni üzen kişiler ben ölünce mutlu olmasın diye yaşamaya devam ettim.
Dünya, hayat, yaşam bana bunları öğretti.
Her zaman her konuda kararlı bir insan olmuşumdur.
Ve öyle olmayada devam edeceğim sanırım...
__________________________________________________________________________________
Mirhabaa
Detayı fark ettiniz miiii??
Sanırım hikayeleri çok kısa yazıyorum ama ben kısa yazıp çok bölüm yapıcam.
O yüzdenn
Hadi devam edelimm
Oy vermeyi ve bölüm hakkında ki düşüncelerinizi yazmayı unutmayınn
SEVİLİYORSUNUZZZ💞💞💗💗💌💌💝💝
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drugs, Childs And A Policeman
FanficHan : SEN SADECE APTAL BİR BAŞKOMİSERSİN BANA NE YAPABİLİRSİN Kİ HA !? Minho :Güzelim Sana öyle şeyler yapıcam ki bu söylediğin sözler boğazında düğümlenip kalıcak. Nefes dahi alamayacaksın. yan shipler ; Hyunlix Chanmin Jeongbin