Üç kalp

0 0 0
                                    

Yılbaşı günü güne güzel başlamıştım aslında kalbimde bi heyecan kıpırtısı vardı sonrası sonrası heyecandan eser kalmadı çünkü kuzenimin sevgili ayağını kırdı ve herkea mecburi hastaneye gitti ben haric . Sıkıntım geçsin diye mutfağa girdim . Bir şeyler ters gidince hep tencereler dolusu yemek yaparım .Yine aynı şeyi yapmaya karar verdim . Kendimi saatlerce mutfağa kapattım . Kuzenim ve sevgilisi artık hastaneden dönmüştü . Eve çok insan gelip gittiği için kendime içki koyup mutfakta takılmaya gitti . En sonunda herkes gittiğinde kuzenimin seslenmesiyle salonda koltuklarda yerimizi aldık .
-Aydan bence yarın Bursa'ya geçebilirsin arkadaşına
- Bende onu düşünüyordum aslında
-yanlış anlama kalmanı istemediğimden değil ama eve çok insan gelip gidicek ve sen akraba kalabalığı sevmezsin
- yok bende zaten aynı şeyi sölicektim dur Nile mesaj atayım hazır ben yarın beni karşılasın
Nil lise arkadaşımdı liseden sonra biz izmire taşınırken bağlar kopmuştu ama yıllar sonra Nil'de izmire taşınınca eski samimiyetimize geri dönmüştük . Özlemiştim de 7 yılda hep telefonla dedikodu yapardık . Artık Yanyana gelebilecektik .
Sabah uyanır uyanmaz o biletten vapur biletimi alıp valizimi hazırlamaya koyuldum Nil beni karşılamaya geleceğini söyleyince rahat bi şekilde kahvaltımı etmeye koyuldum .Kahvaltıdan sonra eniştem abisini aradı beni vapura bırakmaları için . Türkiye'de o kadar yaşamış olmama rağmen İstanbul hala karışık gelirdi otobüs garı yakın olmasına rağmen ben feribotu tercih etmiştim ve bu da biraz İstanbul içi yolumu uzatmıştı . Kuzenimle vedalaşıp evden çıktım . Yol boyu eniştemin abisi hep sorular sorup duruyor du tabiki soruların çoğuna sonradan yetişiyordum gözüm hep yolda kafam ise geçmişte gezinip duruyordu . Ansızın Beratla geçirdiğimiz ilk yılbaşı beynimde dolandı durdu . Ona hediye almak için Didem'in tanıdığı dükkanı olan bi arakadaşın yanına oturup telefondan gösterdiği saatlere bakarken Berat görmüş ve bütün gün senin o masada ne işin vardı diye kafamın etini yemişti . O zamanlar Berat kafeden ayrılmış başka bir şirketde çalışıyordu evde anlatırım diyip anahtarı ona verip masayı kurması için eve göndermiştim 4 5 arkadaş bi yerde kutlama fikrimiz vardı . Tek yaşayan bir ben olduğum için benim evde kutlamaya karar verdik . Berat gittikten sonra Ayhan beğendiğim saati gelip teslim edip gitmişti bizde Didem'le kafeyi kapatıp eve geçtik .
-Senin o çoçuğun masasında ne işin vardı
Bi yandan patatesleri kızartırken bi yandan hesap soruyordu . Hoşuma gidiyordu içim umutla dokuyordu . Nerden bilebilirdim ki içime ektiği umut tohumlarını aynı gecede yerle bir edeceğini . Savaşım güzeldi ama yaran çoktu . Hoşuma gittiği için sorularına cevap vermiyordum Berat üsteledikçe  Didem dayanamadı
-Berat bence üsteleme pişman olcaksın
-Hayır anlamıyorum madem tanımıyor masasında ne işi var ben yokken bu kız kim bilir o zaman hangi müşterilerle muhabbet ediyor . Buranın birçok insanını sevmem kendide biliyor .
Tak eden nokta oldu sanki her önüme gelenle konuşuyormuşum gibi davranması durdum yerimden kalktım ve odadan kuyuyu alıp getirip masanın tam ortasına bıraktım . Bu son olsun beni eski sevgililerinle karıştırma önüme gelenle konuşmam biriyle konuşuyorsam bi sebebi var !
Evdeki herkes bi anlık sustu . Gecenin geri kalanı sessiz geçerken hiç bir seven kadının başına gelmesini istemeyeceğim bir şey oldu . Bunada direnmezsin diyeceksiniz belkide ama direndim . Berat saat 12 yi geçince sarhoş kafayla kalbinde yatan kalbinden söküp atamadığı kızı aradı hemde yanımda kız açmayınca ağladı . Herkes sızmıştı bizden başka yarın hatırlamayacağı belliydi sustum ağlarken sarıldım sinirlendim kalktım . Geri dönüp kontrol ettiğimde sızmıştı . Sabah işe gideceği için iki büklüm koltukta uyumasına kıyamayıp uyandırıp yatağa götürdüm . Yeni yıl yeni umut diyerek sabah ki gün geceyi hiç mi hiç hatırlatmadım.

En Güzel İddiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin