“ motor ”
Niki, sınıfındaki camın önünde kalçasını kalorifere yaslamış telefonu ile ilgileniyordu. Bir sonraki dersi başka bir sınıftaydı ama çokta umurunda değildi. Derslere son dakika girmekten keyif alıyordu.
Sosyal medyada bir iki video daha izledikten sonra telefonu kapatıp ceketinin cebine koydu. Giydiği motorcu ceketi, bugün kendisini ayrı bir havaya sokuyordu nedensizce.
Sınıfa giren çıkan herkes ilk önce Niki'ye bakıyor ardından işine devam ediyordu. Niki bunun farkındaydı, kimi zaman hoşuna gidiyor kimi zaman sinirini bozuyordu.
Yaslandığı yerden kendini ileriye doğrulttu ve dik durdu. İlk önce etrafa baktı, arkadaşlarını aradı ama bulamadı. Tam bir adım atmış, gidiyordu ki arkadaşı Jake koşarak sınıfa girdi. "Niki! Motorun!" Niki durdu ve nefes nefese kalmış arkadaşını süzdü.
"Ne oluyor Jake, niye koştun?" Arkadaşının yanına adımlarken konuştu Niki. Jake ise ellerini dizlerine yerleştirmiş, nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. "Niki.." Niki arkadaşının sadece ismini söyleyip başka bir şey söylememesine sinir olmuştu.
"Jake söylesene ne oldu? Adamı sinir ediyorsun." Niki sinirle konuştuğunda Jake doğruldu ve ona baktı. "Bisikletli bir çocuk motoruna çarptı, motorunun önünde çok belirgin bir çizik var."
Niki duyduğu şey ile kaşlarını çatmıştı. "Oğlum ağzında geveleyeceğine söylesene baştan!" Ardından daha fazla bir şey söylemeden koşarak sınıftan çıkmıştı.
Merdivenleri ikişer ikişer iniyordu bu yüzden yanından geçen herkes onu izliyordu. Kimse Niki'yi daha önce böyle görmemişti. Ama Jake biliyordu ki, motor Niki'nin her şeyiydi. Motoru için canını bile verebilirdi, o kadar çok seviyordu.
Niki, kafasındaki binbir düşünce ile merdivenleri inmeyi bitirdiğinde, okulun ana girişinden kendini dışarıya attı. Ana giriş, ön bahçeye çıkıyordu. Ve Niki ilk defa bugün, motorunu ön bahçeye park etmek istemişti.
Ve şimdi bu kararından dolayı pişmandı.
Gözleri ilk olarak motoru park ettiği yere ilişti. Arkadaşı Sunghoon'u motorunun yanında görmüştü. Ama henüz başka kimseyi görememişti. Daha fazla beklemeden oraya doğru ilerledi.
Niki attığı her adımda yeni bir detay fark ediyordu. İlk önce, motorun yanına devrilmiş bir bisiklet gördü. Daha sonra Sunghoon'un yanında, yerde oturan bir beden gördü. Ve son bir kaç adım kala oturan bedenin hıçkırıklarını duymaya başlamıştı.
"Sunghoon." Niki olay yerine geldiğinde arkadaşıma seslenmişti. Sunghoon, duyduğu ses ile hemen arkasını dönmüştü. "Niki, sonunda gelebildin." Sunghoon yerde oturan bedeni işaret ederek konuştuğunda Niki kaşlarını çatarak yerde oturan bedene bakmıştı.
"Ne oldu?" Sunghoon iç çekmiş ve elini motora doğru uzatmıştı. "Bu arkadaş bisikleti ile senin motoruna çarptı, motorunun önünde çok belirgin bir çizik var, gördüğün gibi." Niki'nin gözleri motordaki çiziği buldu.
Sunghoon'un dediği gibi cidden belirgin bir çizikti. Niki'nin şu ana kadar sakin olması, Sunghoon'u şaşırmıştı ama bir şey söylemeden devam etti.
"Ve bu arkadaş masrafı ödemeyeceğini söyledi." Sunghoon cümlesini tamamladığında Niki tekrar yerde oturan bedene bakmıştı. Tam o sırada baktığı beden ayağa kalkmıştı.
"Hey! Yalan söyleme. Ödemeyeceğimi değil, ödeyemeyeceğimi söyledim." Sunghoon ellerini birbirine yapıştırdı ve üzgün olduğunu gösteren bir jest yaptı. O sırada Niki, aniden atarlanan çocukla göz göze gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
motorcycle, sunki. ✓
Fanfiction"Motorun mu, Sunoo mu?" Sunghoon Niki'den bir cevap beklerken Niki gülümsedi ve koltukta uyuyan bedene baktı. Aslında bu bakışlardan sonra bir cevap vermesine gerek yok gibiydi. [düzyazı, texting, 18.01.24-02.02.24]