HAZAN'DAN DEVAM
Gözlerimi açtığımda tahta bir sandalyede oturuyordum.Elimi biraz kıpırdattığım da bağlı olduğunu anladım.
Etrafa yabancı gözlerimle baktım.
Kapı açıldığında 30-35 yaşlarında bir adam içeri girdi.
"Neden yaptın?" dedim titrek sesimle.
"Sadece biraz eğlen--" cümlesini bitirmeden kapıdan gözüken kalın odun kafasına inmişti.
bunu görmemle büyük bir çığlık attım.
Kafasına vuran 50-55 yaşlarında yaşlı bir amcaydı.
Amcanın gözlerinden çıkan ateşi gördüm.
Şuan ağlamam lazımken ben sadece olanları izliyordum.
"Kızım..." diyerek yanıma geldi amca.
Suratında tatlılık vardı, korkmadım.
"Bu it birazdan buradan gidecek, dert etme."
Ellerimi çözen amcaya dönüp sordum;
"Burası neresi? Ve ben nasıl geldim?"
"Evin bir kaç mahalle ötede, bu it getirmiş"
"Ben gitmek istiyorum!" dedim bağırarak.
"O şimdi asıl evine gidecek, şehir dışı."
"Sen nereden tanıyorsun?" dediğimde büyük bir utançla kafasını yere eğip konuştu;
"Damadım"
iğrendim ve acıdım.Hızlıca koşarak evimi bulmaya başladım.
dediği gibi 1-2 mahalle ötedeydi.
Evime bocalamasına girip kapıyı sertçe kapatıp kitledim.
Banyoya girip yüzümü suyun kaplamasına izin verdim.
Rahatlamıştım.
Hayır! hiç bir sebep beni o eve döndüremez!
Titreyen telefonuma baktım, ablamdı.
"Efendim?"
"Neredesin sen ablacım..beni nasıl yalnız bırakırsın?" dediğinde ağlıyordu.
"Ben hep yalnız kaldım, o kadar yalnızım ki yalnızlık bile beni terk etti."
"Bak..yapamazsın, sen kadınsın! başka bir evde nasıl yaşarsın?"
"Yaparım, çünkü ben kadınım!"
"Hamile bir kadın.." dediğinde bugta kalmıştım resmen.
"Görmedin, sen paradan başka bir şey görmedin!"
"Para için mi evlendiğimi düşünüyorsun? Yazık çok yazık."
"Peki neden?" dediğimde bir süre konuşmadı.
"Bari evini söyle, rahat edeyim.Sana yemin ederim o şerefsize tek kelime etmeyeceğim.Beni affet ablacım.Sana sahip çıkamadım, emanete ihanet.Çok üzgünüm.çok üzgünüm" dediğinde lanet merhamet duygum devreye girip yumuşamıştım.O benim ablamdı.Bu yüzden adresi söyledim.
"Sakın gelme" dedim kapatırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesi sonbahar
RomansaYekta,babasının genç kadınlarla evlenmesinden nefret eder, hele ki babasının annesini bu kadar çabuk unutması onu parçalıyor. Bu sefer ki evlilik bambaşka, Hazra evlendiği adamın oğlunu severken, kız kardeşinin nasıl bir işkencede olduğunu bilmiyor...