16. BÖLÜM• PRANGA

6.3K 410 483
                                    

Medya: Winx-Supergirls (Bölümde bu şarkının geçtiği bir kısım var. Dinleyebilirsiniz)

Upuzun bir bölümlesiniz. Çok beklememek için hızlı olmaya çalıştım. O yüzden yorumları ihmal etmeyin çünkü fikirlerinizi önemsiyorum.

Keyifli okumalar ❤️
♠️

"Kaybolmuş ruhlar mezeleri, esir ruhlar ise besinleri olacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kaybolmuş ruhlar mezeleri, esir ruhlar ise besinleri olacaktı."

♠️


Agâh Akarcalı kucağında kızıyla birlikte koşarak araştırma merkezine girdiğinde Lema için hemen bir sedye getirilmişti.

Araştırma merkezindeki bilim insanlarından biri olan Bahar ve Caner hızla onların yanına gelirken doktorlar hızla müdahale etmeye başlamıştı.

Lema'yı dikkatli bir şekilde yatağa yatırdıklarında Bahar serumu hazırlarken sordu. "Ona ne oldu?"

"Bugün birden fazla güç edindi. Vücudu bunu kaldıramamış olmalı. Kanı kontrolden çıktı." Eflah hızlı bir açıklama yaparken serum iğnesini kardeşin koluna nazikçe batırdı. "Her an kriz geçirebilir. Ateşi gittikçe yükseliyor."

Kimyagerler bir süredir Lema için özel bir ilaç üretiyorlardı ve bunu denemenin tam zamanıydı. Onlar gerekli ortamı hazırlamaya giderlerken yanlarında birçok laborant vardı.

"Kapsülü 10 dakika içinde hazır hale getirin fazla zamanımız yok."

Birkaç dakika sonra Lema'nın teni iyice kızarmaya başlarken baygın kızın gözleri acıyla aralandı. Ağzından inlemeler yükselirken teni öyle sıcaktı ki artık çıplak elle dokunarak müdahale edemiyorlardı.

"Lema, halacım biz buradayız. Sakın korkma." Alina onu dolu gözlerle izlerken Lema halasını duysa da hissettiği acıdan dolayı onu yanıtlayamıyordu.

Birkaç dakika sonra teninden kıvılcımlar çıkarken odadaki eşyalar titremeye başlamıştı. Laboratuvarı yıkmaması için Akarcalı ailesi laboratuvarı bariyer içine alıyordu. Lema'dan çığlık sesleri yükselmeye başladığında herkes işini son hızla yapıyor olsa da küçük kızdan gelen çığlıklar korkutucu boyuttaydı.

"Acıyor, çok acıyor!" Çığlık atarak bağırırken yatağı, ailesinin bariyerine rağmen titriyordu. Eğer ailesinin bariyeri olmasaydı Lema'nın kontrolden çıkan güçleri araştırma merkezini yerle bir ederdi.
Vücudundaki bütün damarlar koyu kırmızı renge gelirken görünür hale gelmişlerdi ve Lema'nın vücudu bir harita gibi kırmızı damar çizgileriyle dolmuştu.

Koyu kırmızı bir şekilde parlayan damarlar Lema'nın yüzüne kadar çıkmıştı. Boynunu, ardından yanaklarına doğru ilerleyen her çizgiyle çığlıkları güçleniyordu.

Bahar, Caner ona onu sakinleştirecek onlarca şey denese de bunların etkisi o kadar az olmuştu ki herkes şaşkındı.

"Lanet olsun, kapsül hâlâ hazır değil mi?" Bahar sinirle laborantlara bağırdığında içlerinden bir kadın panikle konuştu. "Yalnızca 5 dakikaya ihtiyacımız var efendim."

KAN BAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin