4.bölüm

16.3K 406 16
                                    

  Emine annesinin verdiği yemeği yerken babası ve annesinin neden ablasına baktığını anlamaya çalışıyordu. Eve geleli yarım saat olmuştu Emine eve geldiğinde annesini bulamayınca Güllere, Ayşe tezyenin yanına gitmişlerdi. Şimdi ise neden kimsenin konuşmadığını ya da yemek yetmediğini anlamaya çalışıyordu.

  Asiye hanım "Emine kızım hadi sen yukarıda ye biz bir şey konuşacağız olur mu?" Dedi. Emine başını sallayıp tepsiyi aldı ve yukarı çıktı.

  Musa bey kızına baktı "ağayla aranızda bir şey mi var?" Dedi sert ve yüksek bir sesle.

  Zeynep anlamadığı bir şeyi nasıl açıklardı ki kaldı ki adamı ikinci kez görmüştü hayatında birinde çarşıda birinde ise bugün. Keşke gitmeseydi annesiyle şimdi başına ne işler açmıştı. Nasıl açıklardı kendini?

  Zeynep "hayır valla da billaha da yok baba ikinci kez gördüm bugün ağayı ilkinde de annemle çarşıda gördüm." Dedi.

   Babası "neden elini tutuyordu o zaman Zeynep? Neden seni istedi? Neden lan neden deliricem he!" Dedi ve sinirle ayağa kalktı. Zeynep oturduğu minderden kalktı. Babası ise ceketini alıp dışarı çıktı.

  Nasıl yapardı Zeynep böyle bir şey ağayla el eleydi hemde annesinin gözü önünde. Anlamış değildi kızı köyden bile çıkmazdı ki doğru düzgün. Yediremedi kızına da gururuna da. Orda onlarla beraber diğer konak çalışanlarıda görmüştü durumu şimdi nasıl hayır derdi ağaya.

  Sinirlenmişti mantıklı bir açıklaması olmadığı için adam. Korktu elinden bir kaza çıkmasından. Kızına zarar vermekten. Çıktı o yüzden hızla evden. Kızı da korkmuştu vuracak sanmıştı da ayağa kalkıp kaçmaya yeltendi.

  Asiye, Zeynep'in yanına gelmiş onu elinden tutup oturtmuştu sedire "kızım neydi o vaziyet?" Diye sordu.

  Zeynep burnunu çekip baktı anasına "valla bilmiyorum ana odaya girdim annesine işte gelinin dedi sonra siz girdiniz odaya zaten. Bende ne oldu anlamadım." Dedi.

  Asiye hanım aklına gelen tek şeyi sordu "bu adam sana sevdalanmış olmasın kız?" Deyip elini ağzına götürdü.

  Zeynep bunun olmasına bile sadece kızardı. Koskoca ağa zengin, yakışıklı adam Zeynep'e mi aşık olacaktı. Gülerdi sadece buna hem herkes onun için zalim, kibirli derdi. İkinci kezde aşık olmayacağı ise kesindi.

  Zeynep "olmaz ana saçmalama." Dedi sadece Zeynep ve ayağa kalktı "ben az uyuyacam." Dedi.

  Anası "erken kalk yarın işimiz çok akşama istemeye gelicekler seni." Dedi Zeynep sadece başını salladı.

  Üst kata çıkıp odasına girdi üzerine uzun beyaz geceliğini giyip önce kardeşinin yatağına baktı yatmıştı. Karşı divana da kendi yattı.

  Düşündü nasıl çıkardı bu işin içinde eğer bir şey dese adı çıkardı ailesinin ağaya yamanmak için kızını kullanmışlar. Para peşindeler diye kimse kız reddetti demezdi herkes kızda kusur arardı. Sonuçta o ağayı kim suçlardı ki. Kız sinirle güldü yüzsüz birde elini tutmuştu kızın.

  Saat gece yarısına gelmişti babasının geldiğini duymuş ses etmemişti kız şimdi de uyumaya çalışıyordu. Bir an ses duydu camdan geliyordu. Hızla kalktı kız emin olmak için bekledi ve yine cama bir şey çarpmıştı. Kız perdeyi açıp baktı boğmak istediği adam karşısında siyahlar içinde bahçelerindeydi.

  Kız pencereyi açıp adama baktı adam "aşağı in!" Diyordu ve eliyle de çağırıyordu. Zeynep pencereyi kapadı.

  Daha fazla ses çıkmasın diye hızla aşağı indi. Kapıyı açtı adam karşıda çardağın altında bekliyordu. Kız ona yürüdü ama kasları çatık bir adam beklemiyordu açıkça. Onun sınırlı olması gerekti ne bu yüzsüzlük.

Köy AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin