385 18 7
                                    

Renkli ışıklandırmalarla bezenmiş yüksek sesli müziğin esir aldıgı alanda sevilisinden yeni ayrılmış, pardon daha doğrusu sevgilisinin kendisini aldattığını yeni öğrenip kavga gürültüyle ayrılmış biri olarak, sanki bu ortam onu kendine getirecekmiş gibi oturup elinde bulunan kendisini sarhoş dahi etmeyeceğini bildiği kırmızı şarapla bulundugu yerden dans edenleri izliyordu. 

Bulunduğu loca sahneyi en net gören yerdi s&m remix versiyon son ses çalarken gözleri spot ışıkları sahnenin ortasında, bir elinde buzlu viskisiyle kalçalarını şarkıyla uyumlu biçimde sallayan deri etekli tül bluzlu çocuğa çarpıyordu. Görüntü fazla lezzetliydi ışıktan görüldüğü kadarıyla bluzun içinde hiç birşey yoktu her hareketinde kısacık eteği biraz daha yukarı kalkıp dolgun kalça yanakları dışarı taşıyordu.

Daha fazla izleme gücünü kendinde bulamadı çoktan çadırı kurmuştu çünkü. Elindeki içeceği tek harekette içip yanına doğru hareketlendi yapılı beden. O sırada zaten çalan mevcut şarkı değişmiş gözleriyle yiyip bitirdiği çocuk sanki kaybettiği değerli eşyasını bulmuş gibi değişen şarkıya sevinip bağıra bağıra söylemeye başlamıştı.

Ağır hareketlerle çocugun arkasına geçip, bir kolunu beline sardı. Çocuk başta irkilse de bozuntuya vermeden kafasını hafif çevirip arkasındaki bedene baktı. Hoşuna gitmişti zira beğenmese onu orda rezil eder eğlencesine devam ederdi.

Minho tam olarak böyle biriydi; vücudu veya yüzü hoşuna giden insanlarla beraber olurdu, bunlar da genelde tek gecelik ilişkiler olurdu. Kafasını arkasındaki bedenin omzuna yaslayıp elindeki viskisi yanından geçen garsonun tepsisine koydu. Belindeki kol sıkılaşmaya başlayınca kafasını çevirip yüzüne doğru baktı. Kül sarısı saçları geriye yatmış üzerinde kolsuz kazağı ve deri pantolonuyla tam bir tanrı gibi gözükmüştü Minho'nun gözüne.

Şarkı ritmi remix yüzünden hızlandıkça Minhoda arkadındaki bedenin kasıklarına kalçasını yaslayarak hem şarkıya eşlik ediyor hem de dans bahanesiyle sürtünüyordu. Çoktan çadırı kurmuş kişi için bu tam bir sınavdı. Kolunu daha fazla sıkıp tek beden haline gelene kadar kendine yapıştırdı önündeki çocugu. Dudaklarını boynuna yaslamış hafif vanilya kokusunu oksijensiz kalmış gibi ciğerlerine çekmişti.

Them LA boys
They wanna fuck, they wanna fuck
Them New York boys
They wanna fuck, they wanna fuck
Them Euro boys
They wanna fuck, they wanna fuck
Them Dubai boys
They wanna fuck, they wanna fuck

Şarkı sonlara doğru geldikçe Minho sürtünmeyi arttırmıştı. Aklına gelen soruyla sırıttı Minho yavaşça kafasını çevirip boynunda soluklanan bedenin dibinde sormuştu ona "Sen bunlardan hangisisin?" Minho gibi sırıtmıştı o da " Ben bunların hiç biri değilim, ben onların tanrısıyım." aldıgı cevapla derince inledi Minho "Adın ne?" Kendisine sürtünen bedenin boynuna dudaklarını sürtüp cevapladı "Chan ya da Chris nasıl seslenmek istersen ihtiyacın olacak."

Minho salak değildi chanın yaptığı imayı anlamıştı. Bu yüzden şarkının sonunu Chan'ın gözlerine bakarak söyledi.

I wanna fuck, I wanna fuck
I wanna fuck, I wanna fuck chan
I wanna fuck, I wanna fuck
I wanna fuck, I wanna fuck chan

Mesajı alan Chan belinden tuttuğu bedeni kendisine çevirip dudaklarına sertçe asıldı. Kısa bir öpücükten sonra kolundan tuttuğu gibi barın arka kısmında bulunan arabasına doğru götürdü.

__________

Geçtikleri kısım genelde uyuşturucu satıcılarının uğrak mekanı olduğundan fazla kimse uğramazdı.  Arabaya ulaştıklarında Chan kilidi açmaya çalışırken Minho gözlerini devirmiş, solunda bulunan bedeni kendine döndürüp dizlerinin üstüne çökmüştü "Daracık alanda mı yapmak istiyorsun bak burda kimse yok rahat ol biraz."demişti. Chan'ın duydukları dudağının bir kenarının havalanmasına neden oldu. Elini önünde dizlerinin üstüne çökmüş bedenin kafasına yerleştirip ilk saçlarını okşadı sonra yanaklarına indirdi. Ani hareketle çenesinden tuttu minhoyu "Herkese açık bir alandayız gerçekten burada götünün sikilmesini mi istiyorsun." demişti.

they wanna fuck-minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin