58

71 7 1
                                    

(2 ay sonra)

Altay bu gün ameliyat olacaktı. Herkes hastaneye toplanmıştı. Herkes Altay ile vedalaştı en son Kerem'e gelmişti sıra. Kerem sevgilisine sıkıca sarıldı.

"Bizi bırakma olur mu? O odadan sağsağlim çık."

"Sizi bırakmayacağım."

Altay, Kerem'in karnını öptü.

"Senide bırakmayacağım bebeğim."

Altay son kez Kerem'in dudağından öptü ve doktorlar Altay'ı ameliyathaneye aldılar.

Çok zorlu bir ameliyat olacağını belirttiler. Her şeye hazırlıklı olmalarını, masada kalabileceğini söylediler. O yüzden Kerem çok endişeliydi.

İrfan gelip Kerem'e sarıldı.

"Üzülme Kerem... Altay iyileşecek. Oradan sapasağlam çıkacak ve tekrar yanında olacak."

"İnşallah İrfan'ım..."

Çocukları getirmemişlerdi hastaneye. Altay'ın evine bırakmışlardı. Ve çocuklara Alex ile Robin'in en büyük kızı bakıyordu.

Zaman resmen geçmiyor gibi geliyordu Kerem'e. Şimdiden 2 saat olmasına rağmen iki sene gibi gelmişti Kerem'e. Ağlaması durmuyordu. Kalbi çok acıyordu. Yanına Liva geldi bu sefer.

"Neden ben Liva?"

"Ne?"

"Şu kalbim... Çok acıyor. Dayanamıyorum. Hâlâ çıkmadı. Ya öldüyse."

Çok ağladığı için kalbi ağrıyordu. Kalbini ovdu kendi kendine.

"Altay o odadan çıkacak Kerem. Merak etme."

Liva, Kerem'e sarılmıştı. Kerem'de Liva'ya sarıldı.

...

Ameliyatın üstünden 1 saat daha geçmişti ve hava kararmaya başlamıştı. Herkes yavaş yavaş hastaneden ayrılıyor, bir şey olursa haber vermelerini diliyorlardı. Şu an sadece Kahveci, Mert Hakan, Eğribayat, Livakovic ve Kerem kalmıştı hastanede.

"Siz gitseydiniz..."

Dedi Kerem.

"Altay'ı bekleyeceğiz."

Dedi Kerem'den farkı olmayan, ağlayan Kahveci.

"İrfan bari sen gitseydin... Hamilesin... Uyumalısın..."

"Sen de hamilesin. Sen de uyu Kerem?"

"Uykum gelmiyor. Sanki gözümü kapattığımda... O ölecekmiş gibi geliyor... Bir daha sonsuza dek gözünü açmayacakmış gibi geliyor..."

"Öyle düşünme ya..."

Dedi Mert. Ameliyatın 4. saatine girdiklerinde ameliyathanenin kapısı açılmıştı. Doktor çıktı oradan. Kerem hemen doktorun yanına gitti.

"O nasıl?"

Doktor gülümsedi.

"Çok iyi. Sandığımızdan daha güçlü çıktı Altay."

"Biliyordum!"

Dedi ve şu an kendisi ile beraber tek uyanık olan Mert'e sarıldı.

"Odaya alacağız. Uyandığı zaman size haber vereceğiz."

"Teşekkür ederim onu yaşattığınız için."

"Estağfurullah. Bu bizim işimiz. Elimizden gelenin daha iyisini yapmaya çalışıyoruz ve oldu, yaptık."

Doktor gitmişti. Herkeste oradan ayrılmıştı. Altay'ın normal odaya alındığı haberi gelmişti. Kerem, hemşirenin yanına gittiğinde onu görmek istediğini belirtmişti ama hemşire daha zamanı olmadığını söylemişti. O yüzden Kerem dudağını büzmüştü. Bunu fark eden Eğribayat'ta, Kerem'e sarılmıştı.

"Büyümüşsün." AlKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin